Bekar erkeklere veya kızlara düşen sorumluluk ne?

Tarih: 24.12.2025 - 00:13 | Güncelleme:

Soru Detayı

İslam’da bekarlık hayatı nasıl olmalı?
Müslüman bir erkek, kızlarla ya da kadınlarla nasıl konuşmalıdır? Evliliğin şu dönemde gittikçe zorlaşması ve insanın ne zaman evlenebileceğini bilemeyişi namahrem ile olan ilişkisini nasıl etkiler. Sevmek, sevilmek gibi ihtiyaçlarımızı yalnız kaldığımız bir şehirde harama düşmeden nasıl karşılarız? Açıkçası herkesin sevgili aradığı bir dünyada temiz bir ilişkiyi kafayı yemeden nasıl buluruz çünkü karşımdaki namahrem kişiye ilgi duyuyorsam ama henüz evlilik için daha çok varsa o kişi ile hiç konuşmamalı mıyım? Gittikçe zorlaşan bu hayatta bekar erkeklere veya kızlara düşen sorumluluk nedir, ne yapmalıyız?
Bizde ilgi, sevmek, sevilmek istiyoruz ama malum sevgili ve flört haram, evlilik ise başlı başına sıkıntı...

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Belirttiğiniz gibi günümüzde kişinin kendisini haramlardan koruması ve istikamet dairesinde bir hayat sürmesi oldukça zordur. Bu konuda siz gençlerin karşı karşıya kaldığı sıkıntı ve çıkmazları anlayabiliyoruz. Tehlikenin büyüklüğünden dolayı Bediüzzaman hazretleri, günümüze beş vakit namazını kılan ve büyük günahlardan kendisini koruyan kişi inşallah kurtulacağını söyler. Rabbimiz her daim yar ve yardımcınız olsun.

1. Sevmek, sevilmek, ilgi görmek bir eksiklik değil; fıtrîdir.

Elbette sevmek, sevilmek, meşru dairede bir cinsellik yaşamak her insanın, ekmek, su ve hava kadar olmasa da doğal bir ihtiyacıdır. Bunlara karşı meylin olması, nefsin bu çerçevede heveslenmesi, haram dairede yaşayanlara bakıp arzularının uyanması bir eksiklik değil; fıtrîdir. Mesele bu ihtiyacın nasıl, ne zaman ve hangi sınırlar içinde yaşanacağıdır.

İslam, bu konuda insan gerçeğini kabul eder ve fıtri olanın yaşanmasını ister. Katoliklerde olduğu gibi, evliliği yasaklamak şöyle dursun, evlenmek için insanları teşvik eder. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde “evelenen dinini tamamlar” diyerek, evlenmenin dini bir gereklilik olduğunu da söyler.

Unutmayın İslam bizden duygu öldürmemizi istemez. Bizden duyguyu doğru yere saklamamızı ister.

2. Kuran’da Haram Kabul Edilen Şeylerde Fetva Aranmaz

Hem fıtri olan hazları yaşamak hem de haramlara girmemek mümkün değil. Çünkü haramın sınırlarını aşarak yaşayıp ebedi hayatı kazanmak birbiriyle çelişen şeylerdir.  Allah’ın da buna rızası yoktur.

Bundan dolayı İslamiyet’in günah ve haram saydığı şeylerde bunlardan taviz verecek bir fetva vermek dini açıdan mümkün değil. Çünkü mecburiyet yoktur, meşru daire keyfe kafidir. Yeter ki kişi haramlara girme konusunda fıtratını bozarak bağımlılık geliştirmesin.

Kişi, çok fazla haramlarla veya cinsel duygularla meşgul olursa beyin d0pomin hormonu salgılayarak buna cevap verir. Zamanla salgılanan dopamin yetmez veya duyarsızlaşır, kişinin beyni de daha fazla dopamin üretmek için harama, artırarak, devam eder ve bağımlılık haline gelir.

Bundan dolayı size tavsiyemiz, elinizden geldiği kadar sosyal medya kullanımını en asgari seviyeye indirin. Harama girme ihtimalinizin olduğu ortamlardan uzak durun, daha sakin yerleri ve saatleri tercih edin.

3. Dinin Haram ve Günah Kıldığı Şeylerde Hayır Yoktur.

Ayrıca Allah’ın haram kıldığı şeylerde, dünya hayatında bile uzun vadede hayır yoktur. Kişiye vereceği hazdan daha fazla elem ve sıkıntı vermektedir.  Biz, inanan insanlar olarak, iki kere iki dört eder kesinliğinde bu gerçeğe iman etmişiz. Gençler arasında ‘sevgili yapan’ların sosyal medyaya yansıyan hazin akıbetleri bunun en canlı şahitleridir. Kıskançlık, karşılık verememe, tatmin edememe, memnun edememe, sınırlama, kısıtlanma, takip etme, sadakatsizlik, zaman alması, maddi külfeti nedeniyle bu gençlerin yaşadığı sıkıntı, onların aldığı hazlardan çok daha fazladır.

Bundan dolayı, haram dairesinde keyif alan kişilerin hayatlarına bakıp imrenmek yerine, onların dünya ve ahiret hayatlarının yanmasına bakıp acımak gerekir. En azından düşüncemizi, onların sadece keyif aldıkları, şanslı oldukları, lezzetle hayatlarını geçirdikleri zannından çekmemiz gerekir. Çünkü düşüncelerimiz değişirse, duygularımız da değişir, duygularımız değişirse hareket ve eylemlerimiz de değişir.

İslam “kolay olduğu için doğru” demez, “doğru olduğu için sabır” ister.

Unutmayın haram kolaydır ama bedeli ağırdır; helal zordur ama kalbi korur.

4. Evlenmenize Yakın Bir zamanda Arayış İçinde Olun.

Eğer, evlilik niyetiniz yoksa, zamanı çok belirsizse, konuşma sizi duygusal bağa sürüklüyorsa evet, mesafeyi artırmak gerekir. Çünkü bu tür ilişkiler genelde kalbi bağlar, nefsi kışkırtır, sonu olmayan bir beklenti doğurur. Ama bu şu demek değildir: “Birini beğendin, hayatım bitti.” Hayır. Beğenmek günah değil. Onun üzerine ilişki inşa etmek günahtır ve risklidir.

Eğer belirttiğiniz gibi, şimdilik evlenmeye uzaksanız, karşı cinsten beğendiğiniz birisi ile arkadaş olmak sizi fazlasıyla yorar. Ayrıca evliliği de garantilemez, hatta daha da olumsuz sonuçlar doğurur. Çünkü insan sık sık değişen bir varlıktır. İlk tanıdığınızda aşık olduğunuz beğendiğiniz birisini, ilerleyen zamanda beğenmeyebilirsiniz, arada evlilik bağı da olmayınca duygular zayıflıyor. Ama bazen kişi ya bırakamıyor ve ömür boyu mutsuz oluyor, ya da yarı yolda bırakıp duyguları darmadağın oluyor.

Ayrıca, karşı cinsten birisi ile uzun süre duygusal yakınlık yaşayıp harama girmemek mümkün değil. Bazen nefis bu konuda “biz günaha girmeyiz, mesafeli oluruz, sadece yazışırız, yalnızca sohbet ederiz,” diye aldatıyor.

Oysaki karar verdiği günden itibaren beyin o kişiyi adım adıma harama ve günaha hazırlar. Öyle ki günü geldiğinde kendisi bile kendisine hakim olmaz.

Bundan dolayı dinimiz değil haramı, haram giden bu yolları dahi yasaklamıştır

Kısacası, dünya hayatında huzurlu ve mutlu olmak istiyorsanız; doğru zamanda, doğru niyetle ve doğru yöntemle gelen evliliği isteyin.

5. Ne Kadar Kararlı Olursanız Kendiniz O kadar Korursunuz

Niyetler mürekkep gibidir, girdiği her kabı kendi rengine boyar. Niyet bir iksirdir, varlığın mahiyetini değiştirir. Bir müminin niyeti ne kadar samimi ise, o nispette kendisini koruması da kolay olur. Rabbimiz o kişiyi muhafaza eder. Bundan dolayı bekar kardeşlerimizin, harama girmeme, bakmama, adım atmama konusunda gösterdikleri ciddiyet, samimiyet, korku ve kaygı onların adeta zırhı olacaktır.

Mesela “Sabah okula, işe giderken, nasıl ne zaman ve nereden gitsem daha az harama girerim? Varacağım yerden kiminle nasıl konuşsam daha az harama girerim?” vb. kaygısı taşırsa, inşallah daha az haramla kendisini korumuş olacaktır.

6. Zihni Ciddi ve Önemli Şeylerle Meşgul Etmek

Zihin boş kalmayı sevmez, mutlaka bir şeylerle meşgul olur. Bu durum, kişinin elinde değil. Nitekim araştırmalara göre, bir günde normal bir insanın aklından geçen düşünce sayısı 60-70 bindir. Yani zihnimiz her halde bu kadar düşünce ile meşgul olacaktır. Eğer zihni boş bırakırsak, nefsimizin hoşuna giden şeylerle meşgul olacak, bu da bizi bir şekilde harama zorlayacaktır. Ancak zihnen, ciddi ilmi konularla meşgul olsak, kendimize hedefler koysak, o hedefler doğrultusunda düşünsek, okusak yazsak, araştırma yapsak, zihin zaten şehevani şeyleri düşünmeye zaman bulamayacaktır.

7. Duygusal Yakınlık Üretmeyen Bir Üslubunuz Olsun

Kuran-ı Kerim’de   kadınlara hitap edilirken şu ölçü verilir (erkek için de geçerlidir):

“Sözünüzü yumuşatmayın ki kalbinde hastalık olan kimse ümitlenmesin.” (Ahzab, 32)

Yani “sadece sen anlıyorsun” tarzı bağ kurma cümlelerinden uzak durun. Bunun yerine net, ölçülü, mesafeli iletişim kurun. Ciddiyet ve saygı, duygusal yakınlık üretmeyen üslup kullanarak özel bağ hissi oluşturmamaya gayret gösterin.

8. Sevmek ve Sevilmek İçin Başka Kanallar Bulun

Evet, haklısınız insanın sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı var.  Bundan dolayı İslam bu ihtiyacı tek kanala hapsetmez. Sağlıklı alternatif bağlar bulmaya teşvik eder. Aynı cinsle derin dostluklar kurmak, aileyle güçlü bağ geliştirmek, ilgi alanları, üretmek, faydalı olmak, manevî bağ ile Allah’a yönelme.

9. İffeti Korumak ve Evliliği Putlaştırmamak esas Olmalıdır

Bekâr erkek ve kızlara düşen sorumluluk özetle üç şey:

1. İffeti korumak. Sadece bedeni değil, kalbi de korumak.

2. Kendini evliliğe hazırlamak: Maddi, ahlaki ve psikolojik olarak.

3. Evliliği putlaştırmamak: “Evlenirsem her şey düzelir” düşüncesi doğru değil.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun