Peygamberimizin Hz. Aişe ile dokuz yaşında evlendiği, bir kadın gördüğü zaman hemen hanımıyla cimada bulunduğu ve Hz. Cabir'in, Mina'ya giderken bizden meni damlıyordu, dediği söylenmektedir. Bu konuları açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Şurası muhakkak ki kadın, şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. Biriniz bir kadında hoşuna giden bir husus görürse, hemen hanımına gelsin; zira bu, nefsinde uyananı giderir." [Müslim, Nikâh 9, (1403); Ebu Dâvud, Nikâh 44, (2151); Tirmizî, Nikâh 9, (1158)]
Hadisin sonundaki "zira bu ,nefsinde uyananı giderir" kısmı, konunun anlatılmak istenen yönüne açıklık getirmektedir. İnsanın nefsinde uyanan şehevi duyguların eşiyle giderileceği, böylece o duyguların helal yolla tatmin edileceği belirtilmiştir. İslam Dini insanda var olan duyguların yok edilmesini değil, helal yollarla doyurulmasını istemektedir.
Hz. Cabir (ra)'e atfedilen bu cümle son derece yanlıştır, gerçeğe aykırıdır; sahabenin söylediği ile hiç alâkası yoktur.
Şimdi konuyla ilgili hadisi şerifin baş tarafını verelim ki, hakikat olduğu gibi anlaşılsın. Bakın:
“Cabir'den şöyle dediği rivayet edilmektedir: Hazreti Peygamber sahabeleri ile birlikte hac ihramını bağladılar. Rasûlüllah ile Talha hariç hiç kimsenin beraberinde kesilecek kurban yoktu... (Mekke'ye geldiğimizde) Peygamber, ashabına “Hacc'ı, umre'ye çevirmelerini, tavaf (ve sa'yi) eylemelerini, sonra saçlarını kestirip ihramdan çıkmalarını, yalnız yanında kurban bulunanların ihramlarını muhafaza etmelerini" emreyledi. (Ashab kendi aralarında bu hale taaccüp ederek) “bu ne haldir, nasıl olur, tenasül uzvumuzdan meni damlarken mi Mina'ya, Arafat'a çıkacağız?"( Müslim şerhi li’n-Nevevi, V/298)
Demek istedikleri şey şudur: Hacc'ı umreye çevirmek suretiyle ihramı açmamız, kadınlarımızdan istifade etmemize de yol açabilir. Hacca az bir süre kaldığından ötürü hemen o münasebetin akabinde hac ihramını bağlamak zorundayız. Bağlayıp Arafe'ye çıktığımızda tenasül uzvumuzdan meninin damlaması muhtemeldir. Böyle refahlı bir hal haccla nasıl bağdaşır? (Tecridi Sarih, 1/111)
Demek sahabeler kendi aralarında bir ihtimalden bahsetmiş oluyorlar. Yoksa bizler, Arefe'ye çıkarken meni bilfiil damlıyordu demek istemiyorlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Yakın akraba ve nesebî kardeşlere olan vazifelerimiz nelerdir?
- ADÂLET
- Tebliğde üslubumuz nasıl olmalıdır?
- Kur'an-ı Kerim'de zikir hakkındaki ayetleri açıklar mısınız?
- Çocuk ismi olarak "Muhammed" ismi koymak ağır gelir, salavat getirmek gerekir deniyor, doğru mudur?
- GÜZEL KOKU
- Tuvaletin (wc) yönü kıbleye doğru olmasının mahsuru var mı? Evde wc oturma yönü kıbleye doğru...
- KIBLE VE TUVALETLERİN YÖNÜ MESELESİ
- Hz. Zeyd, Kur'an'da ismi geçen tek sahabi midir? Kur'an-ı Kerim'de isminin geçmesinin nedeni nedir?
- ZEMZEM