Allah, kâinatı ve içindekileri neden kimya, fizik kanunlarıyla yarattı?

Tarih: 29.03.2011 - 11:08 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  Hayatın bu kanunlara dayanmasının hikmeti nedir?
- Evren neden aniden olmadı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah’ın yarattığı her varlığın veya kanunun pek çok hikmetleri olabiliyor. Bizim ilmimiz çok sınırlı olduğu için, O’nun yaratılıştaki hikmetlerini de çok sınırlı ölçüde algılayabiliyor veya dillendirebiliyoruz. Bilimin yaptığı da bu yaratılış hikmetlerini ve gayesini anlamak, onların dayandığı bir takım prensip ve işleyişleri ortaya koymaktır.

Örneğin, gece birden kaplamamış yeryüzünü; gündüz de âniden gelmemiş. Geceden seher vaktine geçilmiş ve onu güneşin doğuşu takip etmiş. Daha sonra güneşin yine yavaş yavaş yükselmesiyle öğle vaktine erişilmiş, onu da o bereketli ikindi vakti takip etmiş ve sonunda güneşin batışı gerçekleşmiştir.

Gündüz âniden gelse, gece birden bastırsaydı, ne seherden, ne öğleden, ne ikindiden söz edebilirdik.

Aynı durumu, çekirdekler, insan hayatı, dünyanın ömrü gibi konular için de düşünebiliriz. Çekirdek bir anda meyve verecek, çocuk bir anda yaratılarak dünyaya gelecek, bir anda delikanlı olacak, dünya bu uzun yolculuğu bırakıp bir anda ömrünü tamamlayacaktı.

Bu hikmetli yaratılış, bitkiler âleminde de hüküm sürmüş. Çekirdekte ilâhî bir sanat ve hikmet gizlidir. Koca ağacın bütün programı o küçücük âlemde kader kâlemiyle çizilmiş. Ondaki, genetik şifre ilim adamlarını hayretler içinde bırakan bir mükemmellikte ve yine onları çaresiz kılacak kadar derin sırlarla doludur.

İnsanı, kainatı ve her şeyi buna kıyas edebiliriz.

Kâinattaki her kanun ve nizam, Allah’ın bir veya bazen birçok ismine dayanmakta, o isimlerin tecellilerine bir derece ayna olmaktadır. Bir başka deyişle, Allah’ın isimleri, varlıklarda kanun ve prensipler şeklinde ortaya çıkmakta ve tecelli etmektedir.

Meselâ, elma ağacının yaprağını ele alalım. Bu yaprağın teşekkülünde Allah’ın pek çok ismi tecelli eder. Hakîm isminin tecellisinde, o yapılan şeyde akıl ve mantığa uygunluk, bir hikmete ve gayeye yönelik olma esastır. Aynı anda Müdebbir isminin tecellisi gereği, bu yaprağın ileride alacağı vazife dikkate alınır. Bunların yanında Mukaddir isminin gereği olarak bu yaprak belli bir şekil ve ölçü ile beraber, Müzeyyin isminin tecellisiyle de gayet güzel şekilde süslenir. Burada saymadığımız daha pek çok ismin tecellisiyle, o yaprağın içi ve dışından, beslenmesine ve yapacağı işe kadar her şeyi en ince ayrıntılarına kadar dikkate alınarak planlanmış ve yaratılmıştır. 

Demek ki, varlıklarda Allah’ın isimlerinin tecellileri, onların belirli bir plân, hikmet ve gayeye göre yaratılmasını gerekli kılıyor. Belli bir plân, gaye ve maksadın gözetilmiş olması da varlıklarda; fizik, kimya, biyoloji, yer çekimi ve elektromanyetik kanunlar şeklinde tecelli ediyor.

Diğer taraftan, varlıkların yaratılmasında ve hayatlarının devamında belirli bir takım prensip ve kanunların yer almış olmasını bilmek, beşeri araştırma ve incelemeye de davet ve teşvik eder. Çünkü araştırıcının hiçbir şeyin başıboş ve gelişi güzel olmadığını bilmesi, onun inceleme ve tetkik ruhunu kamçılar. Böyle bir ruhi yapı, insanlığın terakkisinde en birinci müşevvik unsurdur.    

Galaksiler ve gezegenler birden bire değil zaman içinde teşekkül etmiştir. Bu şekilde, yani derece derece, ya da kademe kademe yaratılış aslında bir kanun şeklindedir. Hem canlı ve hem de cansız âlemde geçmişte böyle olmuş, günümüzde de yeryüzüne geliş, kademe kademedir. Nitekim bebek dokuz ayda dünyaya geliyor. Yumurtadan civciv yirmi bir günde çıkıyor. Buğday tanesinin gelişip olgunlaşması için 9-10 ay beklemek gerekiyor.

Allah, her bir varlığı ve bütün varlıkları, Kadir isminin tecellisiyle bir anda yaratabilir. Ancak, niçin böyle değil de kademe kademe yaratmaktadır?

Elbette bunun, bizim bilemediğimiz pek çok hikmetleri ve gayeleri vardır. Bu hikmetlerden bir tanesi, bu dünyanın imtihan yeri olmasıdır. İmtihanın gereği olarak, bu dünyada Hakîm ismi, yani hikmetle ve kademe kademe yaratmak, bir anda yaratılışı gerekli kılan Kadir ismine hâkimdir. Bilindiği gibi, bu dünyada hem kademe kademe yaratılış söz konusudur ve hem de her şey bir sebebe bağlanmıştır. Çocuğa sebep anne ve babadır. Elmaya sebep elma ağacıdır. Kavuna sebep; çekirdeği, bazı elementler, hava su ve ısı ile ışıktır. Yumurtaya sebep tavuktur.

Aslında o sebepler de yaratılmaktadır. Anne-babanın çocuğun yaratılmasında bir müdahalesi olmadığı gibi, anne ve baba da yaratılmıştır. Bazıları, bu sebepleri hakiki yaratıcı olarak dikkate almakta, Allah’ı kabul etmemekte, imtihan da o kişilere göre bu tarzda şekillenmektedir.

Ahirette imtihan ortadan kalktığı için, artık orada yaratılışta Kadir isminin hâkim olacağı ve istenen her şeyin bir anda yaratılacağı, insanın da, göz açıp yumuncaya kadarki bir zamanda diriltileceği Kur’an-ı Kerim bildirmektedir. 

Sebeplere bağlı olarak tedrici yaratılışın bir hikmeti de, canlıların hayatlarının devamı için bu sebeplere yapışmalarıdır. Elma çekirdeği bir anda ağaç olup meyve verseydi, buğday tanesinden bir anda buğday meydana gelseydi insan vaktini nasıl geçirecekti?

Şimdi, elmanın birden bire meydana geldiğini farz edelim. Bu durumda; fidan yetiştirici, nakledici, onu pazarlayıcı ve budayıcı devreden çıkacaktır. Sürmek için traktör ve donanımına, sulamak için suya ve gübreye, ilaçlara ve onu atacak aletlere gerek olmayacaktır. Bunları incelemek ve en uygununu elde etmek için bilimsel çalışmalar ortadan kalkacaktır. Görüldüğü gibi, bir elmanın tedrici yaratılışı, ne kadar insana iş ve meslek sahası açıyor.

Kademe kademe yaratılış, hem bir imtihanın gereği olarak gözükmekte ve hem de birtakım ihtiyaçların temini için karşılıklı yardımlaşmaya, bilimsel çalışmaya ve sosyal yapının teşkiline vesile olmaktadır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun