Cennet mi, Allah'ın rızası mı?

Tarih: 26.06.2020 - 14:18 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Anlatılır ki, Yunus Emre'nin divanını inceleyen Molla Kasım isimli biri, onun hikmetli sözlerini sathi bilgisiyle kavrayamadığından, okuduğu sayfaları yırtar. Şu ifadelere geldiğinde ise hatasının farkına varır:

"Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme,
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir..."

Yunus Emre'nin “Molla Kasım” tiplemesiyle anlattığı kimseleri tenkide sevkeden ifadelerden biri şudur:

"Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri.
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni."

Onlara göre “Yunus Emre bu şiiriyle cenneti tahkir etmektedir.” Hâlbuki O’nun bu ifadelerinde cenneti tahkir yok, Allah'ın rızasını daha büyük görme vardır ve bu Kur'ana da uygundur. Nitekim ayet şöyle bildirir:

وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِ اَكْبَرُۜ  “...Allah'ın rızası en büyüktür...” (Tevbe, 9/72)

Cennet elbette insanın arzuladığı bir şeydir ve buna talip olmakta dinen asla bir sakınca yoktur, hatta nice ayet bizi cenneti kazanmaya, onun için yarışmaya teşvik etmektedir. (Mesela bk. Âl-i İmran 3/133; Hadid 57/21) Ama bu, Allah'ın rızasıyla karşılaştırıldığında ona nisbetle geride kalmaktadır.

Birisinin çok güzel bir bahçesi ve bu bahçede en güzelinden meyveler olsa, bahçenin meyvelerinden yiyenler elbette o bahçeyi severler. Ama bahçeyi sevmekle bahçe sahibine muhabbet etmek arasında dağlar kadar fark bulunmaktadır. Cenneti sevmekle cennetin sahibi olan Allahı sevmek arasında da böyle bir fark vardır.

Maneviyat büyüklerinden Rabiatu’l-Adeviye şöyle der:

“Allah'ım, cehennemden korkarak sana ibadet ediyorsam beni cehennem ateşinde yak. Cennetini umarak ibadet ediyorsam onu bana haram kıl. Yalnız seni sevdiğimden dolayı ibadet ediyorsam, beni cemalinden mahrum etme.” [Özköse, (Heyet) Tasavvuf, s. 123].

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun