"Yıldızların kayıp düşme yerlerine yemin ederim." (Vakıa, 56/75) meali doğru mudur, nasıl anlamalıyız?
- Bu meal doğruysa "Yıldızlar kaymaz, kayan göktaşlarıdır." diyenlere nasıl cevap vermeliyiz?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetlerin mealleri şöyledir:
“Hayır (gerçekler, inkarcıların dedikleri gibi değildir.) Yıldızların yerlerine yemin ederim. Bilirseniz bu büyük bir yemindir.” (Vakıa, 56/75, 76)
“Yıldızların yerleri" diye çevrilen tamlama müfessirlerce daha çok "yıldızların doğduğu veya battığı yerler, dolaştığı menziller yani yörüngeler" ve özellikle "kıyamet sırasında yıldızların düşeceği yerler" mânalarıyla açıklanmıştır. (Taberî, Kurtubî, İbnu'l-Cevzî, ilgili ayetlerin tefsiri)
Bazı ilk dönem müfessirlerinden, burada "Kur'an'ın parça parça indirilişi veya indirilmiş kısımları”nın veya "Kur'an'ın muhkem âyetleri"nin yahut "Kur'an'ın başı ve sonu arasındaki uyumun, tutartılığı"nın kastedildiği yorumlan nakledilmiştir. (bk. Taberî, ilgili ayetin tefsiri)
Müfessir Râzî, maksadın "Kur'an'ın girdiği kalpler" olabileceği yorumunu da yapar. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)
Merhum Hamdi Yazır ise şöyle der:
Ayette geçe “nücûm", yıldızlar mânâsına geldiğine göre onların mevkileri battıkları veya doğdukları yerler, yani batı ve doğuları; yahut gökteki bulundukları yerleri, burç ve menzilleri; yahut akan yıldızların düştükleri mevkiler, veya kıyamet günü döküldükleri zaman düşecekleri yerler olmak üzere dört beş değişik yorumun her birine yahut da hepsine ihtimali vardır.
Ancak bu âyette nücûmu, Kur'ân'ın yıldızları yani her indirilmede gelen âyetler, indirilen kısımlar şeklinde yorumlamak mânâya daha uygun düşmektedir. Bu anlam tevriye suretiyle de olsa her halde kasdedilmiş olacağından, nücûmu yıldızlar diye tercüme etmemek gerekir. Bu mânâya göre o yıldızların yerleri ise, Melekler, Peygamberler ve hâfızların kalbleri, yahut Kur'ân âyetlerinin yazıldığı sahifeler veya mânâları, yahut onların inişine sebep olan olaylar ve hükümlerdir. Şu halde yıldızların yerleri diye nitelendirilen hususların hepsini içine alan en uygun mânâ budur. (Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)
Öte yandan, bu tamlamanın sözlükte "yıldızların düştüğü yerler" anlamına gelmesi, günümüzdeki bazı Kur'an araştırmacılarını burada astrofizik uzmanlarının "kara delik" tabir ettikleri "büyük kütleli yıldızların ömürlerini tüketmeleri sonucu meydana gelen farazi gök cisimleri"ne veya "yıldız kökenli olmayıp yıldızlar arası uzaydaki gaz kütlesinin sıkıştırılmasının yol açtığı oluşumlar"a işaret edildiği yorumunu yapmaya yöneltmiştir. (Kur’an Yolu, Heyet, ilgili ayetin tesfiri)
Sonuç olarak, “Yıldızların yerleri" ifadesinden bütün bu anlamların ve daha birçok mananın kasdedildiği söylenebilir.
Diğer taraftan, âyette bulunan “Yemin ederim” ifadesi, kelâmın sonu ile başı arasındaki tertibi ifade etmektedir. Allah Teâlâ, hidayet ve Hak din ile Resulünü gönderdiğinde ona gereken her şeyi vermiş ve lazım olmayan şeylerden de onu temizlemiştir. Ona hikmeti, yani kesin delillerle onların kullanım şekillerini ve kalpleri inceltip fikirleri aydınlatacak faydalı nutukları ve en güzel yollarla mücadele metotlarını lütfetmiş ve herkesi herhangi bir şekilde tartışmasında aciz bırakmıştı. Ancak buna rağmen bazıları iman etmemişlerdi.
Bütün bunlar kendisine okunup da iman etmeyen kimsenin ise sonuçta söyleyeceği şey şudur:
"Bu beyan, onu iddia edenin haklı olmasından değil, zihnî gücünden ve delilleri sıralamadaki kudretinden; sözünün ortaya çıkması ile değil, mücadelesinin kuvvetiyle galip geleceğini bilmesindendir. Nitekim birçokları tartışmalarda aciz kalınca derler ki: 'Benim haklı olduğumu biliyorsun, ama beni zayıf görüyor, insaf etmiyorsun.'"
İşte durum bu noktaya gelince de karşısındakine söylenecek sözde, yemin ile güven vermekten başka çare kalmaz. Onun içindir ki Allah Teâlâ indirdiği âyet ve delillerini bir de çeşitli yeminlerle kuvvetlendirmiştir. Bundan dolayı ilk inen surelerde özellikle (Kur'ân'ın) son yedide birinde yemin çoktur. (bk. Razi Mefatih, Elmalılı Hamdi Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de neden yıldızlarla yemin etmektedir?
- Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışında da onu tesbih et. (Tur, 52/49) Yıldızların batması nasıl oluyor, ayetin Arapçasındaki batış kelimesinin anlamı nedir?
- Evrende bulunan ak delik hakkında bilgi verir misiniz?
- “Biz, en yakın göğü kandillerle donattık.” (Mülk, 67/5) ayetini nasıl anlamalıyız; bize en yakın yıldız milyonlarca kilometre uzaklıkta değil midir?
- Kıyamet günü yıldızların sadece ışıkları mı söner?
- Cebrail (as) sidretü'l-müntehâdan öteye geçemediği halde, Cenab-ı Allah ile nasıl görüşüp Kur'an-ı Kerim'i indirmiştir?..
- “Battığı zaman yıldıza andolsun ki..." (Necm, 53/1) ayetinde yıldızın battığı bildiriliyor. Halbuki yıldız batmaz, Allah neden böyle dedi?
- Kur'an'da geçen "melekler ve ruh" ifadesindeki "ruh" nedir ya da kimdir?
- "Sura üflendiğinde Allah'ın dilediği müstesna, yer ve gökte bulunanlar düşüp ölecek..." ayetini açıklar mısınız?
- Güneşin gün ortasını aşmasından gecenin karanlığına kadar namazı kıl, ayetini açıklar mısınız?