Ölüm düşüncesi kalbimi sıkıyor, nasıl kurtulurum?

Tarih: 24.10.2023 - 10:26 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Benim aklıma her gün ölüm düşünceleri geliyor kalbim sıkılıyor en mutlu anımı bile yaşayamıyorum nasıl kurtulayım?
- Hep böyle tekrarlanıyor ve resmen insan hayattan küsüyor, ne yapmalıyım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İstenmemesine rağmen akla gelen ve kişiyi rahatsız eden, kaygı ve sıkıntıya yol açan, kişi tarafından saçma bulunan, tekrarlayıcı durumlara psikolojide takıntı (obsesyon), halk dilinde ise vesvese denir.

Bu düşüncelerden kaçma, bastırma, inkâr etme gibi davranışlara da kompulsiyon (zorlantı) denir.

Bu durum, büyük oranda çocukluktan başlayan, ergenlik döneminde ve ilerisinde de devam eden bir hâldir. Nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber genetik faktörlerin ağırlıklı olarak etkili olduğu tahmin ediliyor.

Bu durum sizin için de geçerlidir. Yani genetiğinizden getirdiğiniz bir takıntı, muhtemelen biraz kaygılı yapınızın da etkisi ile filizlenmiş, yanlış baş etme stratejisi ile de kökleşmişe benziyor.

  • Öncelikle böylesi düşüncelere takılmanın ve bundan rahatsızlık duymanın size özgü olmadığını, toplumda hatırı sayılır bir oranda insanın buna maruz kaldığını düşünerek sorununuzu çok büyütmeyin, hatta normalleştirin.
  • Ayrıca bunun sizde bir sorun, zayıflık veya yetersizlik vb. olduğu anlamına gelmediğini, muhtemelen genetik olduğunu ve bunda sizin herhangi bir sorumluluğunuzun da olmadığına inanın.
  • Sizi rahatsız eden şey, “ölüm” düşüncesi kadar, bu takıntıyı neden kontrol edemediğinizdir. Oysaki düşünceleri kontrol etmek hiçbir kimse için kolay değildir. Nitekim her insanın aklından bir günde dört bin düşünce geçmektedir. Ve hiç kimse otomatik düşüncelerin aklından geçmesine kolay kolay engel olamıyor. Sizinkinin farkı sadece huzursuz edici olmaları ve daha sık tekrar etmiş olmalarıdır.
  • Takıntınızı gizlemeyin, sizi anlayacak, bu durumu hoş karşılayacak ve size yol gösterebilecek çok yakın bir iki arkadaşınızla veya aile bireyleri ile bu konuyu konuşun.
  • Takıntı ile aranıza mesafe koymaya, ona yüklediğiniz anlamı değiştirmeye çalışın: Mesela ölüm düşüncesinin ne zaman, nerde veya hangi şartlarda daha sık aklınıza geldiğini düşünerek bir yere yazın. Aslında sizi rahatsız eden ölüm düşüncesinin ancak bazı şartlarda ortaya çıktığını göreceksiniz. Mesela, o zaman “Benim aklıma her gün ölüm düşünceleri geliyor” değil de “bazı şartlarda geliyor” diyeceksiniz. Bunu tespit edebilirseniz, takıntınızı tetikleyen şeyleri de anlamış olacaksınız.
  • Takıntı ile ilgili geçmişinize baktığınızda “ölüm düşüncesi” aklınıza her geldiğinde, kalbinizin aynı oranda sıkışmadığını göreceksiniz. Bazen şiddetli, bazen de daha az huzursuzluk duyduğunuzu fark edeceksiniz. Demek ki, sizi bu kadar rahatsız eden şey, her zaman “ölüm düşüncesi” değil, içinde bulunduğunuz ruh hali ve sizin ona verdiğiniz anlamdır. Bunu sık sık düşünürseniz, takıntının aslında size ait bir düşünceden ziyade ruh haline bağlı bir vesvese olduğunu fark edeceksiniz. Tetikleyiciyi keşfederseniz onunla aranıza daha kolay mesafe koyabilirsiniz.
  • Korkularınızın yersiz olduğuna kendinizi inandırmaya çalışın. Mesela, muhtemelen uzun zamandır, “ölüm düşüncesi” aklınıza geliyor ve kalbinizin sıkıştığını hissediyorsunuz. Ama bugüne kadar olumsuz hiçbir şey yaşamadınız. Bu demektir ki, bundan sonrada yaşamayacaksınız. Çünkü yapılan araştırmalar göstermiştir ki, hiçbir takıntılı insanın korktuğu başına gelmemiştir. Yani milyonda bir ihtimal var.
  • Her şey beyinde başlayıp beyinde biter. Milyarlarca insanın ölüm düşüncesi karşısında kalbi sıkışmıyorsa, sizin de sıkışmaz. Sıkışıyorsa, bu gerçekten sıkıştığı için değil, sizin korkularınızdandır.
  • “Ölüm düşüncesi”nin aklınıza gelmesini engellemeye, bastırmaya çalışmayın. Bırakın gelsin, ama siz bunların gerçek olmadığını kendinize tekrar edip, üzerinde durmayın. Unutmayın istenmeyen düşüncelerin aklımıza gelmesi elimizde değil, ama onları nasıl kontrol edeceğimiz bize bağlıdır
  • Kaygılı insanlar hayatın olumsuz yönlerine daha çok odaklanırlar. Bu da onları hem daha fazla kaygılı yapar hem de sürekli olumsuz düşüncelere yönlendirir. Bunu değiştirmek için, hayatınızdaki olumlu yönlere odaklanın, güzel şeyleri düşünün. Sahip olduğunuz nimetleri sık sık hatırlayarak şükrünüzü artırın. Bardağın dolu tarafını görmeyi alışkanlık haline getirdiğiniz sürece kaygılarınız azalacaktır.
  • Takıntılar köpek gibidir, gözünün içine bakarsanız korktuğunuzu anlar, havlamaya başlar ve güçlenir, ama umursamadan bir işe odaklanıp o yokmuş gibi davrandığınızda susar ve zayıflar. Kaygılarınız artığında odaklanacak başka düşünceler ve işlere yönelin. Örneğin o an gözleriniz kapatın, çevrenizi düşünün, trafiği dinleyin, yağmuru dinleyin, ezbere bildiğiniz süreleri okuyun, ezberlerinizi tekrar etmeye çalışın.
  • Sosyal ve sportif aktivitelerinizi artırın. Örneğin yürüyüş, koşu, yüzme ve ağırlık gibi çalışmalara zaman ayırın.
  • “Ölüm” olgusuna verdiğiniz anlamı yeniden gözden geçirin. Çünkü:

Ölüm yokluğa atılma değil, varlığa son verilmesi değil, hayatın son bulması değil, var olma nimetinden ebediyen ayrılma değil, hiçlik değil, tesadüfen meydana gelmiş hikmetsiz bir iş değil, faili olmayan bir kaybolma, yok olma ve idam değildir. Ölüm, bir daha dirilmemek üzere cismin dağılıp sönmesi değildir.

Aksine ölüm, “bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır.”

Demek ki ölüm, sonsuz merhametli ve nihayetsiz hikmetli olan Allah’ın intizamlı olarak yarattığı bir terhistir, yer değiştirmedir, Allah’ın başka bir ülkesine gitmektir. Meşakkatli, boğucu ve sıkıntılı dünya hayatından, lezzet ve istirahat yeri olan cennete göç etmektir. Ölüm, ebedî saadet yurdu olan ve insanın asıl vatanı hükmünde bulunan cennete bir sevkiyattır.

Aslında dünyaya glemeye doğum dediğimiz gibi, kabir hayatına gitmeye de ölüm diyoruz. Yani ahierete doğmanın adıdır ölüm.

  • "Şeytandan sana bir vesvese geldiğinde Allah’a sığın. Şüphesiz ki o her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla bilendir." (Fussılet, 41/36)
  • Takıntınız zayıflamazsa en yakın bir ruh sağlığı uzmanından destek almanız faydalı olacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun