Ölüm korkusu titreme ve ürperme veriyor, nasıl kurtulurum?

Tarih: 21.08.2023 - 22:58 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu ölüm korkusunu yaşıyorum ve her şeyimi mahvediyor, bu yüzden uyuyamıyorum ve sadece bu değil, sevdiklerimin ölümünü de hayal etmeye devam ediyorum.
- 19 yaşındayım ve bir yıldır ölüm korkusuyla yaşıyorum... beni mahvetmeye devam ediyor. Mümkün olan her şekilde... uyuyamıyor gibiydim ama son 2 aydan beri kaybolmuş gibi görünüyordu ama dün büyükannemi kaybettim, 3 ay önce büyükbabamın ölümünden hemen sonra... ama bu ölüm düşünceleri beni rahatsız etmeye devam ediyor ve vücudumun her yerinde titreme ve ürperme hissediyorum ... bundan dolayı anksiyete yaşıyorum.... Sadece bu değil, sevdiklerime bir şey olursa korkmaya devam ediyorum (Allah onları korusun Ameen) .
- Dahası, bu konuda kimseyle konuşamıyorum çünkü bu beni daha da endişelendiriyor ve "ya bunlar son sözlerimse" gibi düşünceler geliyor... sabah saat 12:40 ve ölümle ilgili bu düşüncelere sahibim ve bunun hakkında yazmak bile beni endişelendiriyor... hayatım bu şekilde korkulu ve zor hale geliyor...
- Her küçük şey beni endişelendiriyor .... İğne batması gibi küçük bir şey beni endişelendiriyor

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ölüm aslında, dünya imtihanının bitip ahiret hayatına doğru açılan bir kapıdır. Yani bir anlamda dünya çilesinin bitmesi, yükünün kalkması ve ebedi istirahate doğru yol alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında ölüm, korkulacak bir şey değil, memnun kalınacak bir durumdur.

Ancak ölüm, aynı zamanda insanın sevdiklerinden dünya hayatı süresince ayrı kalmasıdır; yalnızlaşmasıdır. Bu açıdan bir müddet ayrı kalmaktan dolayı ölüm hüzün verir, acı verir.

Ölüm, ölümden sonra ne ile karşılaşacağını, hesabını nasıl vereceğini bilmeyen insan için de biraz korkutucudur. Bundan dolayı ölümden korkmak ve hayatını ona göre düzenlemek de normaldir.

Ancak anladığımız kadarıyla sizin ölüm korkunuz biraz fazla. Bunun nedeni sizin travmatik yaşantılarınızda, ani ölümler, bir tanıdığın ölümüne şahit olunma, anne-babanın boşanması, bir kardeşin veya yakının başka bir yer gitmesi veya ölümle ilgili korku dolu filimler izleme veya ölüm ve sonrası hakkında ürkütücü kitaplar okuma veya içinde bulunduğunuz yalnızlık vb gibi duygusal sorunlardan, kendini güvende hissetmeme, geleceği ile ilgili yoğun kaygı yaşama gibi düşüncelerden veya inancının ölüm ve sonrası ile ilgili tasvirlerinden veya yaşanılan ağır sağlık sorunlarından kaynaklanabilir.

Görüldüğü gibi ağır geçen ölüm korkusunun nedeni kişiden kişiye göre değişmektedir. Sizde bu korkuya neden olan etkenin ne olduğunu bilemiyoruz. Ancak içinde bulunduğunuz yaş aralığının büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz.

İnşallah ileri yaşlarda bu korkunuzdan bütün bütün kurtulursunuz. Bu çerçevede size tavsiyelerimiz şu olacaktır:

- Ölüm korkusunu yenmek için yapılacak olan en önemli şey ölüm gerçeğini kabullenmektir.

- Daha da önemlisi "ölümün gerçekten ne olduğu?" üzerinde düşünmektir. Çünkü insan bilmediği şeylerden, belirsizliklerden korkar. Ölümü, yok olmak ve ebedi ayrılık olarak algılarsak elbette korkarız. Ancak ölümü Bediüzzaman’ın Mektubat isimli eserinde anlattığı gibi anlarsak, korkumuz kalmaz inşallah.

Ölüm; Allah’ın intizamlı olarak yarattığı bir terhistir, tebdil-i mekândır. Meşakkatli, boğucu ve sıkıntılı dünya hayatından, lezzet ve istirahat yeri olan cennete gitmektir. Ölüm, ebedî saadet yurdu olan ve insanın asıl vatanı hükmünde olan cennete bir sevkiyattır.

Ölüm mekân ve yer değiştirmedir. Yani, bir insan bir şehirden diğerine göçtüğünde artık birinci şehirde onun varlığından söz edilmez, ama ikinci şehirde varlığını devam ettirir. Ölüm de bu dünyadan ayrılmaktır, ama yok olmak değildir. Ruhun bedenden ayrılmasıyla insan, dünyadaki bütün eşya ile alâkasını kesmiş olur. Artık ne Güneş ona yol gösterir ne yerküre onu sırtında gezdirir ne de hava onun ciğerlerini temizler. Ancak, bunların hiçbirine muhtaç olmayan ruh, bu âlemden göçtükten sonra da hayatını “kabir âlemi” denilen yeni bir âlemde sürdürür.

Kabir âlemine "âlem-i berzah" da denilmektedir. Yani, bu yeni âlem dünya ile ahiret arasında bir köprü âlemdir. Peygamber Efendimiz (asm) bu âlemin, “ehl-i iman için cennet bahçelerinden bir bahçe” olduğunu müjdelemektedir. (bk. Ahmed b. Hanbel, Cennet, 2-5).

Kabir âlemi dünyadan daha güzeldir, daha nuranîdir. Başta yüz yirmi dört bin peygamber olmak üzere bütün nuranî zatlar o âlemde bulunmaktadırlar.

- Yalnız kalmamaya çalışın. Özelikle ailenizden veya sevdiğiniz yakın arkadaşlarınızdan birileri ile iletişim içinde olun, akrabalarınızı ziyaret edin, sevdiklerinizle ortak etkinlikler yapın.

- Vefat eden yakınlarınızın kabir hayatları ile ilgili olumlu hayaller kurun. Onların orda memnun olduklarını, istirahat ettiklerini düşünün.

- Özelikle içinde bulunduğunuz günlerde, merak ve ilginiz doğrultusunda hobilerle meşgul olun.

- Gönüllü kuruluşlarla birlikte çalışın.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun