Saffat 61. ayetteki, böyle bir saadet için çalışsın çalışanlar, sözü, cennet ehline mi ait, yoksa Allah’a mı?

Tarih: 03.09.2015 - 07:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Saffat 51- 61. ayette cennet ehli ve cehennem ehlinden bahsediliyor .. Gelecekten yani cennet ve cehennemdeki yaşantıdan.. Bu durumda Allah in ezeli ilmiyle gelecekten bahsetmiştir..
a) Fakat ayetin sonundaki böyle bir saadet için çalışsın çalışanlar sözü Cennet ehline mi ait yoksa Allah’a mı?
b) Burada, dünyada yaşamakta olanlara bir mesaj mı var? Çünkü cennet ve cehennem hayatı bu dünyadaki hayattan sonra başlayacak.
c) Gelecekten haber veren bir ayette son cümle böyle bir saadet için çalışsın çalışanlar ifadesi, kimler için söylenmiştir.?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a) Bu ayetlerin sonunda yer alan “böyle bir saadet için çalışsın çalışanlar” mealindeki sözün Allah’a ait olduğunu söyleyenlerin yanında, bunun cennet ehline ait olduğunu belirtenler de vardır. (bk. Maverdi, Razi, ilgili yer)

Taberi, bu sözün Allah’a ait olduğu yorumunu tercih etmiştir. (Taberi, ilgili yer)

b) Evet bu ifade kime ait olursa olsun, Allah’ın buna yer vermesi, dünyadaki insanları hak yolda çalışmaya teşvik eden bir mesajdır.

c) Söz konusu ayetlerde (51-61) iman-küfür muvazenesi yapılmaktadır. Bu prensip genellikle Kur’an’ın takip ettiği bir üsluptur. Yani cehennemde sürekli kalacak olan kâfirler ile imanının gereğini yerine getiren kâmil müminler ideal birer örnek olarak karşılaştırılır.

Mümin olup da günahları sebebiyle cehenneme giden ve sonra da oradan çıkıp cennete gidenlerle ilgili detaylı bir bilgi verilmemektedir.

İşte burada da cennete giden bir mümin cehenneme giden kâfir bir arkadaşına hitap ediyor.

“Derken (o cennetlik olan kimsenin) kendisi bakar ve arkadaşını cehennemin tam ortasında görür. Ona şöyle der: Allah’a yemin olsun ki, sen az kalsın beni de (kendin gibi inkara saptırıp da) helak edecektin. Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum.” (Saffat, 37/55-57)

mealindeki ayetten bu iman-küfür muvazenesini görmek mümkündür.

Konu bu olunca, son cümle ile -belli kimselere veya yalnız müminlere değil-, bütün insanlara bir ders verilmiştir. Kurtuluş reçetesinin, yalnız samimi kulluğu sağlayan iman unsuru olduğuna işaret edilmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun