Allah'ın nurunu tamamlayacağından, İslam dininin dünyanın her yerinde kabul edileceğinden bahsediliyor, nasıl?

Tarih: 11.01.2012 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  Bunu nasıl anlamalı ve bu görüşlerin dayandığı temel esaslar (ayet, hadis vb) nelerdir?..  

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bunların temel dayanağı ayet ve hadislerdir. Misal olarak birkaçını aşağıda görmekteyiz:

"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve sizi dininizde sabit kılar." (Muhammed, 47/7).

"Eğer Allah size yardım ederse, artık hiç kimse sizi mağlup edemez." (Al-i İmran, 3/160).

"Allah sizden iman edip güzel işler yapanları, kendilerinden önce gelen müminleri hâkim kıldığı gibi, onları da dünyada hâkim kılacağını, kendileri için beğenip seçtiği dinlerini tatbik etme gücünü vereceğini, yaşadıkları korkulu dönemin ardından kendilerini tam bir güvene erdireceğini kesin olarak vaad etmiştir. Artık onlar, yalnız bana kulluk ederler, hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Ama kim bundan sonra da nankörlük ederse, onlar artık yoldan çıkmış fâsıkların tâ kendileridir." (Nur, 24/55).

Bu ayetlerden açıkça anlaşılıyor ki, Allah'ın dinî yardım konusundaki ikramları, insanların liyakatine göre, dinlerine karşı gösterdikleri samimi duruşlarına göre söz konusu olacaktır.

Bir hadis-i şerifte:

"Ümmetim istikametle gitse, ona bir gün var." (Ebu Davud, Melahim, 18).

Yani, "Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra bütün bu işler, sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde O’na yükselir." (Secde, 32/5)

mealindeki ayetin işaretiyle, bin sene hâkimâne ve mükemmel yaşayacak. Eğer istikamette gitmezse, ona yarım gün var. Yani, ancak beş yüz sene kadar hâkimiyeti ve galibiyeti muhafaza eder.

Bu hadis-i şerif özetle şöyle yorumlanmıştır:

"Allahu a'lem, bu hadis rivâyeti kıyametten haber vermeye yönelik değil, belki İslâmiyetin tarih içerisinde galibâne hâkimiyetinden ve hilâfetin saltanatından bahseder ki, bu öngörü, hakikatin ta kendisi ve bir gaybî mucize olarak aynen çıkmıştır. Çünkü Abbâsi devletinin yöneticileri, son zamanlarda istikameti kaybettiği için, ancak beş yüz sene kadar yaşamış. Fakat ümmetin heyet-i mecmuası ise, istikameti kaybetmediğinden, Osmanlı Devleti imdada gelip bin üç yüz sene kadar hâkimiyeti devam ettirmiş. Sonra Osmanlı yöneticileri de istikameti muhafaza edemediğinden, o da ancak (hilafetle) beş yüz sene yaşayabilmiş. Daha sonra Osmanlı Devleti de kendi vefatıyla bu hadîsin bir mucize olarak verdiği gaybî haberini, tasdik etmiştir." (Nursi, Şualar, s. 589-590).

"Ümmetimden bir taife, Allah'ın emri gelinceye / kıyamet kopuncaya kadar, hak üzerinde galip olarak devam edecektir." (Buharî, İtisam, 10; Müslim, İmare, 170).

Görüldüğü gibi bu hadiste de İnsanların galibiyeti "hak" kavramıyla birlikte anılmaktadır. Hz. Peygamber (a.s.m)'in bu vaadi, elbet yerine gelecektir. Ancak bu iş, hak ve hakikatle barışmayı şiar haline getiren insanlarla gerçekleşecektir. İslam'ın gelişinden beri her asırda hak ve hakikate hizmet eden Allah'ın samimi kulları hep var ola gelmiştir.

Bu hadis-i şerifi, "Ahir zamandan bahseden mühim bir hadis" olarak takdim eden Bedüzzaman, kıyamet kopmadan önce İslamiyetin hakim olacağına işaret ettiğini belirtir. (bk. Kastamonu Lahikası, s. 27-28).

Şuna iman ediyoruz ki, Allah'ın her söylediği doğrudur. Ve Allah şöyle buyurmaktadır:

"O inkârcılar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Kâfirler, hoşlanmasa da elbette ki Allah, nurunu tamamlayacaktır. Müşrikler hoşlanmasa da dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen odur." (Tevbe, 9/32-33).

İlave bilgi için tıklayınız:

Kıyamet ile ilgili hadislerde Yahudilerle bir savaşın olacağı geçiyor mu? Kıyamete yakın İslamiyetin dünyaya hakim olacağı doğru mu?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun