Evlenmeden önce aynı evde yaşamak mümkün mü?
- Bilimsel araştırmalar ve sosyolojik anketler, kişilerin evlenmeden önce aynı evde bir mühlet yaşadıktan sonra evlenmelerinin sorunsuz ve uzun gittiğini söylüyor. Bu süreçte birbirini tanıma adına mantıklı ve isabetli görülüyor. Fakat bu İslam dinine ters. Ama böyle olsaydı sizce de daha eşlerin birbirini tanıma ve anlaşabilme adına daha güzel gelmez miydi?
- Öte yandan tam tanıyamadan evlenince birçok problemi ev ortamında görüyorsunuz ve problemler/boşanmalar artıyor.
- Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, bir şeyi yapan bilir, o şeyin nasıl faydalı olacağını ve nasıl kullanılacağını da elbette yapan belirler.
İnsanı yaratan Allah olduğuna göre, elbette o insanı Allah bilir ve bilen konuşur. Şu hâlde insanın nasıl hayırlı bir yuva kuracağını ve kuracağı yuvada huzur, saadet ve mutluluk için ne yapması gerektiğini de elbette Allah bilir ve bize bildirecek olan da odur ve onun bildirdiği Elçisidir (asm). Başka düşünceler, nefsani ve şeytanidir, dikkatli olmak gerekir.
Ayrıca, bilimsel araştırmalar ve sosyolojik anketlerin kişilerin evlenmeden önce aynı evde bir mühlet yaşadıktan sonra evlenmelerinin sorunsuz ve uzun gittiğini söylediği iddiaları da bütün bütün gerçeği yansıtmıyor. Çünkü son yapılan araştırmalar evlilik öncesi birlikte yaşayan çiftlerin, evlenmeden önce yaşamayanlara göre daha yüksek boşanma oranlarına sahip olduğunu göstermektedir:
“Amerika’da yapılan araştırmalara göre; 1970 yılında evlenmeden önce beraber yaşayan çiftlerin oranı %11 iken 2011 yılında bu oran %70’e çıkmış ve yıllar geçtikçe artmaya devam etmiştir.
Bu alanda çalışma yapan araştırmacılar evlilik öncesi beraber yaşamanın boşanma riskini düşürdüğünü varsaymış olsa da yapılan yeni çalışmalar bunun tersini gösteriyor. 216 binden fazla çift üzerinde 1988-2015 yılları arasında yapılan çalışmada, evlenmeden önce beraber yaşayanların evliliğin ilk yıllarında boşanma ihtimalleri evlilik öncesi beraber yaşamayanlara oranla daha düşük olsa da evliliğin ilerleyen yıllarında, özellikle 5. yıldan itibaren, boşanma oranın arttığı gözlemlenerek önceden doğru varsayılan çıkarımların tersi kanıtlanmıştır.”(1)
Bu, birlikte yaşamanın tüm sorunları çözmediğini ve ilişkideki zorlukların evlilik sonrası da devam edebileceğini ortaya koymaktadır. Çünkü hiçbir ilişki, aynı evde de yaşasalar bile, evlilik ilişkisine benzemez. Sorumluluklar, fedakârlıklar, karşılıklı anlayış, uyum ancak nikâh akdi ile birbirine ebedi bağlanma sözü verildikten sonra tam olarak gerçekleşebilir. Gerçekleşmezse evlilik biter veya huzursuz bir evlilik olur. Birlikte yaşandığında kişilerin birbirinde beklentileri, fedakârlıkları en az seviyede olmakta bir evde iki ayrı dünya olduğu için de sürtüşmeler vb. az yaşanmaktadır.
Ayrıca bazı kişiler evleninceye kadar, aynı evde kalsalar bile, gerçek kimliklerini göstermezler, onun için bu süreç daha iyi geçebilir.
Bunun yanında aynı evde bir mühlet yaşadıktan sonra evlenmelerinin sorunsuz ve uzun gittiği iddiası gerçek olsaydı, evlenen ve dolayısıyla ayni evde yaşayan herkesin evliliği iyi giderdi.
Evlilik öncesinde çiftlerin birbirini tanıması elbette çok önemlidir ve nişanlılık sürecinde elden geldiği kadar tanımaya çalışılmalıdır. Ancak kişilerin görünen karakter ve mizaçları ve hayat anlayışları, alışkanlıkları dışında asıl önemli olan bilinçdışı davranış ve düşünceleri vardır ki, bu da ancak evlenince ortaya çıkar.
Kişiler birbirinin ve kendilerinin bilinmeyen özelliklerini evlilik sayesinde öğrenirler. Bundan dolayı nikah ile kadın ve erkeği birbirine bağlayan evlilik, sadece bir hayat tarzı uyumu değil, aynı zamanda iki insanın birlikte büyüyüp gelişmesi anlamına da gelir. Evlilik sürecinde ortaya çıkan problemler, çiftlerin birbirlerini daha iyi tanımalarına ve ilişkilerini derinleştirmelerine imkân tanır. Bu zorluklar, her iki tarafın da ilişkinin sürdürülebilirliği için birlikte çalışmasını gerektirir. Sabırla ve anlayışla davranılsa bu süreç, çiftlerin birbirlerine olan bağlılıklarını ve ilişkilerini güçlendirir.
Sadece evlilik değil, her türlü ikili ilişkiyi sağlıklı yürütmenin en önemli yolu, sabır, hoşgörü, anlayış, empati ile sorunlara yaklaşmaktır.
Kaldı ki evlilik, derin bir bağlılık ve sorumluluk gerektiren bir kurumdur ve bu bağlılık, birlikte yaşamak veya yaşamamakla değil, kişilerin birbirlerine olan sevgileri, saygıları ve sorumluluklarıyla şekillenir. Bunlar yoksa kaç yıl birlikte yaşarlarsa yaşasınlar değişen bir şey olmayacaktır.
Kaynak:
1) Cohabitation Experience and Cohabitation’s Association With Marital Dissolution
https://doi.org/10.1111/jomf.12530 Çeviren: Ece Çağlak
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Flörtsüz evlilik olmaz mı? Flörtün zararları nelerdir? Dinimiz flörte izin verir mi?
- Karımdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?
- Evlilik için görüşme yapanlar her şeyi sorabilir mi?
- Boşanmak isteyen çiftleri barıştırmak için ne yapmalıyız?
- TALÂK (Boşamak / Boşanmak)
- TALÂK
- Eşimle tamamen ayrı kişiliklere sahibiz, ne yapmalıyım?
- Kocamın ailesini istemiyorum, nasıl davranayım?
- Kocamdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?
- Hayatımızı yaşayalım deyip çocuk sahibi olmayı ertelemek doğru mudur?