Eşcinsel eğilimler gösteren çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

- Anne babanın cinsel kimlik karmaşası yaşayan, eşcinsel eğilimler gösteren genç çocuklarına yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Değerli kardeşimiz,

1) Öncelikle oğlunuzun gerçekten eşcinsel eğilimleri olup olmadığından emin olmalısınız. Çünkü çocuklar ve ergenler, bazen karşı cinse ait olduğu bilinen davranışları gösterebilir ve beğenilere sahip olabilirler. Bu durum, mutlak anlamda onların eşcinsel olduklarını göstermez.

2) Eğer şüphelerinizden emin iseniz, anne-baba olarak çocuğunuza tabii ki büyük yardımlarınız olacaktır. Ancak tek başınıza bunun üstesinden gelmeniz mümkün olmayabilir. Bunun için size tavsiyemiz, zaman geçirmeden konuyu sizin değerlerinizi paylaşan bir ergen psikoloğu ile görüşmenizdir.

3) Bu aşamada sizin yapmanız gereken şey, öncelikli olarak paniğe kapılmadan soğukkanlı bir şekilde olayı anlamaktır.

Bu çerçevede işe eşcinselliğin ne olduğu, nedenleri üzerine bilgi edinerek başlayabilirsiniz. Özetleyerek sunacağımız alıntı metin, size eşcinselliğin nedenleri konusunda bir fikir verecek ve böylece çocuğunuzu daha iyi anlamanıza neden olacaktır.

“Eşcinsel cinsel yönelimin nasıl geliştiği tam olarak bilinmemekle birlikte, çocukluk döneminde duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalma, tacize ve tecavüze uğrama, çocuklukta karşı cinsle ilgili yaşanmış kötü deneyimler, ciddi aile sorunları içinde büyüme, aşırı otoriter bir babanın varlığı, baba veya baba figürlerinin çocuğun hayatında olmaması, aşırı duygusal veya içine kapalı bir yapıya sahip olunması, yanlış yetiştirilme yani erkek çocukların kız gibi, kız çocuklarında erkek gibi yetiştirilmesi, genetik yatkınlık, hormonsal bozukluklar gibi nedenlerle geliştiği düşünülmektedir. Yani eşcinsel cinsel yönelim, bilinç dışı bir sürecin sonunda kendiliğinden oluşur.”(1)

4) Çocuğunuzu kesinlikle suçlu, kötü, ahlaki açıdan düşkün biri olarak görmeyin ve ona kendisini suçlu hissettirecek söz ve davranışlarda bulunmayın. Ayrıca baskı, zorlama, şiddet, tehdit gibi davranışlardan da uzak durun.

Unutmayın, az önceki tanımdan da anlaşılacağı üzere, eşcinsel eğilimler “bilinç dışı bir sürecin sonunda kendiliğinden” oluşmuştur. Yani bu durum, çocuğunuzun bilinçli ve özgürce seçtiği bir tercihi değildir ki, onu suçlu veya kötü yapsın.

Bunu eyleme dökmediği sürece çocuğunuz, en az diğer çocuklar kadar masumdur.

5) Eşcinsel eğilimler gösteren çocuklar, normalden daha fazla kırılgan ve eleştiriye karşı hassastırlar. Bunun için ona karşı fazla eleştirel olmamaya ve sert düzeltmeler yapmamaya azami dikkat gösterin.

Bunun yanında çocuğunuza şefkatle yaklaşın, onu sevdiğinizi, davranışlarını değil, ama çocuğunuz olarak kendisini kabullendiğinizi söz ve davranışlarınızla hissettirin. (Onu kabullendiğinizi, sahiplendiğinizi göstermeniz, eşcinsel davranışlarını kabullendiğiniz anlamına gelmez.)

Çocuğunuzu kabullenip, ona şefkat ve ilgi göstermeniz, onu ayrıca eşcinselliğe bağlı yaşayacağı olası ruhsal sorunlardan da koruyacaktır. Çünkü eğer yaşadığı duyguların farkındaysa, bu demektir ki, sizin hissettiğiniz sıkıntıdan daha fazlasını o hissetmektedir. Çünkü bu sürecin en temel göstergesi, çocuğun cinsel eğiliminin farkında vardığında kendisini yalnız, dışlanmış ve çaresiz hissedebileceği bir dönemdir.

Bu süreçte yaşanılan karmaşaya bağlı olarak başta depresyon, anksiyete bozuklukları olmak üzere çeşitli davranış sorunları, intihar düşünce ve girişimleri, alkol ve madde kullanımı gibi birçok konuda sorunla karşılaşabilir. Çünkü ruhuna, benliğine, inancına ve değerlerine aykırı olduğunu bildiği halde, eşcinsel duygular yaşamak ve bu dürtüyü kontrol edememek, kişide tahmin edilmez ruhsal sıkıntı oluşturur.

6) Ona duygusal olarak yakın oldukça, o da size duygusal olarak bağlıysa başta sizi memnun etmek için geliştirdiği zorlama erkeksi davranışları zamanla istemeyerek de olsa kalıcı hale gelebilecektir.

7) Çocuğunuza, varsa eğer, diğer erkek kardeşlerinden veya abilerinden daha farklı bir muamele göstermeyin. Onlara nasıl davranıyorsanız, ona da öyle davranın. Yani bir erkek çocuğa nasıl davranılırsa öyle. Bu şekilde doğrudan değil, ama söz ve davranışlarınızla ona erkek kimliğini sürekli hatırlatın.

8) Oğlunuzu, erkek çocuklarla beraber yapacağı sportif faaliyetlere yönlendirin. Ancak onu, yapmaktan nefret ettiği sporları ve diğer aktiviteleri yapmaya zorlamayın, sevdirerek ve ikna ederek yapın.

9) Bu çerçevede temel amaçlarınızdan biri de oğlunuzun kendi erkek cinsel kimliğini güçlendirmek olmalıdır. Erkek kimliğini ne kadar güçlü hissederse o kadar iyi olur. Çünkü aslında “eşcinselliğin temelinde, cinsel dürtülerden ziyade, erkeklik kimliğine duyulan ihtiyaç yatar.” Kişi daha sonra bu ihtiyacı erotize eder.

Araştırmalar göstermektedir ki, eşcinsel eğilimli erkekler tipik olarak daha erkeksi, olgun, güçlü ya da “yetişkin” olarak algılandıkça veya kendilerini güçlü ve erkeksi hissettikçe, erkek kimliğine daha çok sahip çıkmaktadırlar.(2)

Bunun için zaman zaman oğlunuzda var olan erkeksi yönlerine abartmadan dikkat çekin. Hatta ileride evleneceğinden, koca olacağından, baba olacağından söz edin. Güçlü, yakışıklı, vb olduğunu vurgulayın.

10) Bu süreçte, baba veya varsa abi gibi ailenin erkek bireylerine daha çok iş düşmektedir. Çocukla daha fazla ilgilenmeleri, erkek-erkeğe sohbet, oyun ve çeşitli aktivitelerde bulunmaları, erkek kimliğinin güçlenmesine katkı sunacaktır.

11) Feminen (kadınsı) davranışlarını örtmeye çalışarak onu utandırmayın.

12) Hemcinslerinden akranlarıyla ilişkilerinin güçlenmesine, yani sağlıklı erkek-erkeğe ilişkiler geliştirmesine yardımcı olun. Çünkü eşcinsel eğilimi olan gençlerin en büyük sıkıntısı yakın erkek arkadaşlarının olmamasıdır.

Çocuğunuzu erkek arkadaşlarıyla bir araya gelmesini sağlarsanız, kendi cinsiyetine daha çok sahip çıkacaktır.

13) Oğlunuzun kendisini diğer akranlarından farklı veya aşağı hissetmesinin önüne geçin.

14) Bu süreçte özgüveninin yüksek olması son derece önemlidir. Onun için özgüvenini güçlendirecek çalışmalar yapın. Okul başarısı, fiziki gücü, hobileri gibi kendisini iyi hissedeceği, özgüvenin artacağı aktivitelere yönlendirin.

Kişisel güç, atılganlık, kendini kabul ettirme ön plana çıktıkça cinsellikle ilgili konular geri plana itilecektir.

15) Çocuğun hayatındaki stres oranını düşürmeye çalışın. Stres azaldıkça, eşcinsel dürtülerin düzeyi de azalır.

16)  Anne-babalar olarak, bir terapistin yardımı olsun veya olmasın, müdahalelerinizi nazik, düzeltici ama aynı zamanda kararlı bir biçimde yapmaya dikkat edin.

Sabırlı olun ve unutmayın ki değişim süreci, sevgi dolu cesaretlendirmeler eşliğinde, yavaş yavaş ilerleyecektir.

Dipnotlar: 

1) https://cemkece.com.tr/cinsel-yonelim-karmasasi/
2) bk. Dr. Joseph Nicolosi, Onarım Terapisi.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet