Cüneyd-i Bağdadi’ye şeytanın 20 sene hizmet ettiği doğru mu?

Tarih: 10.11.2018 - 20:13 | Güncelleme:

Soru Detayı

1) Bayezid-i Bistami ile Cüneyd Bağdadi arasında tasavvuf farkı var mıdır? 
2) Bu zatlar tabiinden sayılabilir mi ve hiç hadis nakletmişler midir?
3) Cüneyd-i Bağdadi’ye şeytanın 20 sene hizmet ettiği söyleniyor doğru mudur? Bunun hikmeti nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soru 1:

Bâyezîd-i Bistâmî (v. 234/848) ile Cüneyd-i Bağdâdî (v. 297/909) arasında tasavvuf farkı var mıdır?

Cevap 1:

İlk dönem sufilerinden olan Bayezid-i Bistami ve Cüneyd-i Bağdadi arasında meşrep ve metod farklılığı mevcuttur.

Özü itibariyle her ikisi de tasavvufun önderlerinden ve ekol sahibi kurucularındandır.

Bâyezîd-i Bistâmî “sekr”i esas alan bir tasavvufî hareketin kurucusudur. Cüneyd-i Bağdâdî ise “sahv”ı esas almıştır. Bistâmî ve ona nisbet edilen Tayfûriyye ekolü mensupları sekri, Bağdâdî ve ona nisbet edilen Cüneydiyye ekolü mensupları ise sahvı üstün tutmuşlardır.

Bâyezîd tasavvuf tarihinde sekr, fenâ, melâmet, tevhid, mârifet, muhabbet, mi‘rac ve îsâr gibi konulardaki sözleri ve şathiyeleriyle tanınır. O sâlikin kendinden geçip (sekr) benliğini yok ederek (fenâ) Hakk’a ermesi gerektiği düşüncesindedir. Ona göre kul Allah’a sekr halinde ve sekr haliyle yaklaşır. Sekr tasavvufta terim olarak seyrü sülûk esnasında gelen vâridin (feyz) etkisiyle sâlikin kendinden geçmesini ifade eder. Sekr halinin kaybolmasına da sahv denilmiştir.

Sekr anlayışını esas alması sebebiyle Bâyezîd coşkulu davranışları ve samimi halleri ile öne çıkmaktadır. Ayrıca bazı şatahat nev’inden sözleri de bu tavrının neticesinde ortaya çıkmıştır. Onun bu halleri çevresindekiler üzerinde derin tesirler bırakmış ve seçkin bir zümrenin kendi görüşleri etrafında toplanmasını sağlamıştır. 

Ayrıca tasavvuf tarihindeki önemi hasebiyle Bâyezîd çeşitli tarikatların silsilelerinde bir kol başı olarak önemli bir yer tutar. Özellikle Nakşibendiyye gibi muhafazakâr bir tarikatın silsilenâmesinde yer alması önem arz eder.

Cüneyd-i Bağdadi ise tasavvuf terimlerini, usul ve esaslarını tesbit ederek tasavvufun ortaya çıkışını sağlayan büyük sûfîlerden biridir. O, tevhid ve fenâ hallerinin yaşanmasına, tasavvufî zevk ve vecd hallerine büyük değer verir; mânevî haller yaşayıp ruhun derinliklerine inilirken zâhirî hükümlere bağlı kalınmasını, şer‘î ölçülerin dışına çıkılmaması gerektiğini ısrarla vurgular.

Cüneyd, esas itibariyle hayranı olduğu Bâyezîd-i Bistâmî’nin sekr ve şatah anlayışını kendine örnek almamış, buna karşı sahv ve temkin halini savunmuştur.

Sekr halini ve bu haldeyken söylenen sözleri reddetmemekle beraber sahv ve temkin halini esas alan ve böylece sahv halini tasavvufun temeli durumuna getiren Cüneyd’in tasavvufî görüşleri, hem çağdaşı sûfîler hem de daha sonraki mutasavvıflar üzerinde derin tesirler bırakmıştır.

Sûfî tabakat kitaplarında da önemli bir yer tutan Cüneyd’e bütün tarikat mensupları büyük bir velî nazarıyla bakarlar.

Cüneyd “Sûfîler arasında Bâyezîd’in yeri, melekler arasında Cebrâil’in yeri gibidir.” ifadeleriyle Bayezid’i övmüş ve onun bazı şathiyelerini şerhetmiştir.

Bununla beraber Cüneyd-i Bağdâdî’ye göre Bâyezîd yine de tasavvufta son mertebeye ulaşamamıştır; söz ve halleri sülûkün başlangıç ve ortalarında görülen türdendir. 

Soru 2:

Bu zatlar tabiinden sayılabilir mi ve hiç hadis rivayet etmişler midir?

Cevap 2:

Tabiin sözlükte “bir kimsenin yolundan gitmek, onu izlemek” gibi anlamlara gelirken, ıstılahi anlamda ise “sahâbeyle görüşüp konuşan, onlardan dini ve sünnetleri öğrenen kişilerdir.”

Son sahâbî kabul edilen Ebü’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile’nin 110 (728) yılındaki vefatından hareketle, tâbiîn tabakası bu tarihten sonra başlatılmıştır. Onu gören son tâbiî sayılan Halef b. Halîfe’nin ölüm tarihi ise h. 180/796 dir. Buna göre 110-180 arası tabiin dönemi olarak kabul edilmiştir.

Ancak tabiin neslinin yoğun olarak yaşadığı dönem 65-135 (684-752) yılları arasıdır.

Bu bilgilerle mukayese edersek Bistâmî’nin vefat tarihi 234/848’dir. Doğum tarihi ise bilinmemektedir.

Fakat, bazı kaynaklarda Bistâmî’nin 234’te yetmiş üç yaşında iken vefat ettiği yer alır ki, bu duruma göre Bâyezîd 161’de (777) doğmuştur. Buna göre Bayezid’in tabiin döneminde yaşadığını söyleyebiliriz. Ancak onun sahabeyle görüşüp görüşmediğine ve her hangi bir hadis rivayet ettiğine dair bir bilgimiz yoktur.

Cüneyd-i Bağdâdî ise (297/909) tarihinde vefat etmiştir. Dolayısıyla onun tabiin döneminde yaşamadığını anlaşılmaktadır. Hadis rivayeti konusunda da herhangi bir bilgimiz yoktur. 

Soru 3:

Cüneyd-i Bağdâdî’ye Şeytanın 20 yıl hizmet ettiği söyleniyor doğru mudur ve doğruysa hikmeti nedir?

Cevap 3:

Bu husus halk arasında yaygınlaşmış anlatılardan biri olarak kabul edilebilir.

Bu anlatının şeytanın her daim insana düşmanlık yaptığını, Cüneyd’in şeytanı görecek kadar büyük bir veli olduğunu vurgulamak üzere geliştiği anlaşılmaktadır.

Ceneyd-i Bağdadi ile ilgili bilgi veren asli kaynaklarda bu bilgi yer almamaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun