Kadın, kocasından neden izin alsın?

Tarih: 15.05.2023 - 20:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kadın haklarıyla ilgili olarak. Evli kadınlar çalışırken kocalarından izin almaları gerek. Evli olmayan kadınlar hakkında böyle bir izin durumu yok diye biliyorum.
- Dinimizde de kadınların çalışmasına ve eğitim almasını engelleyen bir hadis veya ayet yok. Ama mesela evli kadın kocasından izin alır demek evli olmayan kadınların da velisinden izin alması gerek mi demektir?
- Bir fetvanızda babasından izin alması gerek diye yazmışsınız. Böyle diyerekten aslında bu haklar kısıtlanmış olmuyor mu? Dinen bir engel yok demek de çelişki değil midir?
- Bu meseleyi bir türlü anlayamıyorum çelişkili geliyor. Kadınlar reşit de olsalar buluğ çağına da gelmiş olsalar hep velinin izni altında mı kalırlar dinimize göre bu hakların kullanımı bakımından?
- Finansal haklar bakımından reşit iseler kendileri karar verebilirler diye biliyorum, neden eğitim ve çalışma konusunda bir kısıtlama var?
- Veliler bu haklarıyla kızlarına zarar vermesinler diye bir şey yapılabilir mi?
- Onların faydası olmadan sırf din izin veriyor diye zarar gören çok kadın ve kız çocukları var.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslam'a göre kızlar ve kadınlar, geçinmek için çalışmak mecburiyetinde değillerdir; ihtiyaçları bulunduğunda bunu karşılamak kocalarına ve yakından uzağa doğru erkek akrabalarına borçtur.

Ancak kadının çalışma ihtiyacı yalnızca ekonomik gereklilikten kaynaklanmaz; başta psikolojik olmak üzere başka sebepleri de vardır.

Kadının çalışması, meşru olmayan bir duruma yol açmıyorsa, onu çalışmaktan menetmek için elimizde bir delil (ayet, hadis) yok.

İslam'a göre yasaklayan bir delil bulunmadıkça eşya ve davranışların helal ve caiz olduğuna hükmedilir.

Aile hayatına gelince:

Aile hayatının sağlıklı devam etmesi için, ailenin bir sorumlusunun, bir yöneticisinin olması gerekir. İşte bu aile devletinin sorumlusu ve yöneticisi kim olsun konusu dört ihtimali içine alır: 

a) Bir evde hiçbir reis olmasın. 

Bu durumda anarşi olur.

b) Bir evde iki reis olsun.

Bu durumda evin huzuru bozulur ve her zaman kavga gürültü olur. 

c) Evin reisi kadın olsun.

Bu durumda riyasetin temel özelliği olan kuvvet, metanet, sözünü dinletmek gibi konularda kadınların -şefkat kahramanı birer anne oldukları için- otoriteyi kurmalarının zor olduğuna insanlık tarihi ve insanlık ailesi şahittir.

d) Evin reisi erkek olsun. 

İşte bu durumda ailenin huzur ve mutluluğu sağlanmış olur. Çünkü bir evde sözü dinlenen bir büyük, bir reis olmazsa o ailede anarşi kol gezer. Böyle sözü dinlenir bir büyüğün büyük çoğunlukla ancak erkelerden olabilirliği herkesin bildiği bir realitedir. Çocukların -yüzde doksanın üzerinde bir oranda- anneden ziyade babadan çekindikleri, onun sözünü daha fazla dinledikleri gerçeği, gün gibi ortadadır.

Demek ki, evin reisi olmak, daha üstün olmak anlamına değil, ailenin huzur ve barışını ve de geçimini temin etme konumunda olmak manasına gelir.

O hâlde, aile devletinde yaşayanların, bu ailenin sorumlusundan izin almamaları akla, hikmete, vicdana… uygundur.

İlave bilgi için tıklayınız:

Aile hayatımız nasıl olmalı?

Kadın-erkek eşitliği söz konusu mudur?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun