Başkasını yargılama duygusunu nasıl terbiye edebilirim?
İçimdeki kibir, kıskançlık ve başkalarını yargılama duygusunu nasıl terbiye edebilirim?
Benim bazı yanlış huylarım var. Bunları nasıl düzeltebilirim? Bazen salih insanların olduğu camiye gittiğimde kendimi kibirli hissediyorum. “Aralarında en genç benim”, gibi yanlış düşünceler aklıma geliyor. Belki de bu yüzden camiye gitmeme Rabbim izin vermiyor. Bir defa da aklımdan “Neden teheccüde kalkamıyor ki? Ben rahatlıkla kalkıyorum” diye geçirdim. Ondan bu yana bende teheccüde düzenle kalkamıyorum. Bazen istemeden insanları kınıyorum, çok korkuyorum; “Allah verdiğini alır” diye.
Bir başka kötü huyum da şu: Allah’a daha güzel hizmet eden, daha güzel ahlaklı birini görünce üzülüyorum sanki. “Keşke ben de o yaşta hizmet etseydim, keşke ben de daha iyi olabilseydim” diyorum. Said Nursi hazretlerinin bir sözü aklıma geliyor: Bir talebesine “Onun yazısı daha güzel, daha iyi hizmet edecek” dediğinde talebesi sevinmişti. Ben de keşke öyle olsam, diyorum. Bu duygudan nasıl kurtulabilirim? Dinde az insana tebliğ yapmakla çok insana tebliğ yapmak arasında fark var mı? Bir de bunlar herhalde hepsi imanımın zayıflığından. Ne tavsiye edersiniz?
Değerli kardeşimiz,
İnsan olarak aklımızdan çok şey geçmiş olabilir, bu çok normal bir şeydir. Çünkü bazı düşüncelerin aklımızdan geçmesine engel olamayız. Özellikle biraz kaygılı, şüpheci ve vesveseli kişilerin aklına şeytan çok daha fazla şüphe atar ki, onu ibadetten uzaklaştırsın. Mesela camiye gidince aklınıza gelen vesveselerden dolayı, camiye gitmemeye başlamışsınız.
Ayrıca şeytan bu gibi şüpheleri hassas insanlara verir ki, kafaları karışsın ve işin içinden çıkamayıp pes etsinler.
Oysaki, sizin bu gibi durumlardan rahatsız olduğunuz anlaşılıyor. Demek ki aklınıza gelen bu şüpheler sizden değil, şeytandandır. İmanınız ve vicdanınız bundan rahatsız olduğuna göre, bu sözler kalbinize ve aklınıza ait değil.
Bu durumlarda şunlar tavsiye edilmektedir
1. Bunlar şeytanın vesvesesi olup, sizi ibadetten ve dindarlıktan uzaklaştırmak amacını taşıdığınızı düşünüp üzerinde durmamak. Düşünce gelip, geçsin.
2. Şeytanın vesvese verdiği konularda daha fazla üzerine gidin ki, şeytan sizi bu tuzağa atmaktan vaz geçsin. Mesela camiye daha sık gidin. Aklınıza aynı şeyler geldiğinde, “bunlar şeytandandır” deyip Allah’tan yardım isteyin.
3. Allah insanların genç veya yaşlı olduğuna ya da kaç kişiye tebliğ yaptığından ziyade kişinin var olan imkanları içinde yaptığı samimi şeylere ve niyetine bakar. Sizin niyetiniz, büyük alimler gibi hizmet etmekse ve bunda samimi iseniz, inşallah o sevabı alacaksınız
4. “Başkasının iyiliğine üzülmek kıskançlık mıdır?” sorunuza gelince:
Bu noktada çok ince bir ayrım var:
Haset: “Onda olmasın, bende olsun”
Gıpta: “Onda var, keşke ben de olsam.”
Senin söylediğin şey gıptaya çok yakın ama içine biraz pişmanlık ve kendine kızma karışmış. Bunu terbiye etmenin yolu, başkasını görünce şunu demektir:
“Allah’ım, ona verdiğini bereketlendir. Bana da benim yolumdan nasip et.”
Bu dua, kıskançlığı ibadete çevirir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah kötü duyguları neden yarattı?
- Peygamberimizin ve ashabının makamlarını kıskanıyor olabilir miyim?
- Fesatlık ve kıskançlık arasındaki fark nedir?
- Kıskançlığın ölçüsü hakkında bilgi verir misiniz?
- Erkeğim ve erkeklerden hoşlanıyorum ne yapacağım?
- Namazlarımı huşu içinde nasıl kılabilirim ve nasıl tevbe edebilirim?
- Ahiret malını dünyada mahvetmek ne demek?
- Tatlı söz, güler yüz
- Nûman bin Mukarrin (r.a.)
- Öfke nasıl kontrol edilebilir?