İsteğimizin olması için çok namaz mı kılmalıyız?

- Bir yerde şöyle okuduğumu hatırlıyorum:
- Peygamber (asm) Efendimiz bir sahabeye, "Benden bir dilekte bulun." diyor. O sahabe efendimiz de "Cennette seninle arkadaş olmayı dilerim." diye cevap veriyor...
- Bu hadis sahih midir?
- Tamamını yazıp açıklamasını yapabilir misiniz?

Değerli kardeşimiz,

Evet, bu anlamda bir hadis vardır.

Resûlullah (asm)’ın hizmetkârı ve Ehl-i Suffe’den olan Ebû Firâs Rebîa İbni Ka’b el-Eslemî (ra) şöyle dedi:

«كُنْتُ أبيتُ مع رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، فآتِيهِ بِوَضوئِهِ، وحاجتِهِ فقال: «سلْني» فقُلْت: أسْألُكَ مُرافَقَتَكَ في الجنَّةِ. فقالَ: «أوَ غَيْرَ ذلِك؟» قُلْت: أسْألُكَ مُرافَقَتَكَ في الجنَّةِ. فقالَ: «أوَ غَيْرَ ذلِك ؟» قُلْت: هو ذَاك. قال: «فأَعِنِّي على نَفْسِكَ بِكَثْرةِ السجُودِ»

“Resûlullah (asm) ile birlikte gecelerdim. Abdest suyunu ve öteki ihtiyaçlarını ona getirirdim. Buna karşılık bir keresinde bana:

“Dile (benden ne dilersen)” buyurdu. Ben:
- Cennette seninle beraber olmayı isterim, dedim. Peygamber (asm):
“Başka bir şey istemez misin?” buyurdu. Ben:
- Benim dileğim bundan ibarettir, dedim. Peygamber (asm): 
“Öyleyse çok namaz kılıp secde ederek, kendin için bana yardımcı ol!” buyurdu.(Müslim, Salât 226).

Hadisi rivayet eden izin râvisi Ebû Firâs Rebîa Ehl-i Suffe'den olduğu için, geceleri Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)’in kapısına yakın bir yerde yattığı için gece namazlarında okuduklarını işitebilir, seslendiğinde duyardı. Yoksa onun "Hz. Peygamber ile birlikte gecelerdim" demesi, onunla aynı odada yatardım şeklinde anlaşılmamalıdır.

Rebîa, Hz. Peygamber (asm)’in abdest suyunu, misvak vs. gibi  ihtiyaç duyacağı eşyayı temin etmekteydi. Onun hizmetlerinden memnun kalan Hz. Peygamber, bir keresinde ona ikramda bulunmak istemiş ve “Dile benden ne dilersen.” buyurmuştur. Ödüllendirecekleri kişiyi dilekte bulunmakta serbest bırakmak büyüklerin özelliklerindendir. Bu, bir anlamda da imtihandır. Ne isteyeceğini bilip bilmediğini kontrol etmektir.

Hz. Peygamber (asm)’in kendisinden istenecek her şeyi yerine getirme yetkisi var mıydı, yok muydu? Konu tartışılmış ve Allah Teâlâ’nın Resûl-i Ekrem’e  özel bazı ihsanlarda bulunma yetkisi verdiği ve bu durumun Hz. Peygamber’in özelliklerinden olduğu sonucuna varılmıştır. Hz. Huzeyfe’nin şâhitliğini iki kişinin şehâdetine denk sayması gibi bazı farklı uygulamalara yetkisi olduğu kabul edilmiştir. Bu sebeple Efendimiz’in, Rebîa’ya “Dile benden ne dilersen.” buyurması, sadece bir gönül alma veya sadece imtihan etme amacına yönelik bir iltifat değil, ona ikrâmda bulunma isteğinin sonucudur.

Rebîa, işinden zevk alan, memnun olan her kişinin yapacağını yapıp ahirette de Hz. Peygamber (asm)’e yakın olmayı istemiştir. Bu, onun dünya ve ahiretin mutluluğuna talip olması demektir.

Hz. Peygamber (asm), kulun cennete girip giremeyeceğini Allah Teâlâ’nın bildiği gerçeğini hatırlatmak üzere, “Daha başka bir şey istemez miydin?” buyurmuş, hemen bizzat karşılayabileceği bir dileğinin olup olmadığını sormuştur. Rebîa’nın isteğinde bilinçli bir şekilde ısrar etmesi üzerine de kendisine, hâline münasip bir temel tavsiyede bulunmuş ve :

“Çokca secde (ibadet) ederek, dileğin hususunda bana yardımcı ol!” buyurmuştur.

Hz. Peygamber (asm)’in bu tavsiyesi, cennete mücâhede ile girilebileceğini, mücâhedenin de ibadetlerle başarıya ulaşabileceğini göstermektedir. İbadet yerine “secde” buyurulması, kulun Allah’a en yakın olduğu hâlin “secde hâli” olmasından, kulluğun en tam şekilde “secde” ile resmedilmesinden dolayıdır.

Buna göre;

1. Hz. Peygamber (asm)’e cennette yakın olabilmek için çokca ibadet etmek, nefisle mücadelede gayretli olmak gerekmektedir.

2. Ashâb-ı kirâm Hz. Peygamber (asm)’e yakın olmayı hep arzulayagelmişlerdir.

3. Abdest suyunun hazırlanmasında başkasından yardım istemek câizdir.(bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 107)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet