Sahabiler, zekerlerinden meni damlaya damlaya zevcelerine mi yönelmişler?

Tarih: 22.06.2019 - 13:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

​- Birgün Muhammed Peygamber’in izni ile ihramdan çıkan bazı sahabeler, zekerlerinden (erkeklik organlarından) meni damlaya damlaya Mina’da bulunan zevcelerine yönelmiş. (Buhari, Müslim)
- Bu rivayeti nasıl anlamalıyız bu olay doğru mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayır, rivayette soruda geçen anlamda öyle bir bilgi yok.

Esasen bir ayet veya hadisin bağlamından çıkarılarak, maksadın aksine mana vererek aktarmak, ilmi olmadığı gibi insani de değildir. Bu durum hem Kur'an hem Hz. Peygamber (asm) hem de bütün Müslümanların hakkına girmek demektir.

Bu açıdan, Müslüman olsun veya olmasın, kim olursa olsun; İslam, Kur'an, hadis gibi konularda yanlış anlaşılmaya uygun bir bilgi ile karşılaşınca, mutlaka aslını araştırmalı, gerekirse bir tefsire, bir hadis şerhine bakmalı veya işin aslını bilebileceğini ümit ettiği kişi veya kurumlara sormalıdır. Yoksa günaha girebilir, iftiraya alet olabilir, başkalarına da zarar verebilir.

İlgili rivayet şöyledir:

Cabir'den şöyle dediği rivayet edilmektedir:

Hazreti Peygamber sahabeleri ile birlikte hac ihramını bağladılar. Rasûlüllah ile Talha hariç hiç kimsenin beraberinde kesilecek kurban yoktu... (Mekke'ye geldiğimizde) Peygamber, ashabına 'Hacc'ı, umreye çevirmelerini, tavaf (ve sa'yi) eylemelerini, sonra saçlarını kestirip ihramdan çıkmalarını, yalnız yanında kurban bulunanların ihramlarını muhafaza etmelerini emreyledi.' (Ashab kendi aralarında bu hale taaccüp ederek) 'Bu ne haldir, nasıl olur, tenasül uzvumuzdan meni damlarken mi Mina'ya, Arafat'a çıkacağız?'" (Müslim, Hac 141)

Burada sahabilerin demek istedikleri şey şudur:

Haccı umreye çevirmek suretiyle ihramı açmamız, kadınlarımızdan istifade etmemize de yol açabilir. Hacca az bir süre kaldığından ötürü hemen o münasebetin akabinde hac ihramını bağlamak zorundayız. Bağlayıp Arafe'ye çıktığımızda tenasül uzvumuzdan meninin damlaması muhtemeldir. Böyle refahlı bir hâl, hacla nasıl bağdaşır? (bk. Kastalani, İrsadü’s-sari, 3/258.259)

Demek sahabeler kendi aralarında bir ihtimalden bahsetmiş oluyorlar. Yoksa “Bizler Arefe'ye çıkarken meni bilfiil damlıyordu.” demek istemiyorlar.

Hz. Cabir’in (r.a) bu rivayeti, Müslim’in, ihrama girme ve çıkma yöntemlerini içeren rivayetleri toplamış olduğu Kitab'ul Hacc'ın ihramla ilgili bölümündedir. İmam Müslim, Hz. Cabir'den birçok rivayet aktarmıştır. Hz. Cabir diyor ki: Biz sadece hac niyetiyle Medine'den yola çıkmıştık. Dört Zilhicce'de Hz. Muhammed (asm) Mekke'ye vardığında bize buyurdu ki:

"Aranızda yanlarında kurbanlık getirmeyenler ihramlarını açsınlar ve hanımlarının yanına gitsinler."

Hz. Muhammed (asm), bunu kesin bir emir olarak söylememişti. Onun asıl amacı, ihramı açıp böyle yapabileceğimizi söylemekti. Nitekim biz Kabe'yi tavaf edip, Safa ve Merve arasında sa'y yaptıktan sonra ihramlarımızı çıkardık ve hanımlarımızın yanına gittik. O sırada ihramlarını çıkarmaktan çekinenlere Hz. Muhammed (asm) buyurdu ki:

"Aranızda Allah'tan en çok korkan benim. Eğer ben kurbanlığımı yanımda getirmeseydim, sizinle birlikte ben de ihramdan çıkardım.”

Bunun üzerine onlar ikna oldular ve söylediğine uydular.

Hz. Cabir'in bu olayları anlatmaktaki gayesi, ihrama girerek hac'dan önce Mekke'ye ulaşan bazı kişilerin tavaf ve sa'y yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarının helal olup olmadığı kuşkusuyla ilgiliydi. Bu gibi kişilerin, hac zamanı geldiğinde, Harem'den ihrama başlanmasının caiz olup olmadığı kuşkusunu gidermek için bu hadisi aktarmıştı. (bk. Müslim, Hac, 141-144)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun