Evren tesadüfen meydana gelmiş olamaz mı?

Tarih: 01.01.2017 - 03:16 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Evren tesadüfle oluşup doğal seçilimle en iyiler kalmış ve bu süreç tamamlanmış olamaz mı?
- Evrende müthiş bir işleyiş var. Peki, bu süreç evrimin tamamlanıp uyum sağlayamayanların ölmesiyle oluşmuş olamaz mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kâinattaki varlıkların tesadüfen meydana geldiği masalı, bir yaratıcıyı kabul etmeyen, özellikle evrim ve yaratılış konusunun dışında olan gençleri dinsiz yapmak için çalışan beşinci kol kuvvetleri denen yabancı devletlerin menfi propaganda ve istihbarat elemanlarının müracaat ettiği bir yoldur.

İşin garip tarafı, cadı masallarında görülen, ipe sapa gelmez bir takım safsatalar, bilimin görüşü gibi takdim ediliyor.

“Bir şey tesadüfen meydana gelmiş” dediğiniz zaman, o işi yapan bir fail, yani usta veya yapan ortada yok demektir. Yani;

- Ustası olmayan bir arabanın,
- Yapanı olmayan bir binanın,
- Dokuyanı olmayan bir kumaşın,
- Dikeni olmayan bir elbisenin,

tesadüfen meydana geldiğini siz hiç gördünüz mü?

Böyle bir saçmalığın olmayacağını hemen kabul ediyorsunuz.

- Peki, cansız varlıklar bir ustası olmadan meydana gelmediğine göre, kâinattaki hem cansızların ve hem de canlıların bir ustası ve yapanı olmadan nasıl meydana gelecektir?

- Akla ve mantığa uymayan bu kadar deli saçması ve akıl dışı bir şey nasıl kabul ediliyor veya olabilirliği hakkında fikir yürütülebiliyor?

O beşinci kol kuvvetlerinin iddiasına göre madem kâinattaki her şey tesadüfen ürünüdür, o zaman bir takım yeni teknikleri elde etmek için laboratuvar kurup araştırmaya ne gerek vardır? Her şey başlangıçta nasıl tesadüfen meydana gelmişse şimdi de meydana gelir. Ne laboratuvara ne de araştırıcıya ihtiyaç olmaz.

Bir varlığın tesadüfen meydana gelemeyeceğine aklınızı inandırmanız ve mantığınızı tatmin etmeniz için bir test ve deneme yapabilirsiniz. Bunun için isterseniz önce kendi nefsinizden başlayın.

- Mesela, sizin üstünüzdeki gömleği, pantolonu ve ceketi kumaş şeklinde bir dokuyanı, daha sonra bunları elbise halinde dikeni yok mu?

- Bunlar tesadüfen mi meydana gelip mağazada satışa sunuldu?

- Siz bunları gidip bizzat mağazalardan satın almadınız, bunlar tesadüfen gelip sizin üzerinizde yer aldı, öyle mi?

- Şimdi içinde bulunduğunuz odaya bakın. Buradaki halılar, koltuklar, sehpalar velhasıl her şey tesadüfen yapılıp sizin eve geldi öyle mi?

Sen bunu önce ilkokul 3. Sınıfa giden bir çocuğa anlat. Bak bakalım sana ne diyecek? Yüzüne manalı manalı bakar ve “Sen aklını mı oynattın, tesadüfen bir şeyi nasıl medya gelir?” diyecektir.

Sen o zaman ona de ki;

- Sen mesela bu koltuğun veya halının ustasını gördün mü? Nasıl ustasının varlığını kabul ediyorsun?

Onun sana cevabı şu olacaktır:

- Onun ustası akıl ile görülür. Yani, varlığı bilinir. Bir eser varsa mutlaka bir ustası olacaktır.

Demek kâinatta ustası ve yapanı olmayan hiçbir şey yoktur. İnsanın üstündeki elbisenin bir ustası olduğu gibi, insan bedeninin de bir ustası vardır. İşte O Allah’tır.

Allah hem insandaki mideyi yaratmış ve hem de midenin rızkı olan elmayı yaratmış ve hem de o elmayı pişirecek güneşi yaratmıştır.

O Allah ki, solunum için hem insanda akciğerleri yaratmış ve hem de akciğerlerde kullanılacak havayı yaratmış ve o havanın içinde yer alacağı yerküreyi yaratmıştır.

O Allah ki, insana hem göz vermiş ve hem de o göze görmeyi vermiş, o gözün göreceği âlemleri de renk renk çeşit çeşit o gözün önüne sermiştir.

İşte sizi İslam dininden ve Allah’tan uzaklaştırıp dinsiz, başıboş serseri, vatan ve milletine düşman yapmak isteyen o beşinci kol kuvvetlerine bunları söyleyin ve böyle deli saçması şeylerle sizi meşgul etmemesini bildirin.

Allah’a sığının, O’ndan yardım dileyin, kâinattaki eserleriyle ve insana ikram ettiği nimetleriyle O’nu anlamaya ve tanımaya çalışın.

Peygamberinin sözlerine uyun ve O peygamberin yaşayışını kendinize rehber alın. Allah’ın emir ve yasaklarına uyun.

Ta ki, ölümden sonra gelecek olan ahirette ebedî cehennemden kurtulup cennete kavuşasınız.

Bu dinsiz felsefecilerin peşinden giderseniz hem dünyanız ve hem de ahretiniz mahvolur. Onların sizi götüreceği yer, doğrudan doğruya cehennemdir.

Seçim hakkı size aittir. İstediğiniz yolu seçmekte serbestsiniz.

“De ki: İşte Rabbiniz tarafından gelen gerçek. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.(Kehf, 18/29)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun