Allah'ın Kuran’da ettiği yemin şekliyle yemin edebilir miyiz? 

Tarih: 15.01.2018 - 01:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- ​Allah Kuran’da birçok yerde göğe, yere, görünene, görünmeyene, aya, yıldızlara vs. yemin ediyor.
1) Peki bizler bu şekilde yemin edebilir miyiz?
- Vallahi yemini gibi geçerli bir yemin olur mu yoksa şirk mi olur bu sözler, kullar için?
- Allah'ın isimlerinden başka yemin yok mudur?
2) Vallahi, Billahi gibi bir yemin olarak değil de bizler de "Yıldızlara yemin olsun ki namaz haktır." gibi bir şey desek doğru olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayır, bu şekidle yemin edilemez.

Yemin, bir kimsenin kararlılığını pekiştirmek ve başkalarını ikna etmek amacıyla söz ve beyanını Allah’ın adını veya bir sıfatını zikrederek kuvvetlendirmesini ifade eder.

“Vallahi şu işi yaparım.”; “Vallahi şu işi yapmam.”; “Vallahi borcumu ödedim.” gibi ifadeler için Arapça’da yeminin yanı sıra kasem kelimesi de kullanılır.

Kur'an-ı Kerîm’de ve hadislerde yemin kelimesi sözlük ve terim anlamlarıyla birçok yerde geçtiği gibi, hilf ve kasemle aynı kökten türeyen kelimeler de çoğu yerde yemin anlamında kullanılmıştır. (M. F. Abdülbâkī, el-Mucem, “ĥlf”, “ķsm”, “ymn” md.leri; Wensinck, el-Mucem, “ĥlf”, “ķsm”, “ymn” md.leri)

Yine Kur’an’da gerek Allah’ın zâtına gerekse yaratıklarına birçok yerde yemin edilmiştir.

Nitekim, sekiz yerde (Zehebî ve Süyûtî’ye göre yedi yerde) Allah kendi zâtına (bk. Nisâ 4/65; Yûnus 10/53; Hicr 15/92; Meryem 19/68; Sebe’ 34/3; Zâriyât 51/23; et-Tegabün 64/7; Meâric 70/40), ayrıca peygamberlere, Kur’an’a, meleklere, kıyamet gününe, kâinata ve kâinattaki bazı olay ve varlıklara yemin etmiştir.

Ancak alimler yaratılmış şeyler üzerine yemin etmenin yalnız Allah’a mahsus olduğunu, kulların Allah’tan başka bir şey üzerine yemin etmemesi gerektiğini belirtmişlerdir.

Allah’tan başkası adına yemin etmek yasaklandığı hâlde (bk. Müslim, Eymân, 1-4) Allah’ın mahlûkatına yemin etmesi şöyle açıklanmaktadır:

Bu bir bakıma Allah’ın kendi adına yemin etmesidir. Zira yaratılmış her şey O’nun zatına delalet eder. Bazı alimler de yemin edilen şeylerin başında “rab” kelimesinin mahzuf bulunduğunu, mesela “semaya andolsun” ifadesinden maksadın “semanın rabbine andolsun” demek olduğunu ileri sürmüşlerdir.

 “Yemin edecek kişi Allah dışında hiçbir şey üzerine yemin etmesin.” (Nesâî, “Eymân”, 4);

“Allah dışında bir şey üzerine yemin eden kimse şirk koşmuştur.” (Müsned, II, 34);

“Allah atalarınızın üstüne yemin etmenizi yasaklamıştır.” (Buhârî, “Eymân”, 4; ayrıca bk. Müslim, “Eymân”, 1-6; Ebû Dâvûd, “Eymân”, 3-5; Nesâî, “Eymân”, 1-12)

gibi hadisler gereği yemin;

“Vallahi, billâhi, tallahi”;
“Rahmana yemin olsun ki”;
“Canım elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki”;
“Allah’ın kudreti üzerine yemin ederim ki”

ifadeleriyle yapılır.

Allah’ın kelâm sıfatından kaynaklandığı için Kur’ân-ı Kerîm üzerine yemin de geçerli sayılmış, Allah’ın isim ve sıfatlarından Rab, Mevlâ, Melik gibi insanlar için de kullanılabilenler üzerine yemin etmenin geçerliliği ise bazı alimlerce niyete bağlanmıştır.

Fakihlerin çoğunluğu, yemin için söylenen kelimelerden ziyade örf ve niyeti esas aldığından meselâ, “Yemin ederim, şehadet ederim, üzerime andolsun” gibi sözleri de yemin saymıştır.

Hadislerden hareketle fakihler anne, baba, oğul, peygamber, melek, namaz, oruç, Kâbe, zemzem, mezar, minber vb. şeyler üzerine yemin etmeyi haram veya mekruh kabul etmiş, Resûl-i Ekrem ve diğer peygamberler üzerine yapılan yemin ise bazı fakihlerce geçerli görülmüştür.

Hz. Peygamber (asm)'in bir muhatabının babası üzerine yemin ettiğine dair rivayet ise (Müslim, Îmân, 9) yasaktan önce olduğu, yemin kastının bulunmadığı gibi gerekçelerle te’vil edilir.

Ayrıca talâk, i‘tâk, küfür gibi neticeler doğuran bir şarta ta‘lik yoluyla da yapılabilir. “Şöyle yaparsam kâfir olayım, Yahudi olayım, Hristiyan olayım” gibi ifadeler, Hanefîlerle Hanbelîlerin çoğunluğuna göre yemin kabul edilirken Mâlikî ve Şâfiîlerle Hanbelîlerin bir kısmına göre yemin kabul edilmez.

Küfür amacı taşımadığı sürece kişi bu sözlerle dinden çıkmış sayılmasa da çoğunluğa göre günah işlemiş olur.

Bazı fakihlere göre ise, bu lafızlarla kasten yalan yere yemin edilmesi küfre yol açar. “İslâm’dan başka bir din üzerine kasten yalan yere yemin eden kimse o dediği gibi olur.” hadisi (Buhârî, Eymân, 7) bu konuda delil gösterilmiştir.

Bir hususu küfrü gerektirmeyen bir günaha ta‘lik etmek ise ittifakla yemin sayılmaz. Fıkıh kitaplarında hangi ifadelerin yemin kabul edileceği ve niyetin rolüyle ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun