Hz. Dıhye’nin çok gezerek oradan öğrendikleri şeyleri Peygamberimize öğrettiği ve Kur'an-ı Kerim´in böyle yazıldığı düşüncesine ne dersiniz?

Tarih: 16.05.2012 - 13:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberimize vahiy bazen Dıhye’nin suretinde geliyormuş. Acaba Cebrail değil de Dıhye mi geliyordu?

- Ayrıca vahiy geldiğinde Peygamberimizi sarsıntı kapladığını, terlediğini okudum. Acaba Peygamberimize vahiy gelmiyordu da o psikolojik rahatsızdı ve sanrılar işitiyordu gibi bir düşünceye kapıldım.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Cebrail'in Dihye suretine girerek Hz. Peygamber (asm)'e vahiy getirdiği ve ashaptan birçoğunun onu Dihye zannettiği bilinmektedir. Enes b. Mâlik'in ifadesine göre Dihye ashabın en güzeli olup, iri cüsseli ve beyaz tenli idi. (bk. Heysemî, Mecmeu’z-Zevaid, 9/378)
 
Vahyi getiren Dihye değil, Hz. Cebrail’dir. Cebrail Aleyhisselamın insan suretinde sahabelere görünmesi, Peygamber Efendimiz (asm)'in bir mucizesi olarak gerçekleşmiştir.
 
- Ayrıca, Dihyetu’l-kelbi adındaki kimsenin diğer sahabeler gibi samimi bir mümin olması, Hz. Peygambere bütün benliğiyle bağlanması, Kur’an’ın emir ve yasaklarına her sahabi gibi harfiyen riayet etmesi, ilgili şüphenin ne kadar yersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. 
 
Bununla beraber, Dihye, yaklaşık hicretin ikinci yılında, Bedir savaşından önce Müslüman olmuştur. Yani, Hz. Muhammed (asm)’in peygamber olarak ortaya çıkmasından yaklaşık on beş yıl sonra Müslüman olmuştur. Bundan önce Hz. Peygamber ile hiçbir münasebeti yoktur... Bedir hariç diğer savaşlara katılmış ve cansiperane cihad etmiştir. Hicretin 7. yılında Hz. Peygamberin elçisi olarak mektubunu Kayser’e götürmüştür. Ve hayatı boyunca -Hz. peygamberden sonra da- İslam’a bütün benliğiyle bağlanmaya devam etmiş ve nihayet Hz. Muaviye zamanında vefat etmiştir. (bk. İbn Sad,Tabakat)
 
- Peygamberimiz (asm)'in vahiy esnasında başka bir hale girdiği, terlediği bir gerçektir. Fakat bu durum, onun psikolojik hastalığını değil, insanüstü bir durumla karşılaştığını, vahyin ağırlığını hissettiğini göstermektedir. 
 
Hz. Muhammed (a.s.m)’in, bizzat kalbine tecelli eden ilahî kelamın haşmeti karşısında, o olağanüstü haller göstermesi anlaşılmaz bir şey değildir. 
 
Ayrıca, temel esasları itibariyle bütün geçmiş vahiyleri de içinde barındıran, manasında olduğu gibi lafzında da bir mucize olan Kur’an gibi en mükemmel bir vahiy mesajının yer ettiği Hz. Muhammed (a.s.m)’in kalbinin heyecanından meydana gelen terleme-titreme, hatta bazen üzerinde olduğu binitinin ağırlığından çökmesi gayet kolay anlaşılan bir hakikattir. 
 
- İnsanlık tarihinde hangi psikolojik hasta, Kur’an gibi bir eseri ortaya koymuştur? Hangi psikolojik hasta, dünyada eşi-benzeri görülmeyecek şekilde tesir icra etmiş, yüz ölçüm bakımından on dört asır boyunca dünyanın yarısına, nüfus bakımından şu anda dünyanın üçte ikisine hâkim olmuştur?
 
Böyle bir ihtimale ihtimal vermek için çok ağır bir psikolojik travma yaşamak gerekir. 
 
Fazla sözü uzatmadan, bu konuda  Bediüzzaman Hazretlerinin “Şeytan ile muhavere” (bk. Yirmi Altıncı Mektup, Birinci Mebhas) adlı eserini defalarca okumanızı tavsiye ederiz. Bu eser sayesinde çok insan bu gibi vesveselerden kurtulmuş ve bunu telkin eden şeytanın pabuçlarını dama atmıştır.
 
İlave bilgi için tıklayınız:
 
 

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun