Allah katında her şey durmakta mıdır? İlk yaratıldığımız halimiz, ruh üflenirken ki halimiz, hepsi canlı ve diri durmakta mıdır?

Tarih: 20.02.2013 - 04:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah sonsuz, kısa zamanda sonsuzluğu yaratıp bitirmiş midir?

- İslam paralel evren var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sonsuzluk, kavram itibariyle de sonsuzdur. Yani sonsuzluk olarak tanımlanan bir varlığın sınırları yoktur. Bu manada Allah’ın isim ve sıfatlarının dışında -gerçek anlamda- sonsuzluk yoktur. Yalnız Allah’ın isim ve sıfatlarının sınırsız ve sonsuz tecellilerine bağlı olarak ebedi dünyalar da vardır. Mesela, ahiret âlemi ve ahirete intikal eden insanların bekası, gerçek Baki olan Allah’ın ibkasıyla mümkündür.

Allah’ın sonsuz ilim ve kudreti her şeyi kuşattığına göre, o her şey -o ilim ve kudrete göre- sınırlıdır, sonsuz değildir.

Allah katında her şey yaratılıp bitmiş değildir. Bilakis, her şey yaratılmaya devam etmektedir. Her gün binlerce canlı yeniden yaratılıyor. Her baharda yüz binlerce bitki yeniden yaratılıyor. Her an, her saniye evrendeki varlıkların değişik boyuttaki teşekkülleri yeninden yaratılıp dizayn ediliyor. Kâinatta yegâne yaratıcı Allah olduğuna göre ve her şey her açıdan ona muhtaç olduğuna göre, elbette onun yaratması her an devam etmektedir. Yaratan ve varlıkta durduran Allah’ın HALIK ve KAYYUM isimleri bir an işi paydos etse, kâinat yokluğa yuvarlanmaya mahkum olacaktır.

“Göklerde olan, yerde olan herkes, ihtiyaçları için O’na yalvarır (bütün bunları gerçekleştirmek için) O, her an yeni tecellilerle iş başındadır.”(Rahman, 55/29),

“Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten biziz. Çünkü biz geniş kudret ve hakimiyet sahibiyiz.”(Zariyat, 51/47)

mealindeki ayetlerde bu devamlılığa işaret edilmiştir.

İnsanın yaşaması için gereken gıdaların, metabolizmada değişik yollardan milyarlarca hücreye ulaşmaları, bir ulaştırmadır, bu ise bir yaratmadır, bu ise yaratmanın devamı anlamınadır.

Allah yarattığı hiçbir şeyi belli bir otomatik mekanizmaya bağlayarak -haşa- istirahate çekilmiş değildir. Allah’ın en çok hoşlanmadığı şeyin, vahdetine / birliğine halel getirecek olan şirk olduğunu Kur’an’dan öğreniyoruz. Durum böyle olunca, Allah’ın, bir yaprağın yere düşmesi gibi en ufak bir işe dahi başkalarının müdahale etmesine izin vermemesi gerekir. Evet, Allah bir yandan sırr-ı vahidiyetle her şeyi -ilim ve kudretiyle- birden kuşattığı gibi, sırr-ı ahadiyetle de her şey ile doğrudan kendisi ilgilenmektedir.

Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi,

“Evet şu âlemin Mutasarrıf-ı Zîşan'ı her asırda, her senede, her günde bu dar, muvakkat rûy-i zeminde haşr-i ekberin ve meydan-ı kıyametin pek çok emsalini ve nümunelerini ve işaratını icad ediyor. Ezcümle: Haşr-i baharîde görüyoruz ki: Beş-altı gün zarfında küçük ve büyük hayvanat ve nebatattan üçyüz binden ziyade enva'ı haşredip neşrediyor.”(Bu konuda geniş bilgi için bk, Sözler, Onuncu Söz, Dokuzuncu Hakikat)

Sorunuzun diğer kısmına gelince; "Paralele Evren" düşüncesi, ilim dünyasında yeni olmakla beraber, bir teoriden öteye geçememiştir. Fizik, quantum fiziği alanında yapılan yeni çalışmalara paralel olarak, evrenin bir simetriğinin olabileceği hayali ön plana çıkmıştır. Bunun doğruluğu tespit edilmeden Kur’an’ın bazı işaretlerinden hareketle bir yorum yapmak için zaman henüz erkendir. Bununla beraber, İslam’a göre de bu evrenimize paralel evrenler vardır. Teorilerden farklı özellikte de olsa, bu konuda “ruhlar alemi, misal alemi, ahiret alemi”inden söz edilebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun