Şeyhülislam İbni Kemal'in, afyon ve esrarın haram olmadığı şeklinde bir fetvası var mıdır?

Tarih: 16.07.2014 - 01:06 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben Ebussuud Efendiyle alakalı bir kitabı okurken orada Ertuğrul Düzdağ Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı adlı kitaptan naklen İbni Kemal’in şu fetvası geçiyordu

''Mesele: Esrar hadd-i sekre varmayınca şer'an haram olur mu?
El-cevap: Olmaz Ahmed (İbni Kemal) bunu açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İbn Kemal’in asıl adı Şemseddin Ahmed’dir. Şehzade II. Bayezid’e lalalık yapan büyükbabası Kemal Paşa’ya nisbetle Kemalpaşazâde, Kemalpaşaoğlu veya soruda da geçtiği üzere İbn Kemal diye anılır.

Sizin de aktardığınız gibi, İbn Kemal’e ait böyle bir fetva var. Ancak İbn Kemal’in daha çok keyif için olmayan ve tedavi amaçlı ilaçların alınabileceği hususlarında böyle bir fetva verdiği anlaşılmaktadır. (bk. Süleymaniye Kütüphanesi, Nuruosmaniye 1967, vr. 66a, 173a)

Nitekim ilgili fetvaları beraber değerlendirdiğimizde bunu açıkça görmekteyiz:

“Esrar helal midir, haram mıdır, beyan oluna?
Cevap: Hadd-i sekre varmayınca haram olmaz.

Hadd-i sekr nedir ne mertebedir beyan oluna?
Cevap: Tağyir vaz edip, hezeyan söylemek.” (vr. 67b)

“Afyonun yemesi helal midir?
Cevap: Helaldir.

Esrarın kalil (azı) ve kesiri (çoğu) keyfiyet için yemek helal midir?
Cevap: Haramdır.(vr. 59a)

“Afyon suyuyla macunlar düzüp dahi ecza katıp, hap düzüp yeseler şer’an helal eda var mı keyfiyet içinde yeseler?
Cevap: Keyfiyet için yemek helal değildir. (vr. 59b)

Ayrıca İbn Kemal’in, afyon, esrar gibi uyuşturucuların haram olduğuyla ilgili yazdığı “Risâle fî hurmeti’l-afyûn ve’l-benc” isimli bir eseri de vardır. (bk. Süleymaniye Kütüphanesi, Hafîd Efendi, nr. 453, vr. 85b-88b)

Osmanlılar döneminde afyon ve benc gibi uyuşturucu maddeler bir yandan ilâç yapımında ve tedavide kullanılırken, öte yandan keyif verici olarak tüketimine karşı mücadeleye devam edilmiştir.

Nitekim X. (XVI.) yüzyılda konuyla ilgili risâlelerin yazıldığı ve İbn Kemal ile Ebüssuûd Efendi gibi şeyhülislâmların bunların kullanımını şiddetle yasakladığı, başta IV. Murad dönemi olmak üzere çeşitli devirlerde ağır cezaların uygulandığı bilinmektedir.

İnsanın aklî dengesini bozan afyon, esrar, eroin vb. maddelerin içki gibi haram olduğu konusunda İslâm hukukçuları görüş birliğine varmışlardır. Tedavi maksadıyla bazı ilâçların içinde bulunabilecekleri ise kabul edilmiştir.

İnsanın dünya ve âhiret mutluluğu İslâm’ın ana hedefini teşkil ettiğinden din, can, akıl, nesil ve mal emniyetinin sağlanması şeklinde özetlenen temel prensipler çerçevesinde düşünüldüğünde, sadece alkollü içkilerin değil beden ve ruh sağlığını tehdit eden her zararlı maddenin yasaklanmasının, söz konusu prensiplerin gereği olduğu âşikârdır.

Aklî ve ruhî dengeyi bozan, kişinin iradesini elinden alan, düşünme gücünü yok eden, bedenini harap eden, dolayısıyla hem yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen hem de kötülükler karşısında zaafa düşüren uyuşturucu maddelerin ve yeryüzünde fesat çıkarma kapsamında yer alan uyuşturucu ticaretinin haramlık hükmünü alması tabiidir.

Ancak bu hükmün beklenen sonucu verebilmesi için maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi, bedeni ve ruhi, özel ve toplumsal gibi çok boyutlu önleyici ve ıslah edici tedbirlerin alınması gereklidir...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun