İlk ezanı okuyan Hz. Bilal, Müslüman olarak mı öldü?

Tarih: 26.10.2022 - 15:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bunu sormak aptalca olabilir ama YouTube yorum bölümünde birisinin (Hıristiyan olabilir)
- Hz. Muhammed vefat ettiğinde Hz. Bilal'in Medine'den başka bir yere gittiğini söylediğini gördüm. Sonra İslam’dan ayrılıp Hristiyanlığı kabul edip Hristiyan olarak ölmüş.
- Yalan ve saçma olabilir ama emin olmak istiyorum ondan sonra ona ne olduğunu bilmiyorum, Müslüman olarak eceliyle mi öldü?
- İslam'ı bırakıp Hristiyan olduğuna dair bir belirti var mı, yoksa düz bir yalan mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Bilal (ra), Müslüman olarak vefat etmiş, Müslüman kabristanına defnedilmiştir.

Bir hakikat tanesi, binler yalanı ve iftirayı yakar ve yok eder. İşte o hakikatlerden sadece biri:

Bir defasında Hz. Peygamber (asm) ona, “Bu gece cennette, önümde senin pabuçlarının tıkırtısını duydum.” diyerek, kendisinin cennetlik olduğunu müjdelemiş ve hangi ameli sebebiyle bu dereceyi elde etmiş olabileceğini sormuştu. O da her abdest aldıktan sonra “Allah Teâlâ’nın nasip ettiği kadar” nâfile namaz kılma âdetinden söz etmişti.(1)

Şu halde Bilal-i Habeşi Hazretleri, daha dünyada iken cennetlik olduğu bildirilen sahabilerden biridir.

Ayrıca, birçok tâbiîn âlimi de kendisinden hadis rivayet etmiştir.(2)

Hz. Bilal, Müslüman olduğu andan itibaren vefatına kadar Hz. Peygamber (asm) Efendimizin yanından hiç ayrılmayan, mütevazı bir hayata sahip olup Hz. Peygamber döneminde pek çok görevler ifa eden, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de adından bahsettiren bir sahabidir.

Hz. Peygamber’in (asm) kendisine, “Ey Bilâl! Allah yolunda cihaddan daha faziletli bir amel yoktur.” dediğini hatırlatıp, cihad için Suriye’ye gitmek üzere Hz. Ebu Bekir’den izin istemiş, ancak halifenin ısrarı üzerine Medine’de kalmış; Hz. Ömer halife olunca Medine’den ayrılarak Suriye’de birçok şehir ve bölgenin fethine iştirak etmiştir.

Bilal-i Habeşi Şam’dayken bir gece rüyasında Hz. Peygamber Efendimizin (asm) kendisine uykusunda “Beni ziyaret etmeyecek misin ya Bilâl?” şeklindeki siteminden etkilenerek, Medine’ye gelmiş, Peygamber Efendimizi (asm) ziyaret ederek Ravza-i Mutahhara’ya yüzünü gözünü sürmüş ve eskimez günlerin hatırasını düşünerek ağlamıştır. Hz. Ömer, onu “Yâ Şeyhim, Yâ Şeyhim” diyerek karşılamış, Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in bir gün sabah ezanını okumasını rica etmeleri üzerine, Mescid-i Nebevî’de ezan okumuştur.(3)

Hz. Bilal, Medine’de Hz. Peygamber’in (asm) kabrini ziyaret ettikten sonra Şam’a dönmüştür.

Günler geçti ve Hz. Bilâl şiddetli bir hastalığa yakalandı. Evden çıkamaz oldu. Nefesini zor alıp vermeye başladı. Eşi yanından ayrılmıyor, ona hizmet ediyordu. Hz. Bilal’in nefes alıp vermekte zorlandığını gören eşi: “Bilâl, bugün sağlığın nasıl? Bir sıkıntın var mı?” diye sorunca; Hz. Bilâl: “Ayrılık yakın.” diye cevap veriyordu.

Hz. Bilal, son anlarının geldiğini anlamıştı ve Allah Resulüne olan sevgisinden dolayı ona kavuşacağına seviniyor, ailesi üzüntüden ağlarken Hz. Bilal, “Vatarabâh” (Oh ne tatlı) diyerek vefatının yaklaştığından sevinç gösteriyor ve “Yarın sevgililerime, Hz. Muhammed ile arkadaşlarına kavuşacağım.” diyordu.(4)

Bilal-i Habeşi Hazretleri (ra), Hicretin 20. yılında (Miladi 641), halife Hz. Ömer döneminde Dımaşk’ta veya Dariya bölgesinde vefat etmiştir. Vefat ettiği zaman 63 yaşında idi. Dımaşk kabristanındaki Bâbü’s-Sağîr’e defnedilmiştir.(5)

Kaynaklar:

1) Buhari, Teheccüd, 17; Müslim, Fezailü’s-sahabe, 108.
2) İbn Abdi’l-Berr, el-İstiâb, I/180; ez-Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, I/347; İbn Hacer, Tehzîb, I/502; İbn Hacer, el-İsâbe, I/182; Kettânî, Hz. Peygamber’in Yönetiminde Sosyal Hayat ve Kurumlar, III/135.
3) İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim, Uyûnu’l-Ahbâr, Şerh: Müfîd Muhammed, Beyrut, trz., III/72; İbnü’l Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, I/245; Kettânî, Hz. Peygamberin Yönetiminde Sosyal Hayat ve Kurumlar, I/157.
4) Ahmed Halil Cum’a, Ricâlun Mübeşşerûne bi’l-Cenne, s.313; Nedvî-Ansârî, Asr-ı Saâdet, II/132.
5) İbn Sa’d, et-Tabakât, VII/386, III/238; et-Taberî, Târihu’t-Taberî, IV/112; İbn Asâkir, Târihu Dımaşk, III/304; ez-Zehebî, Düvelü’l İslâm, Beyrut, trz., s.8; ez-Zehebî, el-İber fî Haberi Men Ğaber, Beyrut, trz. I/18; ez-Zehebî, el-İşarât İlâ Vefayâti’l-A’yân (el-Müntekâ min Târihi’l-İslâm), Thk: İbrahim Sâlih, Beyrut, 1991, s.18.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun