Âlim ve ruhbanları rab edinmek neden yasaklanmıştır?
Değerli kardeşimiz,
اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ
“Allah’ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini rabler edindiler.” (Tevbe, 9/31)
Kur'an, Ehl-i Kitabın kendi âlim ve ruhbanlarını, Rab edindiklerini bildirir. Hristiyanlıktan İslâm'a geçen Adiy Bin Hatem, "Ya Rasulullah, biz onları Rab edinmiyorduk." deyince Rasulullah, şu açıklamayı yapar: "Onlar, Allah'ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapıyor, siz de onlara uyuyordunuz. İşte bu, onları Rab edinmektir." [Râzî, Mefatihu'l-Gayb (Tefsir-i Kebir), XVI, 37]. Yoksa herhangi birini Rab edinmek için illa ona "Rab" namını vermek şart değildir. (Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, IV, 2512)
Mesela, bağışlama ve cennete alma yetkisi sadece Allah'ındır. Ama Hristiyanlarda papa ve onun vekili olan papazlar âdeta bu yetkiyi gasbetmişler, rahatlıkla kullanır olmuşlardır. Meselenin Müslümanlara bakan yönü de çok büyük bir önem arzeder. Çünkü en azından bazı Müslümanlar kalben bağlı bulundukları din büyüklerini farkına varmadan rab konumuna yükseltebilmektedir. Bazı tarikat ehlinin “Şeyhim beni kurtarır.” demeleri böyle bir yanılgıdır. Bağlı olduğu şeyh gerçekten kâmil bir mürşidse elbette ona çok faydaları olur, kurtulmasına da vesile olabilir. Ama hiç Allahı hatıra getirmeden doğrudan şeyhte böyle bir yetki olduğunu zannetmek büyük bir yanılgıdır. Mürşid-i kâmillere düşen en büyük bir görev, kendilerinin vesilelikten öte bir yetkiye sahip olmadıklarını müritlerine anlatmalarıdır.
Hakkında doğrudan bir ayet veya bir hadis olmayan meselelerde müçtehitlerin “şu helaldir” veya “bu haramdır” demeleri -haşa- kendilerini bir rab görme olayı değildir. Çünkü olaylar sınırsız, nasslar ise sınırlı olduğundan böyle durumlarda meselenin hükmünü vermek de bir vazifedir. Üstelik bunu yapan sevabını da alacaktır. Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurur:
"Hâkim (müctehid) isabet ettiğinde iki sevap vardır, hata ettiğinde ise, bir sevap." (Buhârî, İ'tisam, 21; Müslim, Akdiye, 15; İbn Mâce, Ahkâm, 3)
Müctehidi petrol mühendisine benzetebiliriz. Petrol mühendisi yapılan sondajda isabet ederse maaşına ilaveten prim de alır. Fakat gösterdiği yerden petrol çıkmazsa, yine de maaşını alır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın arşı ne demektir?
- Hazf nedir?
- Peygamberin haram kılma yetkisi var mıdır?
- Evrim Kizbinde Süreç Paradoksu
- Bazı kelimeler Türkçe'de nasıl anlam farklılığına uğruyor?
- Allah'ın bizi imtihan etmesi bizi bilmek için mi?
- Hz. Peygamberin beşeri yönü nasıldır?
- İçtihad, zanni midir?
- Ulemai's-su' (kötü alimler) kimlerdir?
- Kutsal mekânlara saygı göstermek doğru mudur?