İslam, herhangi bir milleti peşinen düşman ilan eder mi?
Değerli kardeşimiz,
Bu konuda, Hucurat Suresi ayet 13'e bakılarak yorum yapmak gerekir. Dünyanın bir köy hâline geldiği şu devrede, ölçü olarak alınıp amel edilecek bir ayettir bu. Bu ayete göre:
Âdem'le Havva'dan doğan kardeşlerin devletlere, milletlere, kabile ve şubelere ayrılmalarının sebebi, biribirlerine düşmanca bakıp savaş açmaları değildir. Aksine, biribirleriyle tanışıp iyi münasebet kurmaları, kendilerinde olanları onlara satmaları, onlarda olanları da kendilerine almaları, böylece biribirlerinin mutluluk ve refahına hizmet etmeleri, içindir.
Akıl da nakil de bunu tasdik ediyor, böyle anlamayı makul ve meşru görüyor. Müslümanlar peşinen hiçbir ırkı, milleti düşman olarak kabul edemez. İslam, dünyadaki bütün millet ve ırkları içine alacak genişlikte evrensel bir davete sahiptir. Peşinen düşman kabul edilenler, İslami çağrıyı kabule aday olmaktan çıkarılmış olunur. Bu ise İslam'ın evrenselliğiyle bağdaşmaz. İslam böyle bir peşin hükmü tasvip etmez.
İslam, Hucurat Suresi'ndeki zikrettiğimiz ayetle, karşılıklı münasebet açısından ırk, devlet, millet farkı gözetmeksizin iyi münasebet kurmayı, yardımlaşıp itimat sağlamayı emrederken; iddia edilenlerin tam aksine, Hristiyan ve Musevilere Ehl-i Kitap nazarıyla bakar. Ehl-i Kitap olanları kendine daha da yakın görerek kestiklerinin yeneceğini, kızlarının nikâh altına alınabileceğini ifade eder. Onlar, dinsizlerden ve müşriklerden Müslümanlara daha yakın bir makama layık görülür.
Öte yandan, Ehl-i kitap olan Hristiyanların içinde dindar ruhanileri de olabilir. Müslümanlar bunlarla Allah inancını yok etmeye çalışanlara karşı birlik meydana getirip tevhid inancını korumaya da çalışabilirler. Böyle bir yardımlaşma da mümkündür.
Bu manada İslam, düşmanlığı esas almamakta; barışçı ortak değerler etrafında birliği tavsiye etmektedir. Hucurat Suresi'ndeki ayetten bunu öğrenmekteyiz.
"Yahudi ve Nasara'yı dost edinmeyiniz." (Maide, 5/51)
mealindeki ayet-i kerimenin yasakladığı dostluk, onlara dinlerinden dolayı duyulacak dostluktur ki, böyle bir dostluk duymamıza ne gerek vardır, ne de sebep. Çünkü dinimizin içinde Hristiyanlığın da Museviliğin de ihtiva ettiği temel doğrular mevcuttur. Bir eksiğimiz yoktur ki onlara dinlerinden dolayı yakınlık duyup da eksiğimizi tamamlayalım. Yasaklanan dostluk bu manadaki dostluktur. Yani İslamı terketmeyi netice verecek bir Yahudi ve Hristiyan sempatisini Kur'an yasaklamıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İslam hukukuna göre, bir İslam beldesinde bulunan gayrimüslimler, serbestçe dinlerini yaşayabilir ve propagandalarını açıkta yapabilirler mi?
- Kuran'da geçen, "Yahudi ve Hristiyanları dost tutmayınız." ayeti nasıl anlaşılmalıdır?
- Allah'a ve ahirete inanan ve salih amel işleyen Ehl-i kitap, Müslüman olmasalar da cennete girecekler midir? Bu konuda Beyyine suresini nasıl anlamalıyız?
- Din, cihad ve zorlama: İslam barış dini midir?
- Mevlana, Moğollara yönelik neden cihad etmemiştir?
- Ehl-i kitap cennete girecek mi?
- Kur'an gerçekten ilahi bir vahye dayanıyor mu?
- Müslüman bir erkeğin Ehl-i kitap, başka dinden (Hristiyan veya Yahudi) bir kadınla evlenmesi caiz mi? Kimler Ehl-i kitaptır?
- Peygamberimiz Hz. Muhammed ve Dört Büyük Halife, hangi antlaşmaları yapmışlardır?
- Gayri müslimlere karşı hangi duyguları beslemeliyiz?