Bir insanın nasıl biri olduğu yüze bakınca anlaşılır mı?

Tarih: 28.02.2020 - 15:59 | Güncelleme:

Soru Detayı

İki hadisin anlamını sormak istiyorum.
​1. Hadis: İbni Hanbel aktarmış. Ebu Said (r.a), Peygamber Efendimizden naklen diyor ki Efendimiz şöyle demiş: Sizden birisi kapısı, penceresi olmayan sert bir kayanın içinde bir amelde bulunsa vuku' bulduğu şekilde onun ameli insanlara çıkar, görünür.
2. Hadis: Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur: Her kim bir sırrı gizlerse, Allah o kimseye o sırrın elbisesini giydirir. Gizlediği sır hayır ise giydirilen elbise de hayır, şayet şer ise giydirilen elbise de kötüdür.
- Bu iki hadisi nasıl anlamalıyız?
- Her insanın yaptığı yüzüne, görünüşüne etkisi oluyorsa günahtan pislikten başını kaldırmayan insanlarla takva sahibi insanlar görünüşten belli olurdu?
- Fakat böyle bir şey söz konusu değil. Bir insanın nasıl biri olduğu yüze bakılıp da anlaşılması biraz saçma geldi bana. Kimin münafık, kimin Allah dostu olduğu insanın suretine bakıp da anlamak çok zordur.
- Görünüşü düzgün olup da fenalık yapan yok mu?
- Bu soruyu sorma sebebim insanların, “şu adamın suratında meymenet yok bu günahkâr biri, şu adamın yüzü düzgün bu adam takva ehlidir” gibi bana saçma gelen durumdan dolayıdır.
- Ve yazdığım iki hadisin manasını anlayamadım....

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Söz konusu hadiste, “kişinin yaptığı amellerinin yüzünden okunacağına” dair bir işaret yoktur. Ayrıca “Sizden birisi kapısı, penceresi olmayan sert bir kayanın içinde bir amelde bulunsa vuku' bulduğu şekilde onun ameli insanlara çıkar, görünür.” (Müsned, 3/28) mealindeki hadisin fadesinden bunu anlamak doğru değildir.

Bu hadisin sıhhat derecesinin hasen olduğu ifade edilmiştir. (Heysemi, Mecmeu'z-zevaid, 10/225)

Bu hadisin manası şudur:

Bir insan en gizli bir yerde hayır adına güzel bir iş yapsa veya kötülük adına çirkin bir iş yapsa, bir gün bir şekilde o iş ortaya çıkar. Halk arasında o güzel iş de o çirkin iş de ifşa olunur. “İyilik yap denize at, Sultan Mahmud bilmezse de Mabud olan Allah bilir.” manasına gelen kelam-ı kibarda da bu gerçeğe işaret edilmiştir. 

Bu hadiste, İrşad üslubu içerisinde tağlib sanatı kullanılmıştır. Yani bu işlerde bazıları ortaya çıkabilir. Gizli de olsa iyilik yapmaktan kaçınmayın, kötülük yapmaktan sakının, çünkü bir gün ikisi de ortaya çıkabilir. Bu ifadede süreklilikten ziyade ifşa olma ihtimali nazara verilmiştir. 

Cevap 2:

Heysemi, “Her kim bir sırrı gizlerse, Allah o kimseye o sırrın elbisesini giydirir. Gizlediği sır hayır ise giydirilen elbise de hayır, şayet şer ise giydirilen elbise de kötüdür.” anlamındaki rivayetin senedinde geçen Hamid. b. Adem’in yalancı olduğunu söylemiştir. (bk. Mecmeu’z-zevaid, 10/225)

İnsanın, kendine ve başkasına ait sırları kimseye söylememesi esastır. Çünkü bu durumda onlar sır olmaktan çıkar. Hikmet Ehli "Sır, yani içinde sakladığın şey senin esirindir. Onu ortaya çıkardığın zaman sen ona esir olursun." demiştir. (bk. Şamil İ.A. Sır Saklamak)

Sır saklamakla ilgili olarak Amr b. el-As da şu hikmetli sözleri söylemiştir:

“Kalpler sırların saklandığı yerlerdir. Dudaklar o yerlerin kilidi, diller de anahtarıdır. Şu halde her insan sırrının anahtarlarını saklamalıdır.”

Sorudaki rivayetin -eğer sahih bir senedi varsa- burada geçen “Her kim bir sırrı gizlerse, Allah o kimseye o sırrın elbisesini giydirir…” ifadesini şöyle anlayabiliriz:

Bir kimse hayırlı bir işi ihlasına zarar gelmemesi, Allah rızası için gizlerse, mükafat olarak Allah ona hayırlı bir elbise giydirir.

O gizli hayır -bazen- ifşa olunur ve insanlar o kimseyi hayra bürünmüş bir kişilik olarak düşünmeye başlar.

Şayet gizlediği şey kötü ise, -bazen- ceza olarak o kötü şey ifşa olunur, o kimse kötülük abasına / elbisesine bürünmüş gibi bir konuma düşer.

Bunlar genel kurallardır, her zaman olur demek değildir...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun