Aşırı çocuk sevgisi caiz değil mi? Çocukları aşırı sevmemek lazım diye her zaman duyarız...

Tarih: 27.12.2006 - 02:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

Şu açıdan sordum: Ben bazen çocuğumu çok seviyorum (içtenlik yönüyle), ama sonra düşünüyorum; acaba aşırı mı sevdim, Allah bu durumdan razı olmayabilir mi?..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah sevgisi her şeyden önce gelir. Bir şeyi hangi anlamda, ne niçin sevdiğimiz önemlidir. Allah için, Allah'ın bir nimeti olarak sevmek bir ibadettir. Bu açıdan bize emanet edilen çocuklarımızı, Onun bir ikramı, ihsanı olarak görmek ve ona göre helal dairesinde dünya ve ahiretlerini kazanmaları için çalışmak gerekir.

Allah'ın her anne babaya çocuk sevgisi vermesinin binlerce hikmeti vardır. Bu sevgiyi Allah için yerine getirmek de bir ibadettir.

Örneğin bize gelen bir mektubu; kağıdı, yazının güzelliği için sevmek ile, onu bize gönderenin emaneti olarak sevmek nasıl farklı ise, bize emanet verilen çocuklarımızı niyete göre sevmek de öyle farklıdır. Bize Allah'ın bir nimeti olarak sevmek güzeldir. Onları Allah için sevdiğimizin ölçüsü ise, Allah'ın istediği şekilde yetiştirmekle ve ona göre terbiye etmekle anlaşılır.

Peygamber sevgisi Allah sevgisinden sonra gelir. Peygamberi sevmek Allah'ı sevmek demektir. Alimleri, müttakileri ve hayır sahiplerini sevmek de böyledir. Zira sevgilinin sevgilisi de sevilir. Sevilenin Elçisi (asm) de sevilir. Sevileni seven de sevilir. Burada gerçekte sevilen yalnız Allah'tır. O'ndan başka gerçek sevgiyi hakeden yoktur. Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım:

İnsan için ilk sevilen şey kendi nefsidir. Kişinin kendi kendini sevmesi demek, varlığının devamını istemesi ve yok almaktan hoşlanmaması demektir. Bu, yaratılışta insanda var olan bir özelliktir. Aslında insanda var olan bu duygu Allah'ı sevmeyi gerektirir. Çünkü kendisini ve Rabbini bilen, varlığının devam ve kemalinin kendisinden değil, Allah Teâlâ'dan olduğunu anlar. Onu yoktan var eden, yaşatan O'dur. Çünkü varlıklar arasında varlığı zatının gereği olan ve var olmakta hiçbir şeye ihtiyaç duymayan yalnız Allah Teâlâ'dır. O'ndan başka her şey O'nun kudreti ve yaratması ile vardır. Bunun böyle olduğunu bilen kimse elbette kendisini var edeni ve her şeyi ona vereni sever, sevmesi gerekir. O'nu sevmesi, kendini ve Rabbini bilmesinden ileri gelir.

Sevgi, bilginin meyvesidir. Bilgi olmazsa sevgi de olmaz. İnsan annesini-babasını sever. Niçin sever? Çünkü onlar onun var olmasının sebebidirler. Ayrıca da onu yetiştirip büyütmüşlerdir. Bunun için anne ve baba sevilir. Halbuki insanı yaratan Allah'tır. Anne ve babayı onun var olması için sebep kılan da O'dur. Anne ve babaya çocuk sevgisini veren de yine O'dur. Hayvanlara bile bu sevgiyi vermiştir. Peygamberimiz (asm) buyuruyor ki:

"Allah Teâlâ rahmeti yüz parça yaptı. Doksan dokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu parça rahmet sebebiyle bütün yaratıklar birbirleriyle sevişirler. Hatta kısrak, yavrusunu emzirirken, dokunur korkusu ile bir ayağının tırnağını yukarı kaldırır." (Ahmet Serdaroğlu, İhyaû Ulûmi'd-Dîn Tercemesi, İstanbul 1975, IV/537)

Peygamberimiz (asm) çocukları çok severdi. Onları kucağına alıp okşar, sevgi ve şefkatle öperdi.

Peygamberimiz, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i öpüyordu. Orada bulunan bir adam bunu görünce;

"Benim on çocuğum var, onların hiç birini öpmüş değilim." dedi. Peygamberimiz ona:

«Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz» buyurdu.(Müslim, Fedâil, 65; Tirmizi, Birr ve Sıla, 12)

Peygamberimiz (asm) namaz kılarken sevgili torunları Hasan ve Hüseyin omuzlarına çıkardı. O, ibadet halinde bile çocukların bu davranışını hoş karşılar, oyunlarına engel olmazdı.

Bir yerde otururken kızı Hz. Fatma (ra) gelince, ayağa kalkar, O'nun alnından öper ve O'nu yerine oturturdu. O sadece kendi çocuklarını ve torunlarını değil, kimin çocuğunu görürse onunla konuşur, hatırını sorar ve severdi, çocuklara, hoşlarına giden şeyler vererek sevindirirdi. O, Müslüman olmayan kimselerin çocuklarını da sevip okşardı.

Peygamberimiz (asm), çocuklarla çok ilgilenirdi. Bir defa çocuklar arasında koşu düzenledi, kendisi de yarışın sona ereceği noktada durdu. Koşarak yanına gelen çocukları öptü ve kendilerine hediyelerini verdi. (Ahmet b. Hanbel, Müsned, I/214)

Peygamberimiz (asm), çocuklarla ilgili şu öğütlerde bulunmuştur:

«Allah'tan korkun, çocuklarınız arasında adaletli davranın.»(Camiu's-Sağır; Buhari, Hibe, 8/26)

«Şüphesiz ki Allah, çocuklarınız arasında öpücüklerinizde de eşit davranmanızı sever.» (age.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun