İnsan, neden kainatın yaratılmasından milyarlarca yıl sonra yaratılmıştır?

Tarih: 21.04.2015 - 07:23 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dünyanın yaşı 4.5 milyar, insanlık yaklaşık 10.000 senedir varsa, insanlıktan önce neden bu kadar uzundur?
- O zamanda neler olmuştur. Kısaca özetlersek ne söyleriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Allah kâinatı yaratırken Hakîm isminin tecellisi doğrultusunda, sebepler dairesindeki periyodik bir plan çerçevesinde yaratmıştır. Kur’an’da bu süreç, “altı gün/altı” (altı dönem) olarak ifade edilmiştir. İnsanın yaratılış safhası, ancak bu periyotların tekemmül etmelerinden ve bu safhaların tekâmüle ermelerinden sonra tahakkuk etmiştir.

- Kâinat ağacının yaratılması, insan meyvesini vermeyi hedeflemiştir. Bir ağacın meyve vermesi için belli bir süreye ihtiyacı olduğu gibi, kâinat ağacının da insan meyvesini vermesi için ilahî hikmetin ön gördüğü belli bir sürece ihtiyaç duymuş ve bu sürenin sonunda insan yaratılmıştır.

- İnsan yaratılmadan önceki süreçte de Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellileri söz konusu idi. Yaratma vardı, hikmet vardı, ilim vardı, kudret vardı...

- İnsan yaratılmadan önce onun aziz bir misafir olarak karşılanması, her yönden istifadesine hazır bir şekilde dizayn edilmesi gerekirdi. İşte o zaman zarfında bu işler hikmetle yapılmış, yeryüzü bin bir çeşit nimetlerle donatılmış bir sofra halinde serilmiş ve “ahsen-i takvimde yaratılan bu aziz misafir” Allah’ın özel muhatabı olarak yaratılmak suretiyle bir nevi davet edilmiştir. Bu safhaların bir özetini şu ayetlerden takip edebiliriz:

“De ki: Siz,  dünyayı/yeri iki günde yaratan Allah’ın tek İlah olduğunu inkâr edip O’na birtakım eşler, ortaklar mı uyduruyorsunuz?

Halbuki bütün bunları yapan, Rabbulâlemindir.  O, yerin üstünde yüce dağlar yarattı, orayı bereketli kıldı ve orada ihtiyaç sahipleri için gıdalarını, bitkilerini ve ağaçlarını tam dört günde takdir etti, düzenledi.

Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: 'İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!' onlar da: 'Gönüllü olarak geldik.' dediler.

Derken, iki gün içinde, gökleri yedi kat olarak şekillendirdi ve her bir göğe kendisine ait işi vahyetti.

Biz dünya semasını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu, azîz ve alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen Allah)’ın takdiridir.” (Fussilet, 41/9-12)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun