Eşimi olduğu gibi mi kabul etmeliyim, düzeltmeye çalışmalı mıyım?

Eşimi olduğu gibi mi kabul etmeliyim, düzeltmeye çalışmalı mıyım?
Tarih: 12.02.2021 - 15:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Eşimle birçok konuda uyuşmuyoruz. Onu düzeltmeye ve değiştirmeye mi uğraşmalıyım, yoksa olduğu gibi mi kabul etmeliyim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Eş seçimi sürecinden çiftler, birbirlerine duygusal yoğunlukla yaklaştıkları için karşı tarafın eksiği, kusuru veya kendisine uymayan davranış ve özelliklerini göremiyorlar. “Aşkın gözü kördür.” sözü bu mana için söylenmektedir. Ya da kişiler, müstakbel eşlerinin bazı davranış ve vasıflarından hoşnut değillerdir, ancak “Evlenince değişir, evlenirsem değiştiririm, şimdi söylersem evlenmekten vaz geçebilir.” gibi mülahazalarla ses çıkarmıyorlar.

Aslında bu kişiler, her iki durumda da gözlerini gerçeklere kapatıyorlar.

Ancak düğünden sonra, evliliğin ve hayatın gerçekleriyle karşılaştıklarında ciddi bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. “Acaba yanlış biriyle mi evlendim veya keşke bununla evlenmeseydim, annemi, babamı dinleseydim.” gibi düşünceler içinde çözümü eşlerinin davranışlarını, karakterini değiştirmekte görüyorlar.  Veya “nasıl olsa artık evliyiz” diye, eşlerinin daha önce görüp de müsamaha ile karşıladıkları davranışlarını ve özelliklerini değiştirmeye çalışıyorlar.

Özellikle hanım kızların kafasında genellikle çocukluktan itibaren çevrelerindeki erkeklerin olumlu veya olumsuz özelliklerinden etkilenerek oluşturdukları bir erkek imajı var. Bazen bu erkek imajı, dizi, filim ve magazin dünyasından erkek oyuncuların bir bileşimi de olabiliyor. 

Böyle düşünen hanım kızlar, evlendikten sonra kocalarını zorla ve ısrarla kafalarındaki o erkek şablonuna uydurmaya çalışıyorlar. Örneğin babası gibi sevecen, abisi gibi yetenekli, sinema oyuncusu gibi romantik, öğretmeni gibi espritüel vb. olsun istiyorlar. Ancak bu yaklaşım, erkeği değiştirmediği gibi, evlilik hayatını ıstıraba çeviren sıkıntıların da başlangıcı oluyor. Ve daha da önemlisi erkekte düzelmesi yıllar alabilecek duygusal yaralanmalara da neden oluyor.

Erkeler de ağırlıklı olarak müstakbel eşlerinin fiziğinden, dış görünüşünden etkilendikleri için, bir erkeğe iki cihan saadeti veren kadınlığa mahsus fıtri özellikleri göz ardı edebiliyorlar. Bunların başında tesettür konusu, dini duyarlılığı, edebi, aile ilişkilerine bakış açısı, ev hanımlığı ve anneliği, çalışıp çalışmaması vb. gibi konular geliyor. 

Evlendikten sonra, bu özelliklerin bir kısmını hanımında görmeyen erkek, yapısındaki güç ve kuvveti, aile reisliği gibi vasıfları, yanlış kullanarak eşini zorla değiştirmeye çalışır. Bu çerçevede sert, eleştirel ve emrivaki söz ve davranışlarla kısa bir zamanda sonuç almak ister. Buna muhatap olan kadın ise kendisini aldatılmış, oyuna getirilmiş, kapana kısılmış hisseder. Ya gurur meselesi yapıp direnir ya da içine atıp sabreder gibi gözükür, ama ruhsal sorunlar yaşar. Her iki durum da çiftlerin aile saadetine ve sağlıklarına büyük zarar verir.

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: Eşimizle ortak noktalarımız ne kadar çok olursa olsun, yine de farklılıklarımız daha çoktur. Bu çerçevede zıt kutuplarda yaratılan kadın-erkek için mutlak anlamda uyuşma zaten mümkün değil. Ayrıca iki yabancı insan evlenince, "kadın ve erkek olma" farklılığının yanında, kültürel farklılıkları, karakter ve mizaç farklılıkları, çocukluk ve gençliklerinden getirdikleri tutum ve davranış farklılıkları, travmalar ve önyargıları yanında farklı evlilik beklentileri içinde bir araya geliyorlar. Dolayısıyla eşimizle her konuda uyuşmamız, insan olmanın kadın-erkek olmanın doğasına aykırıdır. 

Bu gerçeğe rağmen binlerce evli çift, birbirlerinin farklılıklarını zenginliğe dönüştürüp, hoşgörü, empati, güzel bir iletişim ile evlilik hayatlarını manen zenginleştirebiliyorlar.

Değişim konusunda aşağıdaki noktalara dikkat etmenizi tavsiye ederiz.

1)  Zamana ihtiyaç var. Bu konuda sabırlı olmak gerekir.

Eşlerin mümkün olduğu kadarıyla uyumlu olması, huzurlu bir evlilik için arzu edilen kriterlerden biridir. Eşinizle uyum içinde olmayı istemeniz bu çerçevede anlaşılır bir şeydir.

Ancak eş seçiminde bu uyuma dikkat edilmemişse, evlendikten sonra kısa sürede ve zorla bu uyumu sağlamanız mümkün değildir. Zamana ihtiyaç var. Bu konuda sabırlı olmak gerekir. Çünkü eşlerin bazı davranış modelleri var ki, bunu köken ailelerinden, hatta birkaç kuşak önceki aile geleneklerinden getirmektedirler. Gerçek bir kocanın veya kadının böyle olması gerektiği inancı onlarda adeta inanç haline gelmiştir. Kendilerini öyle davranarak daha iyi hissederler. Aksi bir durumda kendilerini suçlu, işe yaramaz, değersiz vb. hissederler ve bunun için de temel davranışlarını değiştirmeye karşı bir direnç gösterirler.

2) Böyle kabul etmişseniz, dinen değiştirme zorunluluğunuz yoktur.

Eşinizi, bugünkü haliyle kabul etmişseniz şimdi, zorlayamazsınız. Bu durumda size düşen güzel ahlakla muamele etmeniz ve aynı zamanda dua edip Allah’tan yardım dilemenizdir.  

Yüce Allah, Kur'an’da çevremizdeki insanların kaçıp gitmemesi ve onlar üzerinde tesirli olmamızın iyi niyet ve güzel ahlakla mümkün olabileceğini buyurur:

"Allah’ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılır, giderlerdi. Öyleyse onların kusurlarından geç, onlar için mağfiret dile. İşler hakkında onlara danış, karar verince de artık Allah’a dayan; çünkü Allah kendine dayanıp güvenenleri sever." (Al-i İmran, 3/159)

3) Konuya kader cihetinden bakın

Eşinizin bir kadın veya bir erkek olarak veya bir anne / baba olarak veya Müslüman olarak gerçekten değişmesi gerekli olan davranışları da olabilir. Diğer taraftan size uymadığı için hoşunuza gitmeyen davranışları da olabilir. Bize uymayan davranışlarıyla ilgili olarak ayet-i kerime bize eşlerimizle iyi geçinmemizi ve hoşumuza gitmeyen bazı özellikleri olduğunda ise olaya kader cihetinden bakmamızı tavsiye ediyor:

“Kadınlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur." (Nisa, 4/19)

Bilindiği gibi kaderin de her şeyi güzeldir. Ya bizzat güzeldir veya neticesi itibariyle güzeldir. Kaderin sizin için hazırladığı güzelliği görüp şükretmek en doğrusudur.

4) En doğrusu olduğu gibi kabul etmenizdir.

Ailenizin ahiretini ilgilendiren konular dışında, aile huzuru için en doğru davranış eşinizi olduğu gibi kabul edip, onu değiştirmeye kalkışmamanızdır. Çünkü değişim zor, sancılı ve çok yıpratıcıdır. Bunun yerine eşinizin güzel özelliklerine, davranışlarına odaklanın. Böyle davranırsanız, eşinizle aile huzurunuz ve mutluluğunuz daha iyi olacaktır. Bu da zamanla beraberinde inşallah uyumu da getirecektir. 

Hoşunuza gitmeyen bazı söz veya davranışını gördüğünüzde bile ona hoş muamelede bulunursanız, size karşı muhabbeti daha çok artacak ve sözleriniz daha çok etkili olacaktır. Bu konuda Kur'an-ı Kerim bize şöyle bir yol gösterir:

"Rahman'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) 'Selametle!' derler (geçerler)." (Furkan, 25/63)

Görüldüğü gibi, değil ebedi hayat arkadaşımız, “kendini bilmez kimseler” bile olsa bize düşen “selametle” deyip hayata devam etmektir.

5) Zaman ve enerjinizi kendinizi geliştirmeye harcayın

Enerjinizi ve zamanınızı, eşinizi değiştirme fikrine harcamaktan ziyade, kendi davranış ve tutumlarınızı Kur'an ve sünnet çizgisinde değiştirmeye, geliştirmeye harcarsanız daha iyi sonuçlar alırsınız. Çünkü eşler birbirine aynadır, sizin değişip gelişmeniz hiç şüpheniz olmasın ki eşinize de yansıyacaktır. O zaman sizin zorlamanızla değil, kendi iradesiyle değişecektir.

6) Yumuşak (kavli leyin) bir dil ile tavsiyelerde bulunun

Eşinizin değişmesini arzu ettiğiniz davranışlarını kavli leyinle (yumuşak üslupla) tavsiyelerde bulunarak dile getirirseniz, tesiri daha fazla olur. Çünkü Kur'an nasihatte, öneride iletişimde etkili olmak için kavli leyini tavsiye eder: Cenab-i Hak Hz. Musa ve Hz. Harun’u tebliğ için Firavun’a gönderirken onlara şöyle der:

 “Gidin ve ona yumuşak konuşun, umulur ki öğüt alacağı veya Allah'tan korkacağı tutar.” (Tâhâ, 20/44)

Bu yüzden tatlı dille, güler yüzle, nefret ettirmeden, bilakis müjdeleyen ve muhabbeti artıran bir üslup ile konuşmayı sürdürün. Unutmayın tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.

7) Siz eşinize rol model olun

Eşinizde olmasını istediğiniz güzel davranış ve ahlakı rol model olarak en güzelini davranış ve sözlerinizle bizzat siz göstermeye devam eden.

Unutmayın davranışlarınız, eşinizin üzerinde sözlerinizden daha etkilidir.

8) Küçük değişimleri takdir edin

Davranış bilimi bize, insan davranışlarının değişmesinin ani ve hızlı olmasının mümkün olmadığını, hatta ani değişimlerin sağlıklı olmadığını söyler. İkinci olarak, davranışların eleştiri ile değil, takdir ile değişme imkânının daha fazla olduğunu söyler.

Siz de bu çerçevede eşinizdeki en küçük değişimleri görün ve takdir edin. “Bu yetmez...” demeyin, "Seni tebrik ediyorum, teşekkür ederim, bu davranışın veya bu değişimin çok hoşuma gitti.” gibi sözlerle ondaki değişim hızını artırabilirsiniz.

9) Eşinizle değişim konusunu uygun vakitte konuşun

Eşinizin değişmesini istediğiniz davranışlarını çocuklarınızın yanında veya ailesinin yanında asla dile getirmeyin. Baş-başa kaldığınızda, psikolojik olarak iyi bir durumda olduğunda söylemeniz, daha etkili olur. Bunu söylerken de kullanılan dil çok önemlidir. Şöyle diyebilirsiniz:

“Seni olduğun gibi kabul ediyorum, beğeniyorum, seviyorum. Değişsen de değişmesen de benim için çok kıymetlisin. Ancak şu… şu şekilde davranırsan çok daha hoşuma gider ve mutlu olurum.”

Unutmayın “Söz ola kese başı, söz ola kestire savaşı.” atasözü böyle durumlar için söylenmiştir. Çünkü iyi, güzel, akıllıca ve yerinde söylenmiş sözler çoklukla insanlar üzerinde olumlu etkiler bırakır; inandırıcı, kabullendirici, yumuşatıcı bir rol oynayarak rayından çıkmak üzere olan işleri bir düzene sokar.

Bunun yanında, kimi kırıcı, kaba, sert, düşünülmeden söylenmiş, ölçüsüz sözler de kimi tepkilere yol açar; anlaşmazlıklara, kavgalara sebep olur.

Aklınızdan asla çıkarmayın, eşinizin bazı olumsuz davranışlarını, ancak zaman içinde ona gösterdiğiniz sevgi, saygı, aşk ve iyi niyetinizle değiştirebilirsiniz. O davranışlarını aynen sürdürmeye devam ettikçe, siz de sevginizi ve saygınızı ısrarla sürdürün.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun