Dine ve Allah’a soğukluk var, neden?

- Dinden ve Allah'tan soğumaya başladım ve imanım epey zayıfladı.  Allah'a karşı içimde bir soğukluk var. Ne kadar çabalasam da ibadetlerimin sevabını alamıyorum. Sürekli mutsuzluk var içimde...
- Diğer insanların hayatı gayet güzel benimkisi hep kötü. Herkeste Allah sevgisi ama bende az... Artık tek güzel şey sevdiklerim. Ne kadar denesem de hissedemiyorum, ya olsa da bir gün sonra hemen gidiyor.
- Bunu hak edecek günahlarımsa bu kadar ağır olacak bir şey de yapmadım benim suçum ne?
- Umursanmıyor muşum gibi...
- Risale-i nur tefsirini okuyorum ama yine de geçmiyor.

Değerli kardeşimiz,

Hakkınızda ayrıntılı bilgiye sahip olamadığımız için çok net bir tespitte bulunmamız mümkün değil.

Ancak yazdıklarınızdan yola çıkarak bir miktar depresyonunuzun olduğunu düşünüyoruz. Çünkü depresyonda olan kişilerde, hayattan ve ibadetten zevk almama, kendini mutsuz hissetme, bir şey yapmaya gayret göstermeme, kendini çaresiz ve huzursuz hissetme eğilimleri görünür. Bundan dolayı size öncelikli tavsiyemiz, en yakın bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmeniz olacaktır.

Depresyona neden olan düşünceniz veya duygunuz değişmeden ibadetlerinizden de haz almanız zor olsa da mutlaka ibadetlere devam etmekle beraber, birinci derecede hedefiniz, depresif duygudan çıkmaya çalışmak olmalıdır.

Bu konuda ilaç tedavisi veya psikoterapi almanızın faydalı olacağını düşünüyoruz.

İbadetlerinizden haz almamanız veya dini duygularınızın zayıf olması da sizin Allah’a olan inancınızla alakalı değil, içinde bulunduğunuz depresif duygu ile alakalıdır. Çünkü hayattan çok keyif alıyorsunuz veya kendinizi çok mutlu hissediyorsunuz veya çok neşeli ve heyecanlısınız, her şeyi coşku ile yapıyorsunuz da sadece ibadetlerinizde zevk almıyorsunuz gibi bir durum yok. Görüldüğü gibi sizde genel anlamda bir can sıkıntısı var, isteksizlik ve zevksizlik var.

Ancak hayatınızın ibadetler ve inanç dışındaki diğer alanlarındaki keyifsizliği dert etmiyorsunuz, imanınız ve Allah korkunuzdan dolayı ibadetlerinizi dert ediyorsunuz. Aslında bu sizin imanınızın güçlü olduğunu gösteriyor. İmanınız zayıf olsaydı, hiç takmaz, bize bu soruyu sormazdınız.

Bu imanınızdan dolayı aslında sizi tebrik ederiz. İnşallah depresyonununuz geçince ibadetlerinizi de daha bir huzur ve huşu içinde yapacaksınız.

İmtihan dünyasındayız ve sürekli olarak nefsimiz ve şeytanımızla mücadele ediyoruz. Onları dinlemeyip, Allah’ın emirlerini yerine getirdiğimiz sürece imtihanı kazanmış olacağız.

Nasıl ki bir düşman, karşısındakinin zayıf tarafını, en zayıf zamanını bekler, fırsat çıkınca da onu hemen o taraftan mağlup etmeye çalışır. Aynen öylede şeytan da bizim zayıf anımızı bekler ve o zamanlarda akla şüpheler ve vesveseler vererek bizi dinden ve imandan uzaklaştırmaya çalışır.

Dolayısıyla içinde bulunduğunuz ruh hâlinin etkisi ile siz de aklınıza gelen bu düşüncelerin sizden kaynaklandığını ve gerçekten Allah’tan uzaklaştığınızı zannediyor olabilirsiniz. Bunun şeytanın bir vesvesesi olduğunu bilin ve kararlılıkla ibadetlerinize devam edin.

Ayrıca ibadetler, kişinin Allah’a karşı kulluk vazifesidir. Bunu zevk için, keyif almak için değil de sadece Allah emrettiği için yapmak daha çok makuldür. Yeter ki, siz namazı niçin kıldığınızı ve kimin huzurunda olduğunuzun bilinci içinde davranın. Bir süre sonra, inşallah depresyonunuz geçtiğinde, çok daha fazla huzur alacaksınız.

Bu konuda sabırlı olun, telaş etmeyin. Çünkü herkes hayatında birkaç kez depresyona girebilir, ama daha sonra normale döner. Unutamayın her şeyin geçici olduğu, değişmeye mahkûm olduğu bir hayatta, can sıkıntısı da dertler de geçicidir.

Burada üzerinde durulması gereken bir diğer konu da yaşadığınız can sıkıntısından veya dini duygularınızın zayıflığından dolayı kendinizi suçlamanızdır.

İçinde bulunduğunuz ruh hâlinden dolayı siz asla suçlu ve günahkâr değilsiniz. Çünkü çocukluğunda sık sık suçlanan kişiler, olumsuz bir durumla karşılaştıklarında öncelikle hemen kendilerini suçlama eğiliminde olurlar.

Şartların, çevrenin, eğitimcilerin, imkânların ve hatta kaderin de bunda bir hissesi olabileceği akıllarına gelmez. Çünkü onlar geçmişte haklı veya haksız başlarına gelen her olaydan sorumlu tutulmuş ve suçlanmışlardır. Bunu ileriki hayatlarında da aynen uygularlar.

Şu anda siz de geçmişin etkisi ile kendinizi suçluyorsunuz. 

Bu durum belki de sizin imtihan sorunuzdur. Şeytana uyup uymayacağınız, uymadığınız takdirde Allah’a daha yakın olmanız için bir imtihandır. Çünkü başa gelen musibet ve sıkıntılar kişiyi olgunlaştırmak, ileriki hayatı için daha güçlü kılmak ve böylesi sıkıntılarda acizliğini, çaresizliğini hissedip Allah’a sığınması ve dua etmesini sağlamak içindir.

Siz de bu fırsatı değerlendirip sık sık Allah’a dua edin, yalvarın.

Bu süre içinde, Kuran-ı Kerimi çok güzel okuyan birisinden dinleyin, sevdiğiniz ilahileri, dini şiirleri okuyun veya dinleyin, dini filimler izleyin. Yani duygusal olarak hoşunuza giden ve sizde de az dahi olsa dini bir heyecan ve duygu verecek şeylerle meşgul olun. İslam’ı kabul eden kişilerin hayatlarını okuyun, izleyin.

Her gün sık sık “La ilahe illallah” zikrini düşünerek söyleyin

Zevk almasanız da Allah’a olan imanınızı tazelemek ve güçlendirmek için Risale- i Nur gibi tefsirleri okuyun, okuyorsanız devam edin.

Gerçi böylesi günlerde insanın canı okumak da istemez, ama siz kısa da olsa sürekli olarak okumak için kendinizi zorlayın. Damlaya damlaya göl olur misali, imanın nurları inşallah damlaya damlaya gönlünüzde bir huzur denizi oluşturacaktır. Çünkü Risale-i Nurlar sadece akla ve kalbe hitap etmiyor, kişinin bütün duygularını doyuruyor….

Rabbim yâr ve yardımcınız olsun.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Ölümü çok düşünmek depresyon belirtisi değil mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet