Ailemle nasıl konuşmalıyım?

Tarih: 31.12.2019 - 14:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben üniversite 2.sınıfta okuyan birisiyim, okuldayken herkesle genelde iyi anlaşırım, ama eve annemin babamın yanına gelince onlarla anlaşamıyorum.
- Annem çok bağıran birisi, evde şunu yapın bunu yapın şunu getirin bunu getirin diye sürekli emir verip duruyor. Ben de bunlara dayanamıyorum.
- Annem hemen sinirlenen birisi ayrıca. Ben bir fikir beyan etsem beni dinlemezler. Kaba konuşan insanlardır.
- Ben onlara iyi davranmak güzel davranmak istiyorum tatlı dilli olmak istiyorum, ama kaba davranıyorum bazen kırıcı oluyorum.
- Ben Allah'in rızasını kazanmak için anneme nasıl davranmalıyım?
- Annemle babam sürekli tartışır dururlar. Ben gerçekten dayanamaz oldum ne yapmalıyım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Öncelikle sorunlar karşısında acze düşmeden, çözüm arayışı içinde olduğunuz için sizi tebrik ederiz. Olayı çok iyi kavradığınızı, insan ilişkilerinde neyin yanlış neyin doğru olduğunu anladığınızı görüyoruz. Bu farkındalık ve tecrübe size ileride sosyal hayatta ve evlilik hayatınızda da çok büyük bir rehber olacaktır.

Sorunuzun cevabını vermeden önce anne-babanızın neden böyle davrandığına bir açıklama getirmek istiyoruz. Çünkü bir sorunu teşhis etmek, nedenlerini anlamak, onu çözmenin yarısıdır.  

- İkinci olarak bu durum, onlara kendi anne ve babalarından miras kalan bir davranış olabilir. Çünkü insanlar, çocukluklarında kendi anne ve babalarından öğrendikleri, gördükleri, yaşadıkları davranış modellerini, eğer kendilerini geliştirmemişlerse evlenince büyük oranda aynen çocuklarına aktarırlar. Örneğin kendi ebeveynleri, çeşitli nedenlerden dolayı onların kişiliğini dikkate almamış, takdir etmemiş, değer vermemiş veya değer verdiğini hissettirmemiş ise, onlar da kendi çocuklarının kişiliğini itibara almaz, onlara hak ettikleri değeri veremez ve onlara kaba davranırlar. Çoğu zaman da onları ne kadar çok sevdiklerini, söz ve davranışlarıyla gösteremezler.

Sizin yazdıklarınızdan da anladığımıza göre, anne ve babanız, kendi ebeveynlerinden gördüklerini size uyguluyor olabilirler. Ancak bunu, sizi aşağılamak, değersiz kılmak için değil de daha çok bildikleri tek iletişim biçimi ve tek eğitim tarzı bu olduğu için, yapıyorlar. Muhtemelen "çocuklara böyle tepki verilir, onlara karşı böyle davranılır", diye düşünüyorlardır.

- Üçüncü olarak, evlilik hayatları huzurlu olmayan kişiler, sürekli tartışıyor ve kavga ediyorlarsa, bundan dolayı oluşan olumsuz ruh hallerini, yine aynı şekilde davranış ve sözleriyle çocuklarına aktarırlar. Örneğin kocası veya karısı tarafından ezilen, değer verilmeyen eş, ruhen rahatlamak için çocuklarını ezmeye çalışır. Güçlüye karşı gösterilmeyen tepki, zayıfa karşı gösterilir. Veya huzursuz ve öfkeli oldukları için, ister istemez sakin, rahat ve nazik olamazlar.

Burada da temel sorun evlilik hayatındaki sıkıntılardır.

Bazen de negatif enerjinin başka bir yere boşaltılmasıdır. Burada negatif enerjinin yüklenildiği kişinin kim olduğu pek de önemli değil. Çocuk olmasa bile, evde daha zayıf birisi olsa, o zaman çocuğa değil de ona yöneltilecektir.

Yani böyle ailelerde çocuklara karşı yapılan kaba ve sert davranışlar, aslında çocuğa değildir. Bu durumda da onların sizi rahatsız eden davranışlarının gerçek muhatabı siz değilsiniz. Siz sadece bir araçsınız.

- Dördüncü bir neden, çocukluktan ve evlilik huzurundan bağımsız olarak kişi kendisini değersiz görüyorsa, benlik algısı düşükse, kendi uzantısı olan eşini ve çocuklarını da değersiz görür. Onlara da kendilerini değersiz hissettirecek davranışlarda bulunur. Birisi ona sataştığında, yanlış davranışlar içinde bulunduğunda o da hemen saldırıya geçer, kaba ve sert davranabilir.

Görüldüğü gibi, anne ve babanızın davranışlarına hak vermek mümkün değildir, ama bu davranışlarının altında yatan psikolojik dinamiklerin ne olduğunu anladığınızda kızgınlığınız biraz daha hafifleyebilir. Çünkü bunlar, sizi sevmediklerinden kaynaklanmıyor. Aslında onlar da bir yerde yanlış bir eğitimin kurbanlarıdır.

Bu durumda yapacağınız şeyler şunlardır:

1) Onlara kızmak, aynı sertlikte cevap vermek yerine onları anlamaya çalışarak, acımak ve sevgi göstermek onların çocukluk yaralarına iyi gelecektir. Onlar iyileştikçe size karşı da iyi davranacaklardır.

2) Size karşı haksız bir söz veya davranış içine girdiklerinde buna karşı susmak, içinize atmak sizi, onlara karşı daha agresif ve öfkeli yapabilir. Bunun için o anda kendinize hakim olabiliyorsanız, yumuşak bir üslupla yanlışlarını söyleyin, kendinizi savunun, ikna etmeye çalışın. Ancak öfkenizi kontrol edemeyecekseniz, daha sonra onların ruh hallerinin iyi olduğu bir zamanda konuyu açın.

Evet, Yüce Yaratıcımız Kur’an-ı Kerim'de, “Onlara (anne-babaya) 'Öf.' bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” (İsra, 17/23) diye emrediyor. Ancak bu, onların yaptığı haksızlığa ve yanlışlara karşı susmak demek değildir. Sadece onların rencide olacağı bir üsluptan kaçınmamız gerektiği konusunda bir uyarıdır. Yoksa kavli leyinle, tatlı dille onlara yanlış tutumları anlatılmalıdır.

3) Anne-babanız, bir gençle nasıl iletişim kurmaları gerektiğini bilmiyor, olabilirler. Bunun için size karşı kaba ve sert davrandıklarında, onlara doğrusunu söyleyin. “Anne, ben senin çocuğun olabilirim. Ama 20 yaşında yeterince olgun bir gencim. Şahsiyetim, onurum var. Bana böyle sert değil de daha yumuşak söylesen daha çok hoşuma gider ve seve seve yapabilirim.” gibi, onlara nasıl davranırlarsa, sizin memnun olacağınızı, hoşunuza gideceğini açıklayın.

4) Siz, söz ve davranışlarınızla onlara örnek olun. Güzel söz ve davranışın ne olduğunu sizde görsünler. Bir anlamda anne-babanıza, ebeveyn olun. Bir şey sorduklarında, bir şey istediklerinde onların size davranmasını istediğiniz gibi onlara davranınız. Ama siz de tıpkı onlar gibi, sert ve öfkeli, kaba davranırsanız, onlar asla değişemezler.

5) Anne ve babanızın evlilik ilişkilerinin iyi olmamasının bunda rolü olabileceğini düşünerek, bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz. İkisinden hangisi ile daha yakın iletişim kuruyorsanız ona, bazı önerilerde bulunabilirsiniz. Örneğin “Baba, annem aslında şundan şundan hoşlanıyor, sert sözler, kaba davranışlar onu rahatsız ediyor. Biraz daha yakından ilgilenseniz!..” Veya annenize yine benzer sözlerle önerilerde bulunarak, aralarının düzelmesine yardımcı olabilirsiniz.

6) Unutmayın, hepimiz her an bir imtihandayız. Bazen ebeveynler, çocuklarıyla imtihan oluyorlar, bazen de çocuklar anne-babalarıyla. Belki de sizin imtihanınız da anne ve babanızdır.

Burada çektiğiniz bazı sıkıntıların kat kat mükafatını inşallah ahirette fazlasıyla alacaksınız.

Onlara sabrettiğiniz, kaba davranmadığınız, kibar ve saygılı olduğunuz sürece imtihanınız başarılı geçiyor demektir. Sizi şimdiden tebrik ederiz. 

Ayrıca:

1. Kendinize dindar, bilgili, güvenilir bir arkadaş çevresi kurun. 

2. Dini sohbetlere katılın.(1)

3. Bediüzzaman Said Nursi'nin kitaplarını okuyun. 

4. Kısa zamanda okulunuz bitirip, bir meslek sahibi olun.

5. Yaz tatillerinde çalışıp evin bütçesine katkıda bulunabilirsiniz. 

6. Maddi yönden ailenize bağımlı olmayıp, bir de ailenize maddi destek olursanız, birçok problem çözülür. 

7. Yaz tatillerinde ev ortamında fazla bulunmamaya çalışın. Bir yerde çalışın, kütüphaneye gidin, dil öğrenin vb. 

(1) İlave bilgi için tıklayınız:

- Bulunduğunuz bölgedeki Risale-i Nur sohbetlerine katılmak ister misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun