Seyyidlerin Horasan’da İslamı yaymaya gittiği doğru mudur?

Tarih: 08.10.2018 - 20:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ayrıca, Seyyidlerin Türkleşerek Anadolu’ya İslamı yaymaya geldikleri doğru mudur?
- Malazgirt savasında Bedir Sancağı taşıyan komutan var mıydı?
- Oğuz boylarından Arap olan fakat Türk kimliğiyle gelen bir boy var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soruya birkaç açıdan cevap verilebilir.

1. Seyyidler ve şerifler zaman içinde sadece Horasan'a değil bütün İslam âlemine dağılmışlardır.

Mesela, bir zamanlar Osmanlı devleti sınırları içinde olan Balkanlar ve Avrupa topraklarında olan şehir ve kasabalarda seyyidlere mahsus meseleleri takip eden ve kadı statüsünde olup onların davalarına bakan Nakibü'l-Eşrâf Kaymakamları vardı. bk. Sarıcık, Murat, Osmanlı İmparatorluğunda Nakîbü'l-Eşrâfık Müessesesi, TTK Yayınları, Ankara 2003, s. 27, 30-32, 56, 61, 73, 78-79. Ayrıca bu konuda Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ne de bakılabilir.

2. Seyyidlerin Türkleşmesi konusuna gelince, bir yerde Türk nüfusun çok olması ile aslen Arap ve Haşimî soyundan olan seyyidler oraya yerleşmişse, bir iki nesil sonra tabii olarak Türkçe konuşmaya başlarlar. Buna "Türkleşmek" denirse bu tür örnekler çoktur.

Başta İstanbul'da yaşayan Nakîbü'l-Eşraflar ve Türklerin yaşadığı beldelerde yaşayan seyyidler zamanla hep Türkçe konuşur hale gelmişlerdir.

Diğer taraftan; mesela Arapların ve Kürtlerin çoğunluk olarak yaşadığı beldelerde ise, seyyidlerin ve şerîflerin lisanları, Arapçaya ve Kürtçeye dönmüştür. 

3. Seyyidlerden olan ulema ve fuzala farklı sebepler ve görevlerle başka İslam beldelerine gittiği gibi, Anadolu'ya da gelmişlerdir. Bu konuda geniş malûmât Osmanlı devri ulemasının hayat hikayelerini anlatan "Şakâik ve Zeyilleri'nde" fazlasıyla mevcuttur. 

4. Malazgirt savaşında Araplar, Türkler, Kürtler var olduğuna göre; Araplardan seyyid olanlar da olabilir. Yani bu mümkündür. Fakat her mümkün vaki olacak demek değildir. Konu etraflıca araştırılırsa, daha iyi anlaşıcaktır.

5. Aslen Müslüman Arap olup kendisini oğuz boylarından birine nisbet eden bir kabile / boy da olabilir. "Olabilir" demek; "mümkündür" demektir. "Mümkündür" demek de "olabilir de olmayabilir de" manasını ifade eder. 

Bu halin tesbiti, ancak o boyda varlığı bilinen seyyidlik şecereleri ve hüccetleriyle anlaşılabilir.

Zaman zaman kendisini Türk veya Kürt bilerek dedelerine ait seyyidlik hücceti getirenler olmaktadır.

Aslında seyyid olmak için önce Arap olmak gerekir. Bu nedenle, şecere veya hüccetlerine bakılır. Gerçekten belge sahih ise, "Bu senin filan dedene ait hüccettir, sen kendini Türk veya Kürt biliyorsun, ama senin aslın Arap" diye açıklama yapılır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun