Kabirleri olmayanlar, kabirlerinden nasıl kalkar?
- Ahirete iman kısmında "insanların tekrar dirilip kabirlerinden kalkacağına" yazıyor. Kabri olmayan insanlar var. Burada kabirlerinden kalkacağı derken kabir hayatından dirilecekleri mi anlaşılmalı yoksa herkes bildiğimiz kabirlerinden mi kalkacaklardır?
Değerli kardeşimiz,
- Bir konunun açıklaması -prensip olarak- genel çerçevede ele alınır. Çoğunluğu gösteren ve ilk akla gelen özelliklere vurgu yapılır. Bu genel çerçevenin dışında kalan örnekler ise, bir “istisnaî durum” olarak kabul edilir ve “İstisna kaideyi bozmaz.” prensibi çerçevesinde değerlendirilir.
- Bu ilmi tespitten hareketle konuyu şöyle açıklayabiliriz:
a) Kur’an’da “insanların kabirlerinde diriltileceği, kabirden kalkacağı” manasındaki ifadeler, büyük çoğunluğun ilk aklına gelen bir yere / mezarlığa işaret etmek içindir. Ölülerle kabir / mezarlık birbirini çağrıştıran kavramlardır.
b)ِ Arapça’da “kabir” kelimesi defin manasına gelir. Lügat kitaplarında bu kelimenin anlamı “Kabere er-Recüle = Defenehu (adamı kabrettiler, yani defnettiler)” cümlesiyle açıklanmıştır.
Keza, Arapça’da “Kabere el-kadiyete” (Bir meseleyi kabretti” derken, onun üzeri örtüldüğünü kastediyorlar. (bk. Sihah, el-Mucemu’l-Vesit, el-Mucemu’l-Maani’l-Cami “KBR” maddesi)
Bu bilgiler gösteriyor ki, “kabir”, ölünün üzerini örten bir yerdir. O halde, bir insanın hayatla alakasının kesildiği, üzerinin örtüldüğü, hayat defterinin kapandığını gösteren her konum, bir kabir durumundadır. Kiminin kabri toprak, kimininki deniz / su, kimininki ateş-kül yığını, kimininki bir yırtıcı hayvanın karnı olabilir. Hepsi de kabirdir.
c) Kur’an’da kabir, “merkad” kelimesiyle ifade edilmiştir. (bk. Yasin, 36/52) Bu kelimenin lügat anlamı: “yatılan yer, yatak, uyku, uyku yeri”dir. (bk. a.g.e, “RKD” maddesi)
Demek merkad, ölülerin yatağıdır, yattıkları / bir nevi uyku uyudukları yerleridir. Buna göre, ölünün bulunduğu yer neresi ise, orası onun merkadıdır / kabridir.
d) Kur’an’da kabir için özellikle “merkad” sözcüğünün tercih edilmesi, ölüm ile uykunun kardeşliğini pekiştirmeye yöneliktir.
“Allah, ölmekte olan canları alır, ölmeyenleri de uykularında (ruhlarını bedenlerinden alıp kendilerinden geçirir); sonra ölümüne hükmettiğini yanında tutar, ötekilerini de belli bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Zümer, 39/42)
mealindeki ayette bu yakın ilişkinin altı çizilmiştir.
Rivayete göre Peygamber Efendimiz (asm): “Uyku ölümün kardeşidir.” (Taberan/Evsat, 8/342) diye buyurmuştur.
e) Ayet ve hadislerde uyku ile ölümün ilişkisine dikkat çeken ifadelerin yer alması, kabirden de uykuyu çağrıştıran “merkad” sözcüğünün tercih edilmesi, ölümden sonra dirilmenin çok açık-seçik olduğuna işaret etmek içindir.
Nur Risaleleri, geceden sonra gündüzün ve kıştan sonra baharın gelmesi katiyyetinde yüzer kuvvetli hüccetlerle haşrin sabahını ve neşrin baharını isbat etmişler. (bk. Şualar, s. 612)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kabir hayatı ayetler, hadisler ve icma ile haktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kabir azabının olmadığını iddia edenlerin delillerine ne dersiniz?
- KABİR HAYATI AYETLER, HADİSLER VE İCMA İLE HAKTIR
- Ahirete iman rüknünün, diğer iman rükünlerinden farkı nedir?
- Uykusuzluk, uyanamamaya çözümler nelerdir?
- "Allah bu ümmeti, hata, unutma ve cebirle yaptığı işlerden ve istemeden kalbe gelen çirkin şeylerden hesaba çekmeyecektir." hadisini nasıl anlamalıyız?
- KABİR
- Yasin suresi ayet 52'de kabirden kalkış zamanında, kabirden kalkanlar "Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı. Meğerse peygamberler doğru söylemiş." deniliyor. Bu söz akla kabir azabı hakkında şüphe getirmez mi?
- 19. Bölüm: Kabir hayatını inkar edenlerin sözlerine cevap: 8
- İnsan yeniden dirildiği zaman öldüğü anki gibi mi dirilecek?
- NEBBÂŞ (Ölü / Kefen Soyan)