Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir?
- Bir kişi Peygamber Efendimize (asm) "Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir?" diye soruyor. Efendmiz de "Anandır...Sonra babandır." diye cevap veriyor.
- Böyle bir hadis var mı; varsa nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Evet, Ebu Hüreyre (ra)'ın rivayet ettiği sahih bir hadis-i şerif vardır.
: جَاءَ رَجُلٌ إلى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فقال :
يا رسول اللَّه مَنْ أَحَقُّ النَّاسِ بحُسنِ صَحَابَتي ؟ قال :
« أُمُّك » قال : ثُمَّ منْ ؟ قال: « أُمُّكَ » قال : ثُمَّ مَنْ ؟ قال : « أُمُّكَ » قال : ثُمَّ مَنْ ؟ قال : « أَبُوكَ »وفي رواية : يا رسول اللَّه مَنْ أَحَقُّ الناس بِحُسْن الصُّحْبةِ ؟ قال :
« أُمُّكَ ثُمَّ أُمُّكَ ، ثُمَّ أُمُّكَ ، ثمَّ أَباكَ ، ثُمَّ أَدْنَاكَ أَدْنَاكَ »Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:
- Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir, diye sordu.
Resûlullah (asm):
“Anan!” buyurdu.
Adam:
- Ondan sonra kimdir, diye sordu.
“Anan!” buyurdu.
Adam tekrar:
- Ondan sonra kim gelir, diye sordu.
“Anan!” dedi.
Adam tekrar:
- Sonra kim gelir, diye sordu.
Resûl-i Ekrem (asm):
“Baban!” cevabını verdi. (Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1).***
Bir rivayete göre o adam:
- Ey Allah’ın Resûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir, diye sordu.
Resûl-i Ekrem (asm):
“Anan, sonra anan, daha sonra yine anan; sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban.” buyurdu. (Müslim, Birr 2)
Peygamber Efendimiz’e (asm) bu soruyu yönelten kimsenin veya yöneltenlerden birinin Muâviye İbni Hayde adlı sahâbî olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamber Efendimiz (asm) kendisine en iyi davranılması gereken kimsenin ana olduğunu söylemekte, hatta onun bu iyi muameleyi, babaya nispetle üç misli daha fazla hak ettiğini belirtmektedir. Çünkü anne, babaya kıyasla çocuğu karnında taşıma, dünyaya getirme ve emzirme gibi üç farklı ve pek sıkıntılı işi üstlenmiş durumdadır. Ayrıca anne çocuğu yetiştirip terbiye etme konusunda babadan hiç de geri kalmamaktadır. İşte bu ve benzeri sebepler, evladın saygısına, iyilik ve ikramına annenin daha fazla layık olduğunu göstermektedir.
Bazı İslâm âlimleri, kendilerine iyilik yapma ve iyi davranma konusunda anne ile baba arasında fark bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. Mâlik İbni Enes’in bu konudaki bir tavsiyesi, böyle düşünenleri cesaretlendirmiştir. Bir adam İmâm Mâlik’e sormuş:
- Babam beni yanına çağırıyor, annem de gitmeme engel oluyor. Hangisinin sözünü tutayım?
İmam Mâlik de:
- Babanın sözünü dinle, annene de karşı gelme, cevabını vermiş.
Anne ile babaya aynı derecede iyilik edilmesi sonucunu İmam Mâlik’in bu ifadesinden çıkarmak kolay değildir. Aynı soru İmam Mâlik’in akranı, hatta ondan beş yıl önce vefat eden büyük muhaddis Leys İbni Sa`d’a sorulmuş, o da:
- Annenin sözünü dinle; çünkü o iyilik ve ikrama üçte iki nisbetinde daha fazla hak sahibidir, cevabını vermiştir. Üçte iki dediğine göre, belliki “anan” sözünün iki defa tekrarlandığı rivayetlere bakarak böyle cevap vermiştir.
Hadis-i şerifin sonundaki “sonra da sana en yakın olan akraban” ifadesini nasıl anlamak gerektiğine şu rivayet bir ölçüde ışık tutmaktadır:
“Annene, babana, sonra kızkardeşine ve erkek kardeşine...” (Ebû Dâvûd, Edeb 120).
"Dede ile kardeşten hangisi daha yakındır?" sorusu tartışılmış, dedenin daha yakın olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır.
Özetle;
- Kendisine en fazla iyi davranılması, iyilik edilmesi gereken kimse annedir. Zira çocuğun dünyaya getirilmesinde ve büyütülmesinde en fazla çile çeken odur.
- Saygıya, iyilik ve itaate anneden sonra en fazla layık olan babadır.
- Akrabaya iyilik ve ikram edilirken yakından uzağa doğru bir sıra gözetilmelidir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 318)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet