Yeryüzü neyin haberini verecek?
- Bir ayette yeryüzünün haberlerini vereceği bildiriliyor, bunu açıklayan bir hadis var mı?
Değerli kardeşimiz,
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resulullah aleyhissalatü vesselam:
“İşte o gün yer haberlerini söyler.” (Zilzal, 99/4)
ayetini okudu, sonra:
“Yerin haberlerinin ne olduğunu biliyor musunuz?”
diye sordu. Sahabe:
Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurdu:
“Onun haberleri, her erkek ve kadının yeryüzünde neler yaptığına şahitlik ederek, sen şu günde şöyle yapmıştın, demesidir. İşte yerin verdiği haberleri budur.” (Tirmizî, Kıyamet 7)
Peygamber Efendimiz (asm), birçok hadislerinde Kuran-ı Kerim’in anlam bakımından kapalı olan veya anlaşılması kolay olmayan ayetlerini açıklamış, böylece bizlere yol göstermiş, sünnet ve hadislerin Kuran’ın doğru anlaşılmasındaki önemini de ortaya koymuştur.
Demek ki, Allah Teala yeryüzünü, konuşan bir varlık hâline getirir ve yeryüzüne, üzerindeki kişilerin yaptıkları şeylerin tümünü bildirir de böylece yeryüzü itaatte bulunanların lehine, asilerin aleyhine şahitlikte bulunur.
Allah’ın bize bildirdiği hakikatlerin dünyada benzerleri vardır. Nitekim günümüzde nice makineler ses ve görüntü kaydı yapıyor ve biz bunları bizzat yapıyoruz ve görüyoruz.
Şu hâlde, bir makine gibi olan yer küresinin hem kendisi hem de bütün parçaları, atomları atom altı parçacıkları da üzerinde, altında, yanında… işlenen her şeyi kayıt ediyor ve günü gelince de Allah’ın izniyle bunları aynı şekilde ortaya dökecek ve haber verecektir.
Buna göre ayette anlatılmak istenen şudur:
Yeryüzü âdeta asilerden şikayette bulunup, Allah'a itaat edenlere teşekkür ederek, "Falanca üzerimde namaz kıldı, zekât verdi, oruç tuttu, haccetti. Falanca ise inkârda, zinada, hırsızlıkta ve zulümde bulundu." der. Bu durumda kâfir bir an önce cehenneme sürülmeyi arzu eder. Hz. Ali (r.a), devlet hazinesindeki işini bitirip, orada iki rekât namaz kıldı ve "Ey Beytü'l-mal, seni hak ile doldurduğuma ve hak ile boşalttığıma şahitlik yap." diye nidada bulundu. (bk. Razi, ilgili ayetin tesfiri)
Gerek ayetin gerekse onun açıklaması mahiyetinde olan hadislerin bize öğrettiği gerçek, Kuran ve sünnetin bizi sakındırdığı şeyleri işlemekten uzak durmamız gerektiğidir. Çünkü yaptığımız hiçbir hareket Allah’ın bilgisi dışında değildir, kendisi bizatihi bunu bildiği ve gördüğü gibi, nice maddi ve manevi kameralara ve şahitlere de bunları kaydediyor,
Her işlediğimiz işin ve yaptığımız hareketin hesabını Allah’a vereceğimiz kesindir. Allah, yarattıklarından dilediğini de buna şahit getirmeye muktedirdir. O günde hiç kimsenin hiçbir şeyi inkâr etmesi mümkün değildir. Buna göre:
- Peygamberimizin (asm) sünneti ve hadisleri, Kuran-ı Kerîm’i açıklayıcı niteliğiyle de önem arz eder.
- İyi ve güzel davranışları yapmaya, kötü ve çirkin hareketlerden kaçınmaya özen göstermemiz gerekir.
- Allah’ın gücü ve kudretine bir sınır tayin edilemez. O, dilerse cansızları da konuşturur, lehimize veya aleyhimize şahitlik yaptırır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Şefaat ayetlere ve hadislere göre hak mıdır?
- Namaz kıldığımız seccade bize şahitlik edecek mi?
- BENÎ KURAYZA GAZÂSI
- Neden cehennemde ateşle azap edilecek, başka yöntem kalmadı mı?
- TEBÜK GAZÂSI
- Âhirette haşir meydanında organlarımız, hayvanlar, bitkiler ve diğer varlıklar bizden davacı olup hesap soracaklar mı?
- Ölmeyecek bakteri var mı?
- Yakını ölen insan sevaba girer mi?
- Ölünün arkasından cenaze namazı sırasında Müslüman olduğuna şahitlik etmek caiz midir?
- Madem bize verilen uzuvlarımız emanettir, Allah neden emanet olan uzuvları cehennemde cismen yakmakla tehdit ediyor?