Evlenmekten korkuyorum, ne yapayım?

Tarih: 25.09.2023 - 06:51 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir kadın olarak evlilikten korkuyorum, çünkü kocam beni çok kısıtlayabilir gibi geliyor. Evden çıkmamı çok uzun süre engelleyebilir, arkadaşlarımla görüşmemi engelleyebilir, para yardımı yapmayıp muhtaç edebilir vs korkularım var.
- İkinci kez evlenmemesi için şart koşabilirim, ama diğer şeyler için bir şey yapamam, ya bunalırsam mutsuz olursam beni cezalandırmak için haklarını kullanırsa, haklarımı kullanmak istersem beni tehdit ederse vs diye çok korkuyorum.
- Bunları şart koşabilir miyim (mesela arkadaşlarımla konuşmamı engellememen şartıyla) gibi yoksa ne yapabilirim?
- İçimi rahatlatmak istiyorum çünkü hem kendim hem de evlenen diğer kadınlar için hep mutsuz oluyorum içimde bir korku oluyor. "O böyle yaparsa ev işi yapmam derim, ama o zaman hizmetçi tutabilir yine elimde koz kalmaz." gibi hesaplara girişmek istemiyorum çünkü evlilik böyle bir şey değil ama sürekli düşünüyorum böyle.
- Veya eğer bunalırsam (mesela her bir şey yapmak istediğimde tehdit ediliyorsam veya haklarını beni cezalandırmak için kötüye kullanıyorsa) boşanma talebinde bulunabilir miyim?
- Boşanma hakkı almam daha mı iyi olur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah insana korku duygusunu, hayatını tehlikelere karşı korumak için vermiştir, azaba çevirmek için değil. Oysaki sizin aşırı korku ve vesveseleriniz hayatınızı zorlaştırmakta ve sizi gereğinden fazla kaygılandırmaktadır.

Bu aşırı korku ve vesvesenin sadece evlilikle ilgi değil, hayatınızın her alanında alacağınız kararlarda da geçerli olduğunu düşünüyoruz. Bunun için size öncelikli tavsiyemiz, bir ruh sağlığı uzmanından yardım almaktır.

Evlilikle ilgili kaygı ve korkularınız çevrenizde gördüğünüz ve medyada duyduğunuz olumsuz evlilik örneklerin etkisi olabileceği gibi, radikal feminizm gibi aile karşıtı ideolojilerin de payı olabileceği muhtemeldir. Çünkü bu akımlar, aile ve İslam karşıtlığını özgürlük üzerinden dile getirip, evliliğin kadının özgürlüğünü kısıtladığını iddia etmektedirler.

Özelikle İslam karşıtı bir tutumla, Müslüman erkeklerin kadını baskı altına aldıkları düşüncesiyle kadınları evliliğe ve İslam’a karşı soğutmaktadırlar.  

Sözünü ettiğiniz muhtemel sıkıntıların bir kısmını evlilik hayatında yaşayan kişiler olabilir. Ancak bu tüm evli kadınların aynı sıkıntıyı yaşadığı veya yaşayacağı anlamına gelmez. Mutlu ve huzurlu evliliği olan milyonlarca kadın bunun şahididir.

Unutmamak gerekir ki, bu tür olumsuz örnekler, evli olmaktan değil, yanlış eş seçiminden kaynaklanan bir sorundur. Çünkü hayatımızda sağlıklı kararlar almazsak, her alanda sıkıntı yaşayabiliriz. İş seçimi, okul seçimi, arkadaş seçimi buna örnek gösterilebilir.

Yanlış arkadaş seçimi kişiyi felakete götürebileceği gibi, yanlış okul seçimi de kişiyi mutsuz edebilir. Aynı durum yanlış eş seçimi için de geçerlidir.

Bundan dolayı size tavsiyemiz öncelikle eş seçimine dikkat etmeniz, kişinin sadece fiziğine veya maddi durumuna değil de karakterine, inancına, evliliğe, kadına, aileye bakışına da dikkat etmenizdir. Bu da kısa sürede veya sadece eş adayını tanımakla değil de biraz uzun bir süre içinde eş adayı kadar ailesini, çevresini, davranış ve düşüncelerini de tanımakla mümkündür.

Tanışma sürecinde kişinin ne olduğu az çok anlaşılır, anlaşılmayan yerlerde ise açıkça ne düşündüğü sorulabilir. Size ve sizin evlilik anlayışınıza, hayat felsefenize uyan kişi ile ebedi yolculuğa çıkarsanız inşallah huzurlu ve mutlu bir aile hayatınız olur. Bunun sayısız örnekleri de vardır.

İmanlı ve ahlakı güzel hiçbir erkek, hanımına baskı yapmaz, onu tehdit etmez, cezalandırmaz. Çünkü kadınlar, Allah’ın erkeklere en güzel hediyesidir ve emanetidirler. Bundan dolayı Kuran erkeklerin hanımlara karşı adil olmasını, merhametli olmasını ister. Peygamber Efendimiz (asm) bir hadisinde erkeklere seslenerek “En hayırlınız, aileniz için hayırlı olandır. Bana gelince ben, aileme karşı en hayırlı olanınızım.” (Tirmizi, Menakıb 63) diyor.

Bundan dolayı, imanlı ve ahlakı güzel bir erkekle evlenileceği zaman, ince hesaplara girmek, şartlar koşmak, kaygılı olmak doğru değil.

Tüm bunların yanında her güzel nimet gibi evlilik hayatının da kendisine özgü bazı sorumlulukları vardır.

Kişi, artık tek başına olmadığı için, eskisi kadar özgür olmaz, eşini, çocuğunu, evini düşünmesi gerekir. 

Evliliğin kişiye kazandırdığı çok sayıdaki fayda ve güzellik, kişinin biraz da fedakârlık etmesi ile elde edilebilir. Fedakârlık olmadan, nefsani duygularımızdan taviz vermeden, kişisel çıkarlarımızdan vazgeçmeden, bencillikten uzak durmadan, bedel ödemeden hiçbir kazanç sağlanmaz.

Bir meslek sahibi olmak için bile on beş yıllık bir eğitim hayatını göze alıyoruz. Okullarda istemediğimiz yüzlerce kurala uyuyoruz, gece gündüz ders çalışıyor, sınav stresi yaşıyoruz. Sonunda alacağımız bir diploma için özgürlüğümüzden, uykumuzdan, paramızdan, eğlencemizden yeri geliyor sağlığımızdan bile taviz veriyoruz.

İki dünya saadetinin merkezi ve cenneti olacak kadar kıymetli ve değerli olan evlilikte de eşler bazı tavizler verir, yeri geldiğinde fedakârlık da eder.

Biz inançlı insanlara düşen şey, eş seçimizi sağlıklı yaptıktan sonra, Allah’a tevekkül etmektir. Onun izni dahilinde davranıp, evlilik nimetini en güzel şekilde değerlendirmektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun