Çıplak bir kişi namaz kılabilir mi?

Tarih: 04.09.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Üzerinde hiçbir elbisesi olmayan çıplak bir kişi nasıl namaz kılar?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Avret yerlerinin namazda örtülmesi farzdır. Vücut hatları ve az-çok bedenin rengi belli olacak ölçüde ince elbiseyle namaz kılmak caiz değildir. Karanlık bir odada -temiz elbisesi bulunduğu halde- çıplak bir vaziyette namaz kılarsa, kıldığı bu namaz caiz değildir. Bunda da icma' vaki olmuştur.(1)

Namaz kılarken avret yerlerinden biri açılırsa, vakit kaybetmeden hemen örterse, namazı caizdir. Bunda icmâ vardır. Bir rükün yerine getirilecek kadar bir zaman beklerse, namazı bozulur. Bunda da icmâ' vardır. Ancak İmam Muhammed'e göre bu durumda bir rükün eda edinceye kadar örtmezse namazı bozulur. Bir rükün eda edilecek kadar bir zaman bekler, fakat bir rükün eda etmezse namazı bozulmaz.(2) Birinci görüş ihtiyata uygun görülmüştür.

Bu konuda, tenasül aleti kendi başına bir organ, husyeler de kendi başına bir organ sayılır. Dizden aşağı topuklara kadar olan kısım da kendi başına bir organ kabul edilmiştir. Sahih olan da budur. Dizden tenasül aletine kadar olan kısım da kendi başına bir organdır. Bu bakımdan namaz kılınırken diz kapakları açılırsa namaz caizdir. Çünkü açılan kısım organın dörtte biri değildir. En sahih olan görüşte budur.(3)

Kadının topuğu diz kapağına kadar olan kısımla aynı hükümdedir. Yani kadın namaz kılarken topukları açılırsa, namazı bozulmaz. Çünkü topuk dize kadar olan kısmın dörtte birine tekabül etmemektedir.(4)

Bunun gibi karın ve sırttan her biri başlı başına birer aza sayılan kısımlar karına dahildir. Göğüs ayrı bir azadır. Ancak göğsü henüz iyice büyümemiş kızların memeleri bu konuda göğüslerine tabidir. Büyüyen memeler ise başlı başına bir organ sayılır.(5)

Namaz kılmak için elbise bulamayıp avret yerleri açık bulunan kimse, oturarak namaz kılar. Ancak rükû' ve secdeleri baş işaretiyle yerine getirir. Bununla beraber ayakta rükû' ve secdeyle birlikte namazını kılabilir. Fakat birinci şekil efdaldır. Çünkü avret yerlerinin iyice açılmasını önler. Yanında kimse bulunmasa bile Allah (C.C.) utanılmaya daha lâyıktır.

Bu bakımdan fukaha bu meseleyi işlerken, çıplak kimse ister gece, ister gündüz, ister evinde, ister çölde bulunsun, onun için afdal olan oturarak namaz kılmaktır, demişlerdir.(6) Sahih olan da budur.

O halde fakir bir kimse elbise almaya güç getiremiyorsa, kendisine hediye edilen bir elbiseyi alıp kullanması vâcib olur. Bunun dışında kendini örtmek ya da avret yerlerini örtmek için mubah sayılan bir şeyler arar. Bulamadığı takdirde başkasının hakkına el uzatamaz. Çünkü burada ölüme kapı açan bir zaruret mevcut değildir.(7)

Çıplak adam, namaz kılmak için yanında elbisesi bulunan kimseden sırf namaz kılmak için emaneten elbise ister, verirse onunla kılar. Vermediği takdirde çıplak vazîyette belirttiğimiz şekilde namazını kılar.

Namaz kılarken kendisini örtecek kadar elbise bulursa, o takdirde namazı olduğu yerde bırakıp elbiseyi giyer. Elbise bulacağını ümit ediyorsa, namazı vaktin sonuna doğru geciktirebilir.(8)

Birkaç çıplak bir arada bulunuyorsa, ya birbirinden uzaklaşıp öylece namaz kılarlar, ya da cemaatle kılmak istiyorlarsa, imam olacak onların ortasında durur, hepside oturup ayaklarını kıbleye uzatır, elerinide utanç yerlerinin görünmemesi için siper yaparak namaz kılarlar. Afdal olanda budur.

Örtünmek için bir hasır ya da yaygı bulan kimse, onlarla örtünüp öylece namaz kılar. Bunun gibi utanç yerlerini ağaç yaprağı ya da ot ve benzeri şeylerle örtmek mümkün olduğu yerlerde, önce örtünür, sonra namaz kılar.(9)

Utanç yerlerine sürecek kadar temiz çamur bulan kimse, namaz kılmadan önce o çamuru sürünür, sonra namaz kılar. Bunun gibi az da olsa ön ve arkasını örtecek kadar temiz ve helâl ne bulursa, onu örtünmesi vâcib olur. Bu hususta ittifak vardır. Sadece ön ya da arkasını örtecek kadar bir şey bulursa, kendisine hangisini örtmek uygun geliyorsa orasını örter. Bu konuda fukahanın farklı görüşü varsa da afdal olanı, şahsın bulunduğu durumu dikkate alarak onun arzusuna bırakılmasıdır.(10)

Çıplak kimsenin kendisi gibi olanlara imameti caizse de giyinik olanlara caiz değildir.(11) Bununla beraber çıplakların cemaatle değil, kendi başlarına namaz kılmaları daha uygundur. Ancak cemaat olup kılacak olurlarsa, oturarak ve imamın da -kadınlarda olduğu gibi- cemaatin ortasında durarak kılmaları gerekir.(12) Bununla beraber imam olacak kimsenin öne geçmesi de caiz görülmüştür. (13) Fakat her hal-u kârda çıplakların cemaatle namaz kılmaları mekruhtur. Ayrı ayrı ve birbirinden biraz dağınık durum alarak kılmaları daha iyidir.(14)

Dipnotlar:

1. Siracü'l-Vehhac - Şerhu Fethi'l-Kadir - Fetâvâ-yî Hindiyye.
2. Şarh-i Nükaaye / Şeyh Ebû'l-Mekârim.
3. Et-Tencis - Fetâvâ-yi Hindiyye.
4. Şerh-i Mecma' / İbn Melek.
5. Tatarhaniye - El-Kinye - El-Hulâsa.
6. El-Kâfi - Bahrirâik / İbn Nüceym.
7. EI-Cevheretü"n-Neyyire - Fetâvâ-yi Hindiyye.
8. Siraciyye - El-Kinye.
9. Et-Tatarhaniyye - Fetâvâ-yi Hindiyye.
10. Mi'racüd-Diraye'de kısmen bu  konuya   yer verilmiştir   Siracü'I Vehhac biraz daha açıklamıştır.
11. Fetâvâ-yi Hindiyye.
12. El-Cevheretun-Neyyire.
13. En-Nihaye.
14. El-Cevheretü'n-Neyyire - Sirâcü'l-Vehhac / Helvânî.

(bk. Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/295.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun