Allah'ın sevmediğini sevmek günah mı?

Tarih: 25.01.2015 - 15:55 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah'a ortak koşan bir müşrik ya da ateist olsun bunları yüce Allah sevmiyor, biz onları sevebilir miyiz?
- Allah'ın sevmediğini sevmek yanlış değil mi?
- Anamız babamız müşrik olsa sevemez miyiz ya da Peygamber Efendimiz amcası Ebu Talib’i sever miydi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur’an-ı Kerim ayetleri (örnek olarak bk. Lokman, 31/15) ve sahih hadislerde (Müsned, V, 3, 5; Tirmizi, Birr, 1), inkarcı da olsalar İslam’a ve Müslümanlara zarar vermeyen, onlara sevgi ve saygıyla muamele eden insanlara, hele anne-baba gibi yakınlara iyi ve adil davranmayı engelleyen bir anlam bulunmamaktadır. (Derveze, XII, 95-97)

İnsanın sahip olduğu en yüksek duygulardan biri olan sevginin dereceleri, Gazzali tarafından şöyle sıralanmıştır:

1. İnsan öncelikle kendisini, kendi varlığına katkıda bulunan şeyleri sever.

2. Sevginin ikinci derecesi, kendisine iyilik ve ikramda bulunanları sevmektir.

3. Sevginin en yüksek mertebesi, herhangi bir yararlanma düşüncesine ve kişisel isteklere bağlı olmaksızın, sırf sevilendeki iyilik, güzellik ve yetkinlik gibi olumlu ve üstün nitelikler dolayısıyla sevmektir.

İnsanda sevgi, kendini ve kendine ait olanları sevmekle başlar, kendisinin dışındakileri, doğadaki güzellikleri ve nihayet bütün bu güzelliklerin yaratıcısı olan Allah’ı sevmekle kemale ulaşır.

İslam düşüncesinde hakiki sevgi Allah sevgisidir. Çünkü bütün iyilikler ve güzellikler O’ndan gelir. “Yaratılanı yaratandan ötürü sevme” düşüncesine yükselebilen ve sevgiyi bu şekilde kavrayan insan, herkesi ve her şeyi sever: İyileri olduğu gibi, kötüleri de kötülükten kurtulmalarını isteyerek sever. (Geniş bilgi için bk. İhya, IV, 296 vd.)

Ateist veya müşrik olan anne-babayı sevme hususuna gelince:

Ayette “(Ey insan), hem bana hem ana babana minnet duymalısın.” buyurularak, Allah’a minnettarlıkla ana babaya minnettarlığın birlikte emredilmesinin sebebi, Allah’ın insanı var edip onu nimetleriyle rızıklandırması, ana babanın da insanın hem dünyaya gelmesine vesile olması hem de hayatının en zayıf dönemlerinde, çocukluğunda, hastalığında ona kol kanat germesi, yetiştirip büyütmesi, beslemesi ve eğitmesidir. (Razi, XXV, 147; Şevkani, IV, 273)

Ayette annenin fedakarlığına özel bir vurgu yapıldığı görülmekte, dolaylı olarak onun daha çok ilgi ve sevgi beklediğine işaret edilmektedir.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) de, “Ya Resulellah! Kime iyilik etmeliyim?” şeklindeki bir soruya, “Annene.” diye cevap vermiş; “Sonra kime?” denilince yine “Annene.” demiş; üçüncü defa tekrarlanan soruya da aynı cevabı vermiş; nihayet dördüncüsünde “Babana.” buyurmuştur. (Müsned, V, 3, 5; Tirmizi, Birr, 1)

Ancak Allah’ın hakkı, bütün hakların önünde olduğu için, ana baba çocuklarını bu hakkı ihlal etmeye, yani onu tevhid inancından sapmaya veya Allah’ın açıkça yasakladığı başka işler yapmaya zorlarlarsa, kesinlikle onların bu baskısına boyun eğilmeyecek; bununla birlikte meşru ve makul olan istekleri yerine getirilecektir. (Ayrıca bk. Ankebut 29/8)

Bu itibarla kişinin, müşrik ya da ateist olmalarına rağmen, anne-babası veya yakınlarını sevmesi ya da olumlu davranışları dolayısıyla ve insancıl yönünün iyi olması sebebiyle gayri müslim birini sevmesi iç güdüsel bir durumdur. Ancak bu, kişinin, onların şirkini ya da küfrünü sevmesi anlamına gelmez.

İlave bilgi için tıklayınız:

Gayri müslimlerle dostluk yapmak yasaklanmış mıdır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun