Peygamberler devrinin sona ermesinin hikmeti nedir?

Tarih: 21.11.2011 - 01:30 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Peygamberliğin, şu an içinde bulunduğumuz zamanlara kadar devam etmemesinin hikmeti nedir?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bize göre bu soru pek isabetli değildir. Çünkü peygamberlerin bugüne kadar devam etmemesi diye bir şey yoktur. Şu anda insanlık aleminin en büyük kitlesi -üç semavî dinin mensupları- peygamberleri önder olarak kabul etmektedir. 

- Eğer sorudan maksat, şahıs olarak başka peygamberlerin neden gelmediği ise, bunun cevabı çok basittir. Her şeyin bir sonu olduğu gibi, elbette peygamberlerin de bir sonuncusu olacaktır.

“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”(Ahzab, 33/40)

mealindeki ayette ifade edildiği üzere, Hz. Muhammed son peygamber olduğu için bir daha peygamber gelmemiştir, gelmeyecektir.  

- Şu husus çok iyi bilinmektedir ki, herhangi bir yasa, bir anayasa toplumun ihtiyaçlarına cevap verdiği sürece yeni bir yasa veya yeni bir anayasa koyma cihetine gidilmez. Çünkü böyle bir şey abesle iştigal olur. Bu misal gibi, Kur’an anayasası ve barındırdığı sosyal, siyasal, ahlakî değerlerle ilgili yasalar, bugünkü toplumun da ihtiyaçlarına cevap vermektedir. 

Bu gün, -pek çok ilim dalında- Kur’an’ı referans alarak ortaya konmuş milyonlarca eserlerin varlığı bunun göstergesidir.

“Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”(Enam, 6/59)

mealindeki ayette Kur’an’da ihtiyaç duyulan her şeyin var olduğunu göstermektedir. 

Bediüzzaman Hazretlerinin bu ayeti açıklarken kullandığı şu ifadeleri de konumuza ışık tutmaktadır:

“Bir kavle göre Kitab-ı Mübin(Apaçık kitap), Kur'an’dan ibarettir. Yaş ve kuru, her şey içinde bulunduğunu, şu âyet-i kerime beyan ediyor. Öyle mi?"

"Evet, her şey içinde bulunur. Fakat herkes her şeyi içinde göremez. Zira muhtelif derecelerde bulunur. Bazan çekirdekleri, bazan nüveleri, bazan icmalleri, bazan düsturları, bazan alâmetleri; ya sarahaten, ya işareten, ya remzen, ya ibhamen, ya ihtar tarzında bulunurlar. Fakat ihtiyaca göre ve maksad-ı Kur'ana münasib bir tarzda ve iktiza-yı makam münasebetinde şu tarzların birisiyle ifade ediliyor.”(Sözler, Yirminci Söz, İkinci Makam)

Eğer bugün ortada bazı problemlerin çözümü biraz zorluk gösteriyorsa, bu zorluk, İslam aleminde Kur’an’ın pratikte bir referans kaynağı olarak kullanılmamasındandır. Kur’an’a karşı yabancılaşmış zihinlerin, her şeyi net bir şekilde görmeleri kolay değildir. 

- Her konuda Kur’an’ı referans alan Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki şu ifadeleri Kur’an’ın gerçek manada bütün problemleri çözecek bir kapsama sahip olduğunu göstermektedir. 

“İşte ben Kur'an-ı Hakîm'in kuvvetine istinaden dava ediyorum ki: 'Çok alçak olmamak ve yılan gibi dalalet zehirini serpmekle telezzüz etmemek şartıyla, en mütemerrid bir dinsizi, birkaç saat zarfında ikna etmezsem de, ilzam etmeye hazırım.' Fakat nihayet derecede alçaklığa düşmüş bir vicdan ki, bilerek dinini dünyaya satar ve bilerek hakikat elmaslarını pis, muzır şişe parçalarına mübadele eder derecede münafıklığa girmiş insan suretindeki yılanlara hakaiki söylemek; hakaike karşı bir hürmetsizliktir.”(Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Dördüncü Mesele).

“Adalet namazında kıbleniz dört mezheb olsun. Tâ ki, namaz sahih ola. Zira hakaik-i meşrutiyetin sarahaten ve zımnen ve iznen dört mezhebden istihracı mümkün olduğunu dava ettim...”(Divan-ı harb-i örfi, s.17).

İlave bilgiler için tıklayınız:

Peygamberler seçilmiş insanlar mıdır, Hz. Muhammed neden en son Peygamber olarak gönderilmiştir?

Neden peygamberlerin gönderilmesi bitti? Neden artık peygamberler ve ilahi kitaplar gönderilmeyecek ? 

En’am Sûresi, 59 ayette; “Yaş ve kuru her şey Kitab-ı Mübin’de vardır.” buyurulmaktadır. Her şey Kur’an’da var mıdır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun