Yalanlanmamış peygamber var mı?
- Muhammed (a.s.m)'a Ebu Cehil gibiler İbrahim (a.s.)'a Nemrut gibiler gelmiş.124 bin peygamberin hepsine mi böyle insanlar gelmiş, yoksa yalanlanmamış peygamber var mı?
Değerli kardeşimiz,
Bütün peygamberler yalanlanmışlardır.
Propaganda mücadelesinin ilk safhasını, yalanlama oluşturur. Kabul etmemenin ötesinde, yalanlama oluşuyla dikkat çeken bu tavır, inkârcıların her dönemde başvurduğu, değişmez bir ithamdır.
Kuran'da, her peygamberin, inkârcılar tarafından yalanlandığı ve yalancılık ile itham edildikleri anlatılmaktadır. Mekkeli müşriklerin yalanlamaları karşısında Kur'an-ı Kerim'in, Hz. Peygamber (asm) Efendimize hitaben "Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme), senden önceki elçiler de yalanlandılar ... " (Al-i İmran, 3/184) sözü bu gerçeği ortaya koymaktadır.
Yalanlamanın nedeni üzerinde tefekkür ettiğimizde, aslında bu yalanlamanın peygamberlerin kendilerine yönelik olmadığı, bilakis getirdikleri söylem ve yüklendikleri misyonun yalanlandığı anlaşılmaktadır.
Nitekim “(Resulüm!) Onların söylediklerinin gerçekten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler açıkça Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar.” (Enam, 6/34) mealindeki ayette bu gerçek ifade edilmiştir.
Örneğin Hz. Muhammed (asm) Efendimizin bildirdikleri aslında Allah’ın ayetleridir; dolayısıyla onu yalanlayanlar Allah’ın ayetlerini yalanlamış ve inkâr etmiş olurlar. Çünkü Hz. Peygamberin yaptığı Allah’tan kendisine gelenleri insanlara duyurmaktan ibarettir. O, bir elçi ve temsilcidir. Elçiyi yalanlayan, temsil ettiği kimseyi yalanlamış; tersine onu tasdik eden de yine mesajın asıl sahibini tasdik etmiş olur.
Bütün Mekkeliler Hz. Muhammed (asm) Efendimizi çocukluğundan beri dürüst olarak tanırlar, bu yüzden de onun için “el-Emin” sıfatını kullanırlardı (bk. Müsned, III, 425)
Hz. Muhammed’in (asm) mesajını tarafsız olarak, kişisel haz ve menfaatler yerine insanlığın yararlarını dikkate alarak, iyi niyetle, aklî ve ilmî ölçülere göre değerlendireceklerine, kendi ideolojilerinin, zihniyetlerinin, mensubu bulundukları zümrelerin hegemonyası için tehlikeli bularak reddetme anlayışının bugün de mevcut olduğu görülmektedir.
İnkârcıların nübüvvet öncesi emin olarak ilan ettikleri Hz. Peygamber (asm) Efendimize daha sonra yalancı demelerinde bu durum açıkça görülmektedir.
Buradan hareketle peygamberlerin değişik şekillerde itham edilmelerinin ve yalanlanmalarının, onların getirdikleri mesajlar ve gösterdikleri mucizelerle ilgili olduğunu, bu nedenle de söz konusu ithamları anlamak için böyle bir arka planla birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kalk ve Uyar: Açık Davet
- Mi’rac: Arş Yolcusu
- HZ. RESÛLULLAH`IN VEFÂTINDAN SONRASI VE DEFİN
- Peygamberimiz'in Kuran-ı Kerimde Bahsedilen Mucizeleri
- Hz. Peygamber, peygamber olduğuna nasıl inandı?
- Hz. Peygamberin mucizeleri, büyü ve cinler yoluyla meydana getirilmiş olamaz mı?
- ŞAİR KÂ`B BİN ZÜHEYR`İN MÜSLÜMAN OLMASI VE KASİDE-İ BÜRDE
- Peygamberimize atılan kahin, şair, mecnun iftiralarına, Kur’an nasıl cevap veriyor?
- HERAKLİUS'UN İSLÂMA DÂVET EDİLMESİ
- HENDEK SAVAŞI