Uykuluyken namaz kılınmaz mı?
- Uyku hali bastırınca namaz kılınmaz mı; bunun hikmeti nedir?
- Bu konuda Efendimiz bir şey buyurmuş mudur?
Değerli kardeşimiz,
Peygamber Efendimiz (asm) uykulu iken namaz kılmamamızı; bu hâlde namaz kılan kişinin yanlışlık yapabileceğini, hatta Allah’tan bağışlanma dileyim derken belki de kendine beddua edebileceğini buyurmuştur.
Hz. Aişe R.anha)’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:
« إِذَا نَعَسَ أَحدُكُمْ وَهُوَ يُصَلِّي ، فَلْيَرْقُدْ حَتَّى يَذْهَبَ عَنْهُ النَّوْمُ ، فإِن أَحدَكم إِذَا صلَّى وهُو نَاعَسٌ لا يَدْرِي لعلَّهُ يذهَبُ يسْتَغْفِرُ فيَسُبُّ نَفْسَهُ »
“Sizden biriniz namaz kılarken uyku hali bastırırsa, kendisinden bu hal gidinceye kadar yatsın. Çünkü uykulu vaziyette namaz kılan kimse, belki de bilmeyerek, istiğfar edip Allah’tan bağışlanma dileyeceğim derken kendine söver, beddua eder.” (Buhârî, Vüdû 53; Müslim, Müsâfirîn 222.)
Geceleyin herkes derin uykudayken tatlı uykusunu bırakıp Allah’a ibadet etmek, nefsine söz dinletebilen yiğitlerin harcıdır. Zira uyku bir ihtiyaç olduğu kadar insanın en fazla haz duyduğu zaaflarından biridir. Bu lezzeti bırakıp Rabbinin rızasını kazanmak için onun huzuruna durma başarısını, ancak Allah’ın rızâsının her şeyin üstünde olduğunu bilen şuurlu insanlar gösterebilir.
Uyku, vücuttaki bazı faaliyetlerin durması halidir. Uykulu iken, düşünme, konuşma, hareket etme gibi faaliyetler durur; şuur hali kaybolur. Bu sebeple, insan uykulu halde yaptığı işlerden sorumlu tutulmaz. Allah’a karşı yapılan ibadetlerde tam bir uyanıklık ve şuurluluk aranır. Namaz bir dua, bir niyâz, bir yakarış, bir huzura varış ve nihayet Allah ile yüzyüze geliş ve onunla konuşmadır. Bütün bu üstün nitelikleri taşıdığı için, gönül ve kalp uyanıklığına olduğu kadar, vücudun zindeliğine, canlılık ve diriliğine de ihtiyaç vardır. Oysa uyku hali, -bir atasözümüzün çok güzel ifade ettiği gibi- küçük ölümdür. Ölüden, dirinin yapması gereken şeyleri beklemek söz konusu olamaz.
Uyuklama halindeki insan, ne söylediğinin farkında olmaz. Uykulu vaziyetteki konuşmalar da sayıklama kabul edilir. İnsan uyuklarken hayır yerine şer, iyi yerine kötü, güzel yerine çirkin şeyler söyleyebilir. Şayet namaz veya ibadet halinde ise, iyilik yerine kötülük, hayır yerine şer, dua yerine beddua temennisinde bulunabilir. İşte bu sebeple Peygamber Efendimiz, uykulu halde namaz kılmayı, dua etmeyi uygun bulmamış, bilakis uyku hali geçecek kadar uyuduktan sonra ibadete devam edilmesini öğütlemiştir.
Özet olarak;
- Yorgun ve bitkin düşünceye kadar ibadet etmek, dinde hoş karşılanmamış, takvadan sayılmamıştır.
- Uykulu halde iken ibadet yapmak, özellikle namaz kılmak, dua etmek tavsiye edilmemiştir.
- İnsan gece veya gündüz, uykulu iken ibadet etmemeli, yatıp dinlendikten sonra ibadetine devam etmelidir.
- Uykulu iken insan ne söylediğini bilemez; dua edeceğim derken kendine beddua edebilir.
- İbadetler, gönül ve kalb uyanıklığı içinde ve vücudun zindelik ve dirilik halinde yapılmalıdır.
- İslâmiyet kolaylık dinidir. Her konuda olduğu gibi, ibadetler konusunda da orta yolu tutup haddi aşmamak, ölçülü olmak en güzel dindarlıktır. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 149, 1188)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- FEN BİLİMLERİ IŞIĞINDA YARATILIŞ
- Zikir ve dualar devamlı mı olmalı?
- Zina eden kadın suçunu itiraf mı etmiş?
- Kişinin diktiği ağacın meyvesi sadaka mı?
- Peygamber'in ibadetlerini azımsayanlar var mıydı?
- Allah kulun tövbesinden memnun olur mu?
- Eklem (kemik) sayımız kadar tekbir mi gerekir?
- Günahlarımız nasıl silinir?
- Ne kadar tövbe (tevbe) etmeliyim?
- Mahsur kalan üç kişi nasıl kurtulmuş?