Kimse beni sevmiyor, herkes benden uzaklaşıyor ne yapmalıyım?
- Kimse beni sevmiyor, ben de sevilmek istiyorum. Neden sevilmiyorum?
- Herkes benden uzaklaşıyor, bu da beni üzüyor. Ne yapmalıyım?
Değerli kardeşimiz,
Aslında sevme ve sevilmek ihtiyacı insanoğlunun en temel duygularından ve ihtiyaçlarından biridir. Bunu hissetmenizden daha doğal bir şey olamaz. Önemli olan bu ihtiyacın nedenini ve sağlıklı bir şekilde nasıl giderileceğini bilmektir.
Bilindiği gibi her insan, Yüce Yaratıcımız tarafından sevmeye ve sevilmeye layık bir vaziyette ve değerde donatılarak dünyaya gönderilir. Bunun temel nedeni, varlığımızın yegane sahibi olan kainatın sahibini tanımak, sevmek ve onun tarafından sevilmektir. “Çünkü kalp ayine-i samettir ve yalnız ona mahsustur.”
Bu hakikat, “Sözler” adlı tefsirde şöyle ifade edilir:
“Muhabbet şu kâinatın bir sebeb-i vücududur. Hem şu kâinatın rabıtasıdır (bağıdır), hem şu kâinatın nurudur, hem hayatıdır. İnsan kâinatın en câmi bir meyvesi olduğu için, kâinatı istilâ edecek bir muhabbet, o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir. İşte, şöyle nihayetsiz bir muhabbete layık olacak, nihayetsiz bir kemal sahibi olabilir.” (Nursi, Sözler. s. 429)
Bunun yanında dünya hayatının yükünü çekebilmek ve diğer insanlarla birlikte hayatı paylaşmak için de yine içimize diğer insanları sevme ve onlar tarafından da sevilme ihtiyacı ve arzusu konulmuştur.
Bediüzzaman Hazretleri bu ihtiyacı da karı-koca muhabbeti bağlamında şöyle dile getirir.
“Evet, insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcut bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar.” (İşârâtü’l-İ’câz, Bakara 25. ayetin tefsiri)
Peki, diğer insanlarla ilişkilerimizde sevme ve sevilme ihtiyacını en sağlıklı şekilde nasıl giderebiliriz?
Sevilmeye Layık Biri Olduğunuza İnanın ve Kendinizi Sevin
Önceki anlattığımız nedenler göz önüne alındığında, sizin de sevme ve sevilme ihtiyacı içinde olmanız ve bunun yokluğundan mustarip olmanız son derece insanı bir duygudur. Yani her insanın en doğal arzusundan biridir.
Bu arzunun gerçekleşmesi için öncelikle siz kendinizi sevmelisiniz. Allah’ın en güzel sanatı ve eseri olarak bin bir isminin bir ayinesi olmanız, günde beş vakit namazda bizzat ona muhatap olmanız, bütün melekleri geçecek bir kabiliyette donatılmış olmanız bile tek başına sizin kendinizi sevmenize yeter.
Unutmayın ki bu saydıklarımız; konumu, durumu ne olursa olsun, her insan için geçerlidir.
Bunun yanında sahip olduğunuz manevi değerleri, yetenek ve kabiliyetlerinizi, ahlaki değerleri vb düşündüğünüz zaman kendinizin gerçekten değerli ve sevilmeye layık biri olduğunu göreceksiniz. Gurura kapılmadan, Allah’ın bir nimeti ve ihsanı olduğunun şuuruna ve bilincinde olarak, var olan iyi özelliklerinizden dolayı kendinizle iftihar edin veya iftihar edecek değerleri kazanın. Size bunları ikram eden Allah’a şükredin.
Siz kendinizi sevdikçe, sevilmeye değer gördükçe bu sizin davranışlarınıza, tutumlarınıza ve sözlerinize yansıyacak. Ve dolayısıyla sizin kendinize pozitif yaklaşımınız diğer insanları da etkileyecektir.
Ayrıca insanlar kendisi ile barışık, özgüveni yeterli, kendisini kimseden geri görmeyen kişileri daha çok severler.
Sosyal İlişkilerin Gereklerini İyi Tanıyın ve Yerine Getirin
Aslında kişinin anne-babası ve birinci derece yakın akrabaları dışındakiler, birbirlerini karşılıklı ilgi, alaka, maddi ve manevi fayda açısından severler. Çünkü Allah sadece anne-babaya evladına yönelik karşılıksız bir sevgi, şefkat ve muhabbet vermiştir.
Bunun için siz de insanlarla ilişkinizde onlara bir şeyler katmalısınız ki muhabbet karşılıklı olsun.
Bu da öncelikle sosyal ilişkileri iyi bilmek, iletişim becerilerini geliştirmek, karşılıklı hediyeleşmek, hâl hatır sormak, üzüntüsünü paylaşmak, mutluluğunda yanında olmak, iyi yönlerini takdir etmek, öne çıkan özelliklerini onlara da yansıtmak, birlikte olduğunuz arkadaş gurubunun ilgilerini tanımak ve o konuda onlarla sohbet etmekten geçer.
İlk Adımı Siz Atın
Özgüveni eksik olan kişiler, hem bir arkadaş grubu içinde olmak ve sevilmek isterler, hem de ilk adımı sürekli karşı taraftan beklerler. Bu da gelmeyince üzülür, bütün bütün geri çekilirler. Bunun için, sevdiğiniz arkadaşlarınızla iletişim kurmakta ilk adımı siz atın, siz sorun, siz davet edin, siz ikram edin.
Tüm çabanıza rağmen, karşılık görmediğiniz arkadaşlarınızla aranıza mesafe koyun ve beklentilerinizi minimum seviyeye indirin.
Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünün. Kısa vadeli düşünürseniz, hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
Gönüllü Kuruluşlar İçinde Bir Görev Alın
Can sıkıntısı, bir şey yapamamak, hayatın monoton geçmesi, yalnızlık ve kimse ile diyalog kuramamak da kişileri, “sevilmiyorum” duygusuna itebilir.
Bunun için ya gönüllü kuruluşlara, sosyal aktivitelere katılın veya Halk Eğitim Merkezlerinin açmış olduğu kurslardan birisine katılın. Grup olarak yapılan etkinliklere iştirak edin. Buralar da hem sevme hem de sevilme ihtiyacınızı daha sağlıklı giderebileceğinize inanıyoruz.
Allah yâr ve yardımcımız olsun...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İçimizde olan şefkat ve merhamet duygusunu nasıl daha da artırabiliriz?
- Eşim bana ilgi göstermiyor, ne yapmalıyım?
- Eşimi oyun bağımlılığından kurtarmak istiyorum, neler tavsiye edersiniz?
- Çocuğumun oyun ve internet bağımlısı olmaması için neler tavsiye edersiniz?
- Kocamdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?
- Erkek arkadaşım beni terk etti, zor durumdayım?
- Allah rızası için sevmenin ölçüsü nedir?
- Allah'ı menfaatsiz sevmeyen Müslüman, münafık mı olur?
- Çocuğu olma ihtimali az olan biriyle evlenmem uygun mu?
- Hanımımı nasıl mutlu ederim, evimi nasıl cennete çevirim?