Annem bana kızdığında nasıl davranmalıyım?

Tarih: 07.07.2023 - 20:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Değerli hocam şimdiden sizi kırdıysam kendi adıma özür dilerim bu sorunun önceden üstünde durmadım araştırmadım.
- Psikolojik sorunlarımı nasıl çözümleyebilirim bilmiyorum, ama beni olduğu gibi kabul eden bana değer veren kimselere ihtiyacım olduğu kesin.
- Belki vereceğiniz cevaba aklım yatmayacak ama olsun iyilikten iyilik doğar, şimdi tam olarak kendimi ifade edemesem de belki ileride bunu başaracağım.
- Ailem özellikle annem tarafından küçüklükten beri duygusal zorbalığa uğruyorum, annemin sözleri kalbimi derin bir bıçak gibi kesiyor. Annem yüzünden sosyal ve özgüvenli değilim. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremiyorum.
- Buna rağmen anne babaya hürmet diye hâlâ sessiz mi kalacağım?
- Onunla bu sorunu konuşun deseniz faydasız çünkü kaç kere denedim Allah bilir…

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sözlerinizden ve ifade biçiminizden çocukluğunuzda normalden fazla eleştirildiğiniz, suçlandığınız ve hırpalandığınız anlaşılıyor. Belki o dönemde bunun farkında değildiniz, ama şimdi büyüdünüz, sosyal hayata karıştınız ve artık eksiğinizi, yetersizliğinizi görebiliyorsunuz. Bu durum da sizi üzdüğü için geçmişinizle, özellikle de annenizle ilişkinizi sorgulamaya başladınız. Bu kez de sorgulamaktan, anne-baba hukukuna girmekten kaynaklanan başka bir çıkmaza girdiniz ve suçluluk psikolojisi yaşıyorsunuz.

Öncelikle annenizi anlamaya çalışıp ona ve geçmişinize karşı olan kızgınlığınızı hafifletmeniz gerekir. Çünkü anladığımız kadarıyla bu noktaya çok odaklandığınız için kendinizi çok kızgın, huzursuz ve çaresiz hissediyorsunuz. Bu ruh hâli, sizin sağlıklı çözüm bulmanızı engelliyor. Annenizle de ilişkilerinize zarar verdiği için bir kısır döngü şeklinde çıkmaza giriyor.

Annenizin size zarar veren davranış ve sözlerine hak vermeyin, ama anlamaya çalışın. Şöyle ki:

Onun da muhtemelen annesinden, babasından benzer davranışlara maruz kaldığını, rol model olarak aldığı kişilerin çocuklarına davranış biçiminin de aynen size yapılan davranışlar gibi olduğunu düşünün. Annenizin çocuk eğitimi almadığını, belki de ciddi hiçbir eğitim almadığını, insan psikolojisini bilmediğini düşünün. Sizi yetiştirirken zor şartlar içinde olduğunu, yakın çevresinden destek almadığını, belki tüm ev işlerini yapmanın yanında birkaç çocuğu birlikte büyütmeye çalıştığınızı düşünün.

Bu şartlar içinde çocuk yetiştiren bir kadından sağlıklı bir anne-kız ilişkisi beklemenin zor olduğu açıktır. Bundan dolayı, onu anlayın ve kızmak yerine ona şefkatle yaklaşın ve onun için Allah’a dua edin. Çünkü o sadece bildiğini, gördüğünü, öğrendiğini ve elinden geleni yapıyor.

Bu durumu sık sık düşünün ve ona karşı, kızgınlık ve öfke duygularınızın yerini onu anlamak, onu olduğu gibi kabul etmek, ona merhamet ve hürmet duygularının yerleşmesine izin verin.

Eğer onu değerlendirirken böyle geniş bir bakış açısı ile bakabilecek seviyeye gelirseniz, artık onunla sakin bir üslupla konuşabilirsiniz. “Anneciğim seni anlıyorum, zor şartlarda beni büyüttün, beni çok sevdiğini de biliyorum, ama şu …şu … davranışlarından dolayı ben çok üzülüyorum, kendimi yetersiz, suçlu, asosyal hissediyorum. Şöyle, şöyle davranırsan ben daha çok mutlu olurum.” gibi sözlerle onun da onuru kırılmadan sizi anlamasını sağlayın.

Ayrıca Kuran-ı Kerim’in anne-babaya hürmeti emretmesini, bazen doğru anlamayabiliyoruz. Çünkü Allah bize, "anne-babaya saygısızlık etmeyin, haksızlık etmeyin" diyor, "onların yanlış ve hatalarına sessiz kalın" demiyor. Çünkü her insan bir halife-i arzdır ve Allah’ın en değerli mahlukudur.

Bundan dolayı size zarar veren her söz ve davranışa karşı, -kimden olursa- olsun, kendinizi savunmak, doğrusunu dile getirmek, zarar vermelerine izin vermemek sizin en doğal insani hakkınızındır. Bu anneniz de olabilir, babanız da öğretmeniniz de.

Burada önemli olan sesimizi yükseltmemek, onlara saygısızlık etmemek ve şiddet uygulamamaktır. Yoksa güzel bir üslupla, her hata ve yanlışlarını söyleyebilirsiniz, Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı tavır, söz ve fiillerine uymazsınız.

Belki onlar sizi anlamıyorlar, belki yanlış biliyorlar veya genç-ergen psikolojisini anlamıyorlar, doğrusunun öyle olduğunu zannediyorlar, belki korku ve kaygı ile hareket ediyorlar.

Burada size düşen görev, söz ve davranışlarınızda hep dürüst olarak onlara güven vermenizdir.

Yaşınızı tam bilmiyoruz, eğer yaşınız küçükse, konuyu siz değil de bir aile büyüğünüz veya öğretmeninize anlatabilirsiniz. Çünkü anne-babalar, çocuklarını yaşları kaç olursa olsun hep küçük gördükleri için pek dinlemek istemezler. Ama bir aile büyüğünü dinlerler.

Bu arada kendinizi maddi ve manevi yönden geliştirerek özgüveninizi artırabilirsiniz. Mesela, okul başarısı, yeni ve faydalı hobiler, yabancı dil, Kur'an kursu, hadis ezberleme, namazlarınızı zamanında kılma, bilgisayar kursu vb. gibi etkinlikler veya size uygun severek yaptığınız başka hobilerle kendinizi geliştirmeye bakın.

Küçük aile ve akraba ziyaretleri veya telefonlarla yakın çevrenizle iletişiminizi artırın, okula gidiyorsanız ödevlerinize iyice çalışarak sınıfta söz alıp konuşmaya başlayın, küçük hikâyeler ezberleyip arkadaşlarınıza anlatın, faydalı bilgiler öğrenip çevrenize anlatın.

Böylece sosyal açıdan daha rahat olacaksınız.

Her şeyin sahibi olan Allah’a bol bol dua edin. Sabırsızlık göstermeden uzun süre duaya devam edin, Allah sizin duanızı en güzel şekilde kabul edecektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun