Kul olduk kapusunda, inancımıza aykırı değil mi?
Dirildik pınar olduk ırıldık ırmak olduk
Aktık denize daldık taştık elhamdülillah
Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah.
Kul oldum ne manaya gelir?
Burada şirk var mı, inancımıza aykırı mı?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, kul kelimesi hem Allah’ın kulu anlamında hem de birisinin hizmetine girmek ve ona uymak anlamında kullanılır.
Bu iki anlama da göre de, “kul olduk kapusunda” ifadesi anlaşılabilir.
İlk manaya göre, biz Allah’a nasıl kul olunacağını bu kapıda öğrendik demektir.
İkinci manaya göre ise, biz bu kapıya bağlandık, burada verilecek irşada ve manevi terbiyeye göre hareket edeceğiz, ona göre hareket edeceğiz demektir.
Bu ikinci anlamıyla bazı kimseler, "taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda" gibi ifadeleri, yüzeysel olarak “şirk” ya da “inançla çelişme” gibi algılayanlar olsa da bu ifadelerin tasavvufî dildeki manası çok farklıdır.
Yunus Emre burada manevî şeyhi olan Taptuk Emre'den bahseder.
“Taptuk”: Yunus’un bağlı olduğu mürşidi / irşad kapısı.
“Kul olduk kapusunda”: Taptuk Emre’nin hizmetinde ve terbiyesinde olduk demektir.
Yani bu, “Allah’tan başkasına kulluk” değil, bir müridin, mürşidine teslimiyeti anlamına gelir. Bu teslimiyet, Allah rızasını kazanmak içindir ve Allah’a giden yolda bir vesileyi ifade eder.
“Kul oldum” ne demek?
İslami anlamda:
“Kul olmak” = Allah’a ibadet etmek, teslim olmak, O’na boyun eğmek.
Tasavvufî anlamda ise:
“Kul olmak”, Allah’a kullukta yokluk mertebesine ulaşmak, egoyu terk etmek, benlikten geçmek demektir.
Tasavvufta “kul olmak”ın derin anlamı:
Tasavvuf yolunda kişi:
Nefsinden geçer (egosunu kırar),
İradesini Allah’a teslim eder,
Bir mürşide teslim olup terbiye olur (bu da Allah için yapılan bir kulluktur),
Sonuçta “kul” olma seviyesine erer.
Dolayısıyla “Kul oldum kapusunda”, mecazi bir ifadedir ve “Allah’a giden yolda bir hak dostunun terbiyesinde benliğimi kırdım, tevazu gösterdim” anlamındadır.
Özetle, Yunus Emre, Allah’a ulaşma yolunda mürşidi Taptuk Emre’ye tam teslimiyetle hizmet ettiğini söylüyor. Buradaki "kul olmak", Allah’tan başkasına ibadet değil; tevazu, hizmet, nefsi terbiye ve Allah’a kulluk yolunda bir adım anlamındadır.
Kısaca mısralar:
"Dirildik pınar olduk": Mürşid eliyle manevî olarak yeniden doğduk.
"Irıldık ırmak olduk": Gönlümüz genişledi, aşk ile aktık.
"Aktık denize daldık taştık elhamdülillah": Aşk deryasında Allah’a ulaştık.
"Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda": Mürşidin kapısında hizmet ettik, nefsimizi ezdik.
"Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah": Hamdolsun, olgunlaştık, benliğimizi terk ettik.
Sonuç:
Bu ifadeler Allah’a gerçek kul olma yolunda geçilen manevi merhaleleri anlatır. Şirk yoktur; aksine, tevhidin en derin hali anlatılır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Yediğinde içtiğinde elhamdülillah diyen cennete mi girer?
- Yunus Emre'nin hayatı itikadı hakkında bilgi verebilir misiniz?
- Kalp, malın kaybından üzülmez mi, malın varlığından sevinmez mi?
- YUNUS EMRE’DE YARATILIŞ VE TEKÂMÜL FİKRİ
- Şathiye (alaylı hikaye, şiir) yazanlar hakkında bilgi verir misiniz?
- Namaz kılarken, “De ki” kelimesini okumamak daha doğru olmaz mı?
- Bazı ayetlerin, bir tanrı tarafından söylenemeyeceği göze çarpıyor?
- "Kul tövbe edince Allah, günahları kaydeden meleklere ve herkese unutturur." anlamında bir hadis var mıdır?
- Yöneticilere itaate ölçü nedir?
- İmanı nasıl kuvvetlendirebiliriz?