Einstein, Genel Bağıntılılık Kuramı ile Eytişimsel Özdekçilik’i ispatladı mı?

Tarih: 11.03.2021 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

Not: İddialar materyalist olduğunu düşündüğüm bir felsefe sitesine aittir.
- Eytişim ‘devrim ve gelişme’, özdekçilik ‘doğanın insan düşüncesinden bağımsız olarak varlığı’ anlamındadır. Tarihsel ve eytişimsel özdekçi öğreti, ham ve metafizik yapılı özdekçiliği aşıp yeni ve bilimsel birer anlam kazanan eytişimle özdekçiliğin bağımlılığını ortaya koymakla oluşmuştur. Eytişimsel özdekçilik’le; idealizm olduğu kadar materyalizm de aşılmıştır, metafizik olduğu kadar eytişim de aşılmıştır, özdekçilik eytişimselleşirken eytişim özdekselleşmiştir. Eytişimle özdekçilik arasındaki bileşim, evrenin anlaşılmasını olduğu kadar değiştirilmesini de zorunlu ve olanaklı kılmıştır. Bu yüzdendir ki eytişimsel ve tarihsel özdekçilik öğretisi hem bilimsel-felsefesel bir kuram, hem de ve aynı zamanda bilimsel-felsefesel bir yöntemdir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Einstein’in izafiyet teorileri bilimsel çalışmalarda bir paradigma değişimi anlamına da gelmektedir. Buna göre Antik ve Orta Çağların dünya ve insan merkezli organik evren anlayışı, Copernik sonrasında güneş merkezli yeni bir değerlendirmeyle yer değiştirmiştir.

Antik çağların bilimi deneyden uzak olarak gözlem ve rasyonaliteye dayalıdır.

Deney bilimin ilerlemeye başlaması sonucunda Newton’un mekanik evren anlayışı güçler, basınçlar ve alanlardan müteşekkil bir mekanizma olarak evreni nesnelleştirmiş, bu doğrultuda felsefe saf bir bilimin imkanını sorgulamıştır. Ancak yapılan deneyler beklenenin aksine evrenin bir saat gibi çalışan otomat olmadığını tespit edilen küçük sapmalarla ortaya koymuştur.

Entropi ve termodinamik kanunları zamanın tesiri ile birlikte sistemde negatif bir olgunun da olduğunu belirlemiş, yörünge düzlemlerindeki sapmalar daha farklı bir evrensel gerçekle karşı karşıya olduğumuzu göstermiştir.

Kuantum alanında ortaya çıkan alan ve parçacık eş zamanlılığı gibi alışılmamış olgular, zihni algımızın değerlendirmeye etki eden bir faktör olduğunu göstermiştir.

Einstein bir yandan kütle ile enerjinin eşdeğerliliğini tespit ederken, öte yandan gözlemcinin bulunduğu konuma bakılmaksızın ışık hızının sabitliği nedeni ile tek bir gravite gücünün uzay zaman koordinatlarında en kısa yolu izleyecek olan cisimler tarafından yansıtıldığını ortaya koymuştur.

Sonuçta ortada organik olmamakla beraber mekanik de olmayan bir evren vardır. Üstelik bu evren ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar yeryüzünde bu hesaplamaları yapan bizlerin varoluşumuzla bir gerektirme içinde bulunmak zorundadır.

O halde ihtiyacımız olan tüm parçaları bir araya getirebilen yeni bir bütünü ve anlamı bulabilmektir.

Kültür, toplum, psikoloji, çevre, din, mitoloji, bilim, mantık gibi tüm farklı olgular anlam bütününü oluşturan parçalardır. Bunların birlikteliğini oluşturabilecek yeni bir paradigma arayışı sürmektedir.

Bu tıpkı evrensel gravitasyonun tekliği ve bunun cisimlerdeki etkilerinin ölçümü gibi insani dünyadaki tüm sistematikleri, kainatı ve madde ötesini birlikte içeren bir yeni anlama arayışıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun