Çocuğun haccı olur mu?

Tarih: 27.03.2025 - 22:43 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir yerde okumuştum; bir kadın Peygamberimize "Bu çocuğun haccı olur mu?" diyor. O (asm) da "Olur, sana da sevap vardır." diyor. Ya da buna yakın ifadeler...
- Böyle bir hadis var mı? Bunu açıklar mısınız? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İbni Abbas (ra)dan rivayet edildiğine göre;

أَنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم لَقِيَ ركْباً بالرَّوْحَاءِ فقال:
«مَنِ الْقوْمُ ؟ »
قالُوا :المُسْلِمُونَ ، فَقَالُوا :
مَنْ أَنْتَ ؟ قال :
«رسولُ اللَّه»
فَرَفَعَتْ إِلَيْهِ امْرَأَةٌ صَبِيًّا فَقَالَتْ : أَلَهَذَا حَجٌّ ؟ قال :
« نَعمْ وَلَكِ أَجْرٌ »

Resûlullah (asm), Ravha mevkiinde bir deve kervanına rastladı ve:

“Sizler kimlersiniz?” dedi. Onlar:

– Biz Müslümanlarız, sen kimsin, diye sordular.

Peygamber Efendimiz (asm):

“Ben Allah’ın Resulüyüm.” dedi. İçlerinden bir kadın, küçük bir çocuğu Peygamberimiz’e doğru kaldırarak:

– Bu çocuğun haccı olur mu, diye sordu. Resûlullah Efendimiz (asm):

“Evet, ayrıca sana da sevap vardır.” buyurdu. (Müslim, Hac 409).

Hadiste adı geçen Ravha, Medine yakınlarında bir yerdir. Burada kendileriyle karşılaşılan kişilerin hacca gittikleri anlaşılmaktadır. Karşılaşma ya geceleyin olmuş veya bu kimseler Peygamber (asm)i daha önce hiç görmemişler. Çünkü onların Hz. Peygamber’i tanıyamadıkları anlaşılmaktadır. 

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm), herhangi bir topluluk veya kişiyle karşılaştığında, şayet onları tanımıyorsa, önce onlara selam verir, sonra da kim olduklarını sorar, kendilerini tanıtmalarını isterdi. Kendisini de onlara tanıtırdı. Onun bu uygulaması, bizim için de bir örnek teşkil eder.

İslâm âlimleri, bu hadisi delil göstererek büluğ çağına gelmemiş çocuğun haccının sahih olduğuna hükmetmişlerdir. İmam Mâlik, İmam Şâfiî, Ahmed İbni Hanbel ve âlimlerin büyük çoğunluğu çocuğun haccının sahih olduğu görüşündedirler. İmam Ebû Hanîfe ise, çocuğun haccının bir vacibin yerine getirilmesi anlamında sahih olmayacağı kanaatindedir. Onun bu kanaatinin ve diğer görüşlere muhalif oluşunun temelinde, çocuğun haccının makbul olup üzerine hac ahkâmı, fidye, ceza kurbanı gibi, mükelleflere mahsus başka hükümlerin gerekmemesi hususu vardır. O, çocuk için bunların hiçbirini kabul etmemekte ve dolayısıyla çocuğun haccının, hac ibadetinin öğretimi olduğu görüşünü benimsemektedir. Çünkü çocuk haccın icablarından herhangi birini yerine getirmese, bir şey gerekmez. Zira çocuğa hac vâcip değildir.

Âlimlerin bu konuda görüş birliğine vardıkları bir başka nokta şudur: Bu hac çocuk için nafile bir ibadettir. Büluğ çağına girdikten sonra üzerine hac farz olursa tekrar haccedecektir.

Peygamber Efendimiz’in (asm) çocuğun annesine “sana da sevap var” demesi, çocuğunu taşıdığı, ihramlının kaçınması gereken şeylerden onu da koruyarak ihramlı muamelesi yaptırdığı içindir. Çünkü bu davranış bir iyilik ve hayır olup karşılığında sevap vardır. Hadisin burada getiriliş sebebi de budur.

Özet olarak;

- Tanınmayan bir topluluk veya kişiyle karşılaşınca, onları tanımalı, kendimizi de onlara tanıtmalıyız.

- Büluğ çağına ulaşmamış küçük çocuklara hac yaptırılması, alimlerin çoğuna (cumhûra) göre câizdir. Ebû Hanîfe çocuğun haccını vacibin yerine getirilmesi anlamında sahih görmez. Çocuğun yaptığı hac nafile hactır. Büluğ çağından sonra kendisine farz olacak haccın yerini tutmaz.

- Çocuğa yaptırılan hactan ebeveynine de sevap verilir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 181 ve 1285)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun