“Dünya içinde her yükselttiğini aşağı indirmek, Allah’ın bir kanunudur.” anlamına gelen hadis ile Peygamberimiz'in anlatmak istediği nedir?
Değerli kardeşimiz,
İlgili rivayet şöyledir:
Buharî’nin Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre, Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın eli dopdoludur, harcamak onu eksiltmez; o, gece ve gündüz dâima cömerttir, akar durur... Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri infâk ve inâm ettiği nimetlerin mâhiyetini bana bildirebilir misiniz? Şüphesiz bunca harcama onun elindeki nimetlerden hiçbir şey eksiltmemiştir... '...Onun arşı su üzerine kurulmuştur...' (Hud, 11/7). Onun diğer elinde adalet terazisi vardır ki, onun gözü alçalır, yükselir.” (Buharî, Tevhit, 19).
Alimler buradaki teraziden maksat, halk arasındaki ilahî taksimattır. Kimin zengin, kimin fakir olacağı, kime zarar kime yarar geleceği bu ölçüye göre takdir edilmiştir.(İbn Hacer, ilgili hadisin şerhi).
"O, her gün yeni bir iştedir / ayrı bir yaratmadadır." (Rahman, 55/29)
mealindeki ayetin ifadesi, Yüce Allah'ın kâinatı yarattığı gibi idaresini de üstlendiğini göstermektedir. Bazı yanlış fikirli insanların zannettiği gibi, Allah, dünyayı yarattıktan sonra istirahata çekilip, işi insanlara ve tabiat kanunlarına bırakmış değildir. Çünkü bir saati yaptıktan sonra onun işlemesini başka bir makineye havale etmek, onu bizzat kurup işletmekten bin kat daha zordur. Saati yaptığı hâlde çalışması için, o saatten çok daha harika bir makineyi icat edip o saati ona teslim etmek, abesle iştigaldir. Yüceler Yücesi Allah, böyle abesle iştigal etmekten son derece münezzeh ve uzaktır.
Allah, sırr-ı vahidiyetle kâinatı bir bütün olarak var ettiği gibi, sırr-ı ehadiyetle de onun bütün davranışını, parçalarının bütün görevlerini, kanunlarının bütün fonksiyonlarını bizzat kendisi icra etmektedir. İnsana şah damarından daha yakın olan Yüce Allah, her hadisenin yanında, her işin başındadır; zaman ve mekândan münezzeh olup hiçbir yerde olmadığı hâlde her yerde ilim ve kudretiyle bizzat hazır ve nazırdır.
Hadis-i şerifte ayetin bu ifadesi "günahların bağışlanması, sıkıntıların giderilmesi, bazı kavimlerin yükseltilmesi, bazı kavimlerin de alçaltılması" şeklinde değerlendirilmiştir.(Taberî, 13/135). Bu da yukarıda arz edilen hususların doğruluğunun bir kanıtıdır.
Özetle; adı geçen hadiste, Allah’ın elinde tuttuğu adalet ölçüsüne göre, celâl ve cemalinin bir göstergesi olarak hayat ve ölümü yarattığına; bazılarını aziz, bazılarını zelil kıldığına; dostları için sonsuz izzetin sonsuzluk diyarı olan cenneti, düşmanları için de nihayetsiz zilletin korkunç zindanı olan cehennemi halk ettiğine işaret edilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Mehmet Emin Tokadi Hazretleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Müslümanın çok fazla inceleyip düşünmesinin zararına olacağı hakkında bir hadis var mıydı?
- Yunus suresi, 11 ve 12. ayetlerde geçen “kafa tutmak” “azmak” “duayı terk etmek” ne anlama gelir?
- "İbrahim, soyumdan da önderler yap deyince, Allah, zalimler önder olamaz, buyurmuştu." (Bakara, 2/124) ayetine rağmen, Hz. İbrahim'in soyundan peygamberlerin gönderilmesini nasıl anlamamız gerekir?
- Fatih başta olmak üzere, bazı Osmanlı padişahlarının yurt dışından ressamlar getirterek resimlerini yaptırdıklarını duyuyoruz. Bunlar doğru mudur?
- “Allah varsa, var olan görülür” “Şeytan ateşten yaratılmıştır. Ateş ateşi yakmaz?” “Cüz'i irade var diyorsun. Her şeyin yaratıcısı Allah ise insan ne yapabilir?” şeklindeki sorulara cevap veren Ebu Hanife midir, yoksa Şems-i Tebrizi midir?
- Ğaşiye suresi 8-14. ayetlerine göre, insanın sadece yüksek cennette mutlu olacağı anlamına mı gelir?
- Peygamberlerin hayatlarında "Hayr-i kesir için şerr-i kalil irtikab edilir." yahut "ehven-i şerri ihtiyar" prensibine örnek gösterilebilecek bir olay var mıdır?
- "Bana iman eden ve beni tanıyan Ali ibn Ebu Talib’in velayetini tanısın. Onu kendine veli tanıyan beni kendine veli tanımıştır ve beni tanıyan Allah’ı da tanımıştır." anlamındaki hadisi açıklar mısınız?
- Esved b. Yezid b. Kays en-Nehai hakkında bilgi verir misiniz?