Spiritüalizm ile uğraşmanın hükmü nedir?

Spiritüalizm ile uğraşmanın hükmü nedir?
Tarih: 10.06.2016 - 10:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Spiritüalizm nedir?
- Ego ve Nefs aynı şey midir? İkisi arasındaki bağıntı nedir? (Çoğu kişi aynı şeydir derken, bir kesim farklı olduğunu söylüyor ve gerçekten bu konu hakkında açıklayıcı kaynak yok.)
- Çok kişi ego ile dost olunmalıdır diyor?
- Bu hususta görüşünüz nedir?
- İkisini de öldürmemiz mümkün müdür?
- Bize zararı olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Spiritüalizm nedir?

Spiritüalizm, ruhçuluk olarak adlandırılabilir.

Antik felsefede ruhu bir cevher olarak kabul eden Sokrat ve Platon gibi filozoflar, ruhun varlığını maddeden ayrı ve cevher olarak gördükleri için ruhçudurlar.

Ayrıca XIX. Yüzyılda deneysel ruhçuluğu başlatan Allan Kardec, reenkarnasyon, ruhlarla iletişim, ruh çağırma gibi olgular üzerine deney ve gözlemler yapan akımın Fransa ve Avrupa’ya yayılarak ruhçuluk olarak adlandırılmasına neden olmuştur.

Spiritüalizm ile uğraşmanın hükmü nedir?

Ruhçuluk akımı Batı kökenli olup, İslami gelenek ve anlayışlardan kaynaklamaz. Bu anlayışta ruh, tevhit dışında anlamlandırılarak, kendi istediğini yapan, kendinden var olan bir varlık gibi telakki edilmektedir.

Oysa ruh hakkında insanlara az bir bilgi verilmiştir. O Allah’ın emirlerindendir. Dolayısı ile halk alemi denilen bu alemden değil de emir alemi olarak Kur'an’da isimlendirilen başka bir âlemdendir:

“Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki: Ruh, Rabbimin emrinden ibarettir. Bu hususta size pek az bilgi verilmiştir.” (İsra, 17/85)

mealindeki ayet, bu durumu anlatır.

Her iki alem de yaratılmış olmakla beraber, halk aleminin tabi olduğu alem, emir alemi olmaktadır. Ruh hakkında araştırma ve inceleme yapabilmek için her şeyden önce emir alemi olarak isimlendirilen bu üst aleme yükselebilecek bir temizlik ve safiyet gerekir.

Bu hususta İbni Arabi, İmamı Gazali, İmamı Rabbani, Bediüzzaman gibi üstatların, Kur'an ve sünnet ışığında tafsilatlı açıklamaları vardır.

Ancak bu alimler, ruhu, kendi başına hareket eden ya da kendi varlığına sahip bir varlık olarak ele almamışlardır. Dolayısı ile ruhçu değildirler. Onlar ruhun, Allah’ın emir âleminden olmasını açıklamışlar ve ruhun insanda kalp, sır gibi özelliklerini beyan etmişlerdir.

Spiritüalistler ruhlarla temasa geçebilecek bir ulviyet ve safiliğe sahip değildirler. Bu nedenle habis canlılar olan şeytanlarla temasa geçmektedirler. Bu şeytanlar da onları aldatmakta ve kullanmaktadırlar. Bu nedenle hükmü batıldır, geçersizdir.

Ego ve nefs aynı şey midir? İkisi arasındaki bağıntı nedir?

Benlik ve nefs, daire ile merkezi arasındaki ilişkiye benzetilebilir. Merkez nokta benliktir. Daire ise kendi için varlık olmak özelliğinin tüm iç ve dış duygulara yayılımıdır. Dairenin merkezini meydana getiren de dairedir. Yani nefis (kendi için varlık) olmak, benlik duygusuna ya da herkesten ayrıcalıklı olduğu algısına neden olmaktadır. Bu nedenle özü en zayıf olan benliktir.

Nefis ise bizim yaratılış biçimimizdir. Yaratılışta bize verilen duygular algıladığımız her şeyi kendimiz için algılama ve hissetmemize neden olmaktadır.

Ancak burada kalmayabiliriz. Kendimiz için algılamaktan başkaları için algılamaya ve nihayet varlığın sahibi için algılamaya kadar yükselebiliriz.

Bu mertebeler ise emmare, levvame, mülhime, mutmaine, raziye gibi sıfatlarla anılır.

- Emmare kendisi için algılayan egoistliği,
- Levvame, bundan vazgeçeni,
- Mülhime başkaları için algılayarak sanki melekleşmeyi ve ilhama açılmayı,
- Mutmaine yalnızca Allah için onun bir kulu olarak algılamayı,
- Raziye ise, artık kendi benliğinden dolayı Allah Teala'dan ayrı hiçbir düşünce ve niyete sahip olmaksızın sonsuz mutluluğa ulaşmayı ifade eder.

Tüm bu aşamalarda dairenin sınırları değiştiği gibi merkezi de değişir.

Başlangıçta dairenin sınırları yalnızca kişinin kendi iken, diğerlerinde dairenin sınırları açılır, büyür ve diğer müminleri, insanları, canlıları, melekleri, varlıkları da kuşatacak bir konuma ulaşır.

Böylece benlik algısı da bizlik, O’ndan olmaklık, hiçlik, sırf kulluk mensubiyeti gibi farklı algılara dönüşür.

O halde farklı nefis durumlarına göre farklı benlik durumları olduğunu söyleyebiliriz.

Çok kişi ego ile dost olunmalıdır diyor? İkisini de öldürmemiz mümkün müdür? Bize zararı olur mu?

Ego ile dost olunmalı diyenler emmare mertebesindedirler.

Bu mertebede nefis kendisi ile dost olunacak bir konumda ve makamda değildir. Eğitim, terbiye ve tezkiyeye muhtaçtır.

Kötü fiiller açısından öldürülmesi mümkündür. Günahtan tövbe ve bir daha yapmamak o fiil itibariyle öldürmektir.

Ancak özü itibariyle öldürme değil de Peygamber Efendimiz (asm)’in yaşayış biçimlerine uyarak ve Allah’a yönelerek gerçekten hayatlandırmak gereklidir.

Zira, emmare nefis zaten hakikate bakan yönde gerçek varoluştan habersiz kendi beden sınırlarına mahkum bir ölüdür.

İlave bilgi için tıklayınız:

Ruh nedir, ruhun mahiyeti anlaşılabilir mi?
Benlik duygusunun hakka bakan yönü,
"Benlik" duygusu insana niçin verilmiştir?
Ruh, nefs, ego, kimlik,.. kavramlarını açıklayabilir misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun