Evlilik, özgürlüğü ve eğitimi yok mu ediyor?
- Evliliğin hem erkek hem de kadın için fazilet ve haysiyetine dair çok sayıda hadis okudum.
- Bazı insanlar ister erkek ister kadın olsun, evliliğin eğitim, arkadaşlarla eğlence, dilediği diğer işlere erişim özgürlüklerini elinden aldığını söylüyorlar.
- Onlara evlilik konusunda doğru mesajı verecek şekilde onlara nasıl yaklaşabiliriz ve onlara İslam'ın erkeği veya kadını hapsetmediğini ve kapıp kaçırmadığını ispatlayan ne söyleyebiliriz?
- Evlilik, kişinin eğitim ve özgürlük haklarını yok mu eder?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, helal dairede keyfe kafidir, harama girmeye gerek yoktur; helal dairede özgürlük ve eğitim hakkı her zaman vardır. Bu durum sadece evli olanlar için değil her erkek ve her kadın Müslüman için geçerlidir.
Bu nedenle, bir Müslüman sadece evliyken değil, bekârken de Allah’ın kuludur ve o kulluğa uygun davranmak zorundadır.
Evliliğin özgürlüğü ve eğitimi yok ettiği iddiasına gelince:
İnsan sosyal bir varlık olarak programlanmıştır. Dolayısıyla diğer insanlarla yakın ve samimi iletişim kurmak, paylaşmak, yardımlaşmak, sevgi, aşk ve güven duymak en temel ihtiyaçlarından biridir.
Kişinin bu toplumsal ve psikolojik ihtiyaçlarını diğer ilişkilere göre, en iyi karşılayan kurum ise evliliktir ve ebedi hayat arkadaşı olan eşidir. Çünkü evlilik diğer tüm sosyal ilişkilerden farklı olarak, kişinin sadece yemek, içmek, barınma ve cinsellik gibi maddi ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda psikolojik ihtiyaçlarını da en sağlıklı şekilde karşılar.
Bundandır ki bugün kadınların çok korunaklı sitelerde oturmalarına, kendilerini korumak için dövüş sporlarını öğrenmelerine ve yüksek gelir sahibi olmalarına karşı, yine de güçlü bir erkekle evlemek istemeleri, karşı cinsten eşe olan ihtiyacın açık göstergesidir.
Aynı şekilde maddi durumu ve sağlığı çok iyi olan erkeklerin veya şöhretin en zirvesinde bulunan sanatçıların, en büyük mutluluğu evlenmede görmeleri, evlenmenin nasıl bir ihtiyaç olduğunun en anlamlı kanıtıdır.
Kişinin dini ve dünyası için bu kadar önemli ve vazgeçilmez bir kurum olan evlilik; tüm diğer ikili ilişkilerde olduğu gibi bazı sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Mesela, kişi artık bireysel değil, iki kişidir. Evlendiği kişiye karşı sorumlulukları var; istediği zaman, istediği yere gitmesi eskisi kadar mümkün olmayabilir.
Bu durum, doyurucu ilişkinin sağladığı faydalara karşılık bir fedakârlıktır, küçük bir bedeldir. Böyle bir bedel ve fedakârlık, aslında sadece karı-koca ilişkisine has değil, tüm sağlıklı insani ilişkiler, fedakârlık, sabır, hoşgörü, dayanışma, birbirini anlama üzerine kuruludur.
Anne-baba-çocuk ilişkisi bile büyük fedakârlık gerektirir. Gerektiğinde anne-baba çocukları için uykularından, rahatlarından, özgürlüklerinden, maddiyatlarından, keyfîlerinden fedakârlık etmiyorlar mı? Çocuklar, anne-babalarının ihtiyacı olduğunda işlerini, hatta eğitimlerini, gezmelerini bırakıp onlara yardıma koşmuyorlar mı? Veya iki arkadaş düşünün, işçi-patron düşünün, iki akrabayı hayal edin, tek taraflı, bencilce, kişinin keyfine göre bir ilişki mümkün müdür?
Elbette değildir. Herkes, ikili ilişkiden sağladığı manevi faydanın yanında bazı fedakârlıklara da seve seve katlanır.
Bu gerçeklerle beraber, evlilik kişinin eğitim, arkadaşlarla eğlence, dilediği diğer işlere erişim özgürlüklerini elinden bütün bütün de almaz. Çünkü kişiler evlenince, onun kişisel hayatı tamamıyla yok olmaz. Eşler, dini ve kültürel değerlere aykırı olmayacak şekilde, eğitimlerine ve çalışmalarına devam edebilir, yine eski arkadaşlarıyla görüşebilir, zaman zaman bir araya gelebilir veya gezmeye gidebilir.
Burada önemli olan kişinin kendisi ile huzura kavuştuğu hayat arkadaşını ihmal etmemesi ve önceliğini ona vermesidir. Bunun yanında tek başına yapacağı şeylerden diğer eşin bilgisi ve rızasının olmasıdır. Eşler, evlenirken bu konularda bir fikir birliğine varıp, ortak yolu bulabilirler.
Ayrıca evlenince, özellikle bir hanım, kocası yanındayken daha rahat seyahat edebilir, dünyanın öbür ucuna gidebilir, gece geç saatlere kadar dışarıda kalabilir, ormana, yaylaya, dağlara çıkabilir.
Görüldüğü gibi, evlilik yolu ile kişi bir başka açıdan daha da özgür, korunaklı hâle geliyor.
Aşırı liberal veya sosyalist bir kesimin, "evliliğin özgürlüğü kısıtladığı" ile kastettiği şey, kişinin nikâh akdi ile artık istediği kişi ile mahrem ilişkiler kurmayacağıdır. Bu ise, görünüşte sahte bir özgürlük olsa da bedeli hem dünya hem de ahirette çok ağır olan bir durumdur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Evlenmekten korkuyorum, ne yapayım?
- Dindar bir eşin faydaları, dindar olmayan bir eşin zararları ne olabilir?
- Dinimizde fedakârlığın önemi nedir? Bir başkası için kendinden fedakârlık yapmanın yeri nedir?
- En doğru kocayı nereden bulurum?
- Kimseye güvenmiyorum, güvenemiyorum ne yapmalıyım?
- Eş seçiminde, evlilikte dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
- DARWİNİZM'İN İNSANÎ İLİŞKİLERE ETKİLERİ
- Mehir, erkek tarafından kadına sadece boşandığı zaman mı verilir?
- Mahkeme kararı ile boşanan kimseler, yeni bir nikâh kıymadan evliliklerine devam edebilirler mi? Veya kadın başka bir erkekle evlenebilir mi?
- EVLENME, EVLİLİK