Peygamberin istediğini istemek uygun mu?
Allah’ım! Peygamberin Hz. Muhammed (s.a.s.)’in senden istediği hayırlı şeyleri biz de senden istiyoruz. Yine Peygamberin Hz. Muhammed (s.a.s.)’in sana sığındığı şeylerden biz de sana sığınıyoruz.” hadisin Arapçasını ezberlemek için baktım farklı farklı telaffuz edilmiş orijinali nasıldır ve bazı Türkçe meallerinde ben istiyorum şeklinde bazılarında da çoğul olarak biz de senden istiyoruz yazılıdır orijinal mealinizi de yazarsanız sevinirim?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Peygamber (asm) Efendimizin istediğini istemek hem uygundur hem de sünnettir.
İlgili hadis-i şerif şöyledir:
عَنْ أَبِى أُمَامَةَ قَالَ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) بِدُعَاءٍ كَثِيرٍ لَمْ نَحْفَظْ مِنْهُ شَيْئًا قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ! دَعَوْتَ بِدُعَاءٍ كَثِيرٍ لَمْ نَحْفَظْ مِنْهُ شَيْئًا
فَقَالَ: أَلَا أَدُلُّكُمْ عَلَى مَا يَجْمَعُ ذَلِكَ كُلَّهُ؟ قُولُوا
اللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
، وَنَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا اسْتَعَاذَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَأَنْتَ المُسْتَعَانُ، وَعَلَيْكَ الْبَلَاغُ ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ
Ebu Ümame (ra) anlatıyor: “Resulullah (asm) öyle çok dua ederdi ki bir kısmını ezberleyemezdik. "Ey Allah'ın Resulü, çok dua ediyorsun bir kısmını ezberleyemiyoruz!" dedik.
Bunun üzerine şöyle buyurdu: Size bütün bunları kapsayan bir dua öğreteyim mi? Şöyle dersiniz:
Allah'ım! Senden, Peygamberin Muhammed'in (asm) dilediği güzelliklerden biz de isteriz.
Peygamberin Muhammed'in (asm) sana sığındığı kötülüklerden biz de sana sığınırız.
Yardım edecek olan sensin. Sonunda sana ulaşacağız. Allah'ın yardımı olmaksızın kudret ve kuvvete ermek mümkün değildir. (Tirmizi, Deavat, 88)
Bu rivayetin daha uzununu ve daha cami ve kapsamlı olanını Hz. Aişe validemiz, Peygamber Efendimizin kendisine öğrettiği dua diyerek şöyle nakleder:
عَنْ عَائِشَةَ رضي الله عنها ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، عَلَّمَهَا هَذَا الدُّعَاءَ
اللهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ كُلِّهِ عَاجِلِهِ وَآجِلِهِ، مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا لَمْ أَعْلَمْ
وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّهِ، عَاجِلِهِ وَآَجِلِهِ مَا عَلِمْتُ مِنْهُ، وَمَا لَمْ أَعْلَمْ
اللهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا عَاذَ مِنْهُ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ
اللهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ
وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ النَّارِ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ
وَأَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ كُلَّ قَضَاءٍ تَقْضِيهِ لِي خَيْرً
Hz. Aişe (Radıyallahü anha)’dan rivayet edildiğine göre; Resulullah alehissalatü vesselam kendisine şu duayı öğretmiştir:
Allahım! Şüphesiz ben senden hayrın her çeşidinden isterim, acil olanı, acil olmayanı, bilebildiğim hayrı ve bilemediğim hayrı.
Acil olan ve acil olmayan, bilebildiğim ve bilemediğim şerrin hepsinden sana sığınırım.
Allahım! Senin (sevgili) kulun ve Peygamberinin senden istediği hayır (nevilerin) den şüphesiz senden ben de isterim.
Ve senin (sevgili) kulun ve peygamberinin sana sığındığı serlerden sana ben de sığınırım.
Allahım! Şüphesiz ben senden cenneti ve (beni) cennete yaklaştırıcı söz ve amel (de muvaffak olmayı) isterim.
Cehennem ateşinden ve (beni) ona yaklaştıran söz veya amelden de sana sığınırım.
Benim için hükmettiğin her kaza (ve kader) hükmünü hayırlı kılmanı senden dilerim. (İbn Mace, Deavat, 4, Müsnedü Ahmed, no: 25180)
Peygamber Efendimiz (asm), ümmetine bütün hayrı öğretmiş; her zaman büyük faziletler taşıyan, özlü ve kapsamlı söz ve amellere yönlendirmiştir.
Mümin, Peygamberimizin kendisi için istediği her iyiliği Allah’tan ister; O'nun sığındığı bütün kötülüklerden de Allah’a sığınır. Bu da mümini duada aşırılığa düşmeden, en doğru şekilde istemeye yönlendirir.
Cennete girmek ve cehennemden uzaklaşmak her Müslüman’ın temel isteği ve amacıdır. Her dua eden kişi, tıpkı Peygamberimiz ve Sahabenin yaptığı gibi bunun etrafında daima dua etmeye devam etmelidir.
Bu aynı zamanda, Allah’ın takdirine rıza göstermeyi ve kulun başına gelen her işin kendisi için hayra dönüşmesini istemeyi ifade eder.
Nitekim Peygamber Efendimiz (asm), özlü ve kapsamlı duaları sever ve bunları tavsiye ederdi. Nitekim, Peygamberimiz hem Ebu Ümame’ye hem de Ahmed b. Hanbel’in rivayetinde Hz. Aişe validemize, “en kapsamlı duaları yapın!” buyurmuş ve bu duaları onlara öğretmiştir.
Bu dua, en kapsamlı dualardandır; hatta belki de en kapsamlısıdır. Çünkü:
- Bütün hayırları istemek
- Bütün şerlerden korunmayı dilemek
- En büyük hayrı (cenneti ve ona götüren amelleri) açıkça talep etmek
- En büyük kötülükten (cehennem ve ona götüren amellerden) açıkça Allah’a sığınmak
gibi anlamları içerir.
Bir Müslüman bu duayı çokça okursa büyük bir hayır üzerindedir. Diğer kapsamlı duaları ezberlemeye gücü yetmeyen kimse sadece bu duayla yetinebilir; bunda hiçbir sakınca yoktur.
Ancak imkânı olan kimse için Peygamberimizin bildirdiği farklı duaları da öğrenip çeşitlendirmesi, ayrıca kendi dünyası ve ahireti için dilediği iyi şeyleri istemesi elbette daha faziletlidir.
Biz veya ben diyerek dua etmek
Dikkat edilirse, ilk hadiste biz şeklinde çoğu ikinci hadiste ise ben şeklinde tekil olarak dua ediliyor.
Demek ki, ikisi de uygundur. Duruma, ortama ve kişinin niyetine göre yapılabilir. Ancak çoğul olarak yapılmasının daha uygun olduğu söylenebilir. Böylece niyetimize göre diğer müminler için de aynı duayı yapmış oluruz.
İkinci duanın “biz” kalıbıyla çoğul hali şöyledir:
اللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ كُلِّهِ عَاجِلِهِ وَآجِلِهِ، مَا عَلِمْنَا مِنْهُ وَمَا لَمْ نَعْلَمْ
وَنَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّهِ، عَاجِلِهِ وَآجِلِهِ، مَا عَلِمْنَا مِنْهُ وَمَا لَمْ نَعْلَمْ
اللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَنَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا عَاذَ مِنْهُ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ
اللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ
وَنَعُوذُ بِكَ مِنَ النَّارِ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ
وَنَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ كُلَّ قَضَاءٍ تَقْضِيهِ لَنَا خَيْرًا
Bu durumda manası şöyle olur:
Allahım!
Biz, Sen’den bildiğimiz ve bilmediğimiz, yakın ve uzak bütün hayırların tamamını isteriz.
Ve bildiğimiz ve bilmediğimiz, yakın ve uzak bütün şerlerin hepsinden Sana sığınırız.
Allahım!
Kulun ve Peygamberin Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam) Senden istediği bütün hayırlardan biz de isteriz.
Kulun ve Peygamberin Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam) Sana sığındığı bütün kötülüklerden biz de Sana sığınırız.
Allahım!
Biz Senden cenneti ve bizi cennete yaklaştıran her söz ve ameli isteriz.
Cehennemden ve bizi cehenneme yaklaştıran her söz ve amelden Sana sığınırız.
Ve bizim için takdir ettiğin her hükmü bizim için hayırlı kılmanı dileriz.
Peki Peygamber’in istediğini istemek caiz midir, uygun mudur?
Evet. Bu hem caizdir hem sünnettir hem de en faziletli dualardandır.
Çünkü: Peygamberimizin istediği şeyler en değerli ve en sahih hayırlardır. Peygamberimizin sığındığı şeylerden sakınmak kul için en selametli yoldur. Hadisin kendisi zaten bize bu şekilde dua etmeyi emretmektedir.
Dolayısıyla bu dua, duanın zirve örneklerinden biridir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet