Orucun kefareti aslında 61 gün değil mi?

- Mezhep imamları yanlış hüküm mü vermişlerdir?
- Bir sitede bir yazı okudum ve bir kısmı şöyleydi:
 "Ebu Hüreyre’den nakledilen hadise göre bir adam Resulullah’a gelip 'Helak oldum ya Resulullah' demiş. Resulullah, ‘seni helak eden nedir?’ diye sorunca adam, ‘Ramazan’da eşimle ilişkiye girdim’ diye cevap verdi. Resulullah, ‘bir köle azat edebilir misin?’ deyince adam, ‘hayır’ dedi. Bunun üzerine ‘peki iki ay peş peşe oruç tutabilir misin?’ diye sordu. Adam ‘hayır’ dedi. Resulullah bu defa ona altmış yoksulu doyurup doyuramayacağını sordu. Adam yine ‘hayır’ dedi. Resulullah, adama oturmasını söyledi, adam da oturdu. Bu arada Nebî’ye içi hurma dolu bir sepet getirildi. Resulullah o adama ‘al bunu dağıt’ dedi. Adam, ‘benden daha fakiri yok’ deyince Nebî, arka dişleri görünecek derecede güldü ve ona ‘al ve ailene yedir’ buyurdu.”
- Bu hadisin yanlış anlaşılması sebebiyle hadiste ki adamın, eşiyle oruçlu iken cinsel ilişkiye girdiği zannedilmiş. Ama hadisteki adamın aslında Seleme b. Sahr el-Beyâdî olduğu ve Ebu Hüreyre’den rivayet edilen bu hadisin yanlış anlaşıldığı ve "Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855), Müsnedü’l-İmam Ahmed b. Hanbel, Daru’l-fikr, y.y., trs., IV, 37"
- Bu kaynakta geçtiği iddia edilen bir hadisin bunu kanıtladığını iddia ediyorlar (Bu hadiste Seleme b. Sahr el-Beyâdî kendi ağzından, karısıyla gece vakti yani iftardan sonra zıhar yaptığını bildiriyor. Yani orucu bozmanın değil, zıhar yapmanın cezası kefarettir diyorlar.).
- Bu olayı açıklar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

Dört mezhep, Ramazan’da oruçlu olan kimsenin kasten (bilerek ve isteyerek) cima yapmak suretiyle orucunu bozarsa, kefaret yani sırasıyla köle azad etmek, iki ay aralıksız oruç tutmak, altmış yoksulu bir günlük doyurmak gerektiğinde ittifak etmişlerdir.

Bunların sırayla olması esastır, ancak yükümlünün seçimine göre olacağı içtihadı da vardır.

Yeme içme ile orucu bozana ise kefaret gerekeceği konusunda dört mezhebin ittifakı yoktur; bu günaha tövbe etmek şarttır.

Kefarete gelince:

Ramazan orucunu eda ederken bilerek ve isteyerek orucu bozmanın kefaret gerektireceğine ilişkin hadis (bk. Buhari, Savm, 30; Müslim, Sıyam 81), bir adamın bu şartlarda cinsel ilişkide bulunduğunu beyan etmesi üzerine varit olduğu için Şafiler ve Hanbelliler kefaret hükmünü cinsel ilişki durumuyla sınırlandırırken Hanefî ve Malikîler, hükmün gerekçesinin ramazan orucuna gösterilmesi gereken saygının kasten ihlali olduğuna, dolayısıyla ramazan orucunu eda ederken bilerek yeme ve içmenin de kefaret gerektireceğine hükmetmişlerdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet